OTİSTİKLER VE ZİHİNSEL ENGELLİLERDE
CİNSEL GELİŞİM VE SORUNLARI
Nöroloji Uzmanı Dr. Bülent Madi
Marmara Üniversitesi ve Maltepe Üniversitesi.
"Ulusal Özel Eğitim Kongresi Edirne, 13-15 Mayıs 1998"
Kişinin bedensel görünümü denildiği zaman genel anlamda kişinin boyu, kilosu, baş çevresi, kol-bacak uzunlukları, gövdesinin görünümü, göğüs yapısı, gözlerinin yapısı, kulaklar, dış cinsel organlarının durumu, parmakları ve genel estetik görünümü anlatılır.
Birçok zihinsel engelli ergene, karşıdan bakıldığında çoğu zaman yapısal olarak biraz değişik olduğu izlenimi alınabilir. Kişinin bedensel olarak bütün yapılarının normal kişilerin benzeri hatta oransal olarak aynısı olmasına rağmen çok dikkatli izlendiğinde bu farklılık görülür. Karşıdan bakıldığı zaman izlenebilen farklılık, zihinsel engelli ergenlerin uzun süredir geri kaldığı bilişsel (cognitive) durumundan dolayı oluşan yüz mimiklerinden de kaynaklanabilir.
Bazı zihinsel engelli ergenlerde ise doğuştan itibaren bedensel farklılıklar vardır ve bu farklılıklar yaşamları boyunca devam eder, azalabilir, aynı kalabilir veya artabilir
Zihinsel engelli ergenlerde en sık rastladığımız sorunlardan bir diğeri cinsel sorunlardır. Bu kişilerdeki sorunları gözden geçirmeden önce normalde beklenen cinsel işleyişin nöroanatomik, fizyolojik ve biokimyasal özelliklerine kısaca bakalım.
Normal cinsel uyarımın başlaması için:
Koku,
Feromonlar,
Görme,
İşitme,
Tad
Dokunma duyularının özel bazı nöronal yollarla algılanması ve ayrıca hayal kurmak gerekiyor.
Bu duyular içinde en az bilinen feromonlar ile ilgili bilgi aktarayım.
Burunda özel yerlerde algılandığı düşünülen feromonlar son derece etkili, genellikle kokusuz, uçucu maddeler oldukları icin algılandıktan sonra bilinçsiz olarak davranışları etkilerler. Feromonların etkilediği bilinen davranışlar, daha çok üreme (estrus, çiftleşme, emzirme) fonksiyonlarının kontrolü ile ilgilidir.
" Feromonlar, bir canlıdan salgılandıktan sonra aynı türden başka canlılarda davranış değişikliklerine yol açan koku benzeri ama genellikle kokusuz kimyasal maddelerdir.
" Fetüste vomeronasal organ vardır, fakat doğumdan sonra dumura uğrar. Bu organ bir bebeğin annesini tanımasında önemli olabilir.
" Yapılan bir çalışma erişkinlerin %8'inde çift, %22'sinde tek taraflı vomeronasal organ bulunurken, %70'inde bulunmadığını göstermiştir. Ancak bu organların fonksiyonel olduğu gösterilmemiştir.
" Çeşitli kokuların insanları etkilediği bilinmektedir. Parfümlerde misk, amber, civet gibi hayvan feromonları kullanılmakta ve etkili oldukları iddia edilmektedir.
" İnsanlarda ter ve vajinada bulunan androstandienone ve estratetraenolun feromon olduğunu gösteren çalışmalar vardır. Bir arada yaşayan kadınların adet dönemlerinin başlama tarihlerinin bir süre sonra birbirine yaklaştığı bilinmektedir
Bir başka bilimsel çalışma, kadınların koltuk altından alınan salgıların başka kadınların adet evrelerini ve uzunluğunu etkilediğini göstermiştir Ayrıca Amerika Birleşik Devletlerinde Athena Enstitüsünde yapılan araştırmalar insanların da feromonlar salgıladığını ve bunların bazılarının karşıt cins üzerindeki cazibeyi artırdığını, seks hayatını etkilediğini göstermektedir.
Sonuç olarak, hayvanların davranışlarında ve üremelerinde çok önemli rolü olduğu bilinen feromonların, insanlarda salgılanıp salgılanmadığı ve etkileri hakkında kısıtlı ve tartışmalı bilgiler bulunmaktadır. Ama eğer insanlarda feromonlar salgılanıyorsa, bunlar bilinç altı yönlendirilen davranışlarda ve dolayısı ile kader kısmet kavramında rolü olabilecek önemli kimyasallardır. İnsan feromonlarının bilimsel olarak tanımlanması ve etkilerinin anlaşılması büyük olasılıkla hayatımıza renk ve bazı hastalıkların tedavisinde yarar sağlayacaktır.
Uyarılmış duyular, içgüdüler, hormonlar, psikolojik durum koordineli olarak çalışır. Bu algılar beyin kabuğuna (serebral korteks) ulaşır. Buradan beyin sapındaki merkezlere sonra omuriliğe (medulla spinalis) iner. Buradan cinsel organların damar ve sinirleri uyarılır.
Yine giriş yolunun tersi yönde bir yolla beyin kabuğuna kadar uyarının neticesi ulaşır ve denetim sağlanır.
Korteksteki entelektüel birikimin de cinsellik hazzı ve farkındalığı geliştireceğini söylemek gerekiyor.
Beyin korteksi veya sinir hücreleri arasındaki bağlantılar veya hücrelerdeki biyokimyasal ve elektrik işlevleri yeterli olmadığı kabul edilen otistikler ve zihinsel engellilerde cinsel işlevlerin de toplumun beklentilerinden farklı olabileceğini düşünmek gerekiyor.
İç ve dış cinsel organları tam gelişmemiş ergenlerde zamanla ortaya çıkan davranış değişikliklerinin aileler tarafından anlaşılması güçtür. Bu durum uzman hekimler tarafından incelenmelidir (ürolog, kadın hastalıkları, iç hastalıkları, endokrin uzmanları gibi).
Cinsel sorunlar belirgin ise, aileler bu sorunu kontrol altına almak eğilimine girerler. Bu sorunlar içinde ailelere göre mastürbasyon en sık rastlanan durumdur. Değişik kültürlerdeki topluluklar veya tek aileler çeşitli çözüm yolları arıyorlar ve bazen buluyorlar.
Bunu psikolog ve psikiyatrlar normal gelişimin bir özelliği olarak değerlendirerek, ailelere ve ergene çevresinde sorun çıkmaması için neler yapması veya yapılması gerektiğini açıklarlar. Bazı ailelerin zihinsel engelli ergenleri uygun gördükleri biri ile evlendirilmelerine sık rastlıyoruz. Eğer yakın izleme olanağı varsa bunun da doğru bir çözüm olabileceğini açıklayan uzmanlar var. Ayrıca çocuk yapmadan benzer zihinsel engelli ergenlerin evlendirilmesini öneren uzmanlar bu konuda araştırmalarını sürdürüyorlar.
Sosyal grup içinde problem olan cinsel sorunu çok dikkat çeken zihinsel engelli erişkine bazen tıbbi çözüm getirmek gerekebiliyor. Ancak tıbbi çözüm, kişisel deneyimlerime göre ilk akla gelmesi gereken değil, tam tersi en son düşünülmesi gereken çözüm olmalıdır.
Tıbbi çözüm ilaçların denenmesi veya ender olarak cerrahi girişimdir. İlaçlar sakinleştiriciler, uyarıcılar, bazı kalp ve tansiyon ilaçları, kas gevşeticiler, hormon ilaçları ve benzerleridir.
İlaçların normal beyine etki mekanizması ve otistikler ile zihinsel engellilerde
olası yan etkileri:
" SSS de bulunan sistemler arasında çok yoğun etkileşim vardır.
" Bir sistemin etkilenmesi diğer sistemlerde de değişiklikler yapar, bu nedenle bir etki göstereceği sanılan bir ilaç birçok bölgeyi doğrudan veya dolaylı olarak farklı olabilecek etkileyebilir.
" Otistik ve zihinsel engellilerde normal beyin yapısındaki kişilere göre farklı beyin çalışması olasılığı nedeni ile bu karmaşa daha karmaşık hale gelip bir dizi beklenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilir
" Ayrıca ilacı alacak olan reseptörler SSS de dağınık olarak bulunabilir, yani bir işlevi yüklenen beyin bölgesinde bulunması
" Varsayılan reseptör SSS nin başka yerlerinde de bulunabilir, bu nedenle beklenmedik sonuçlar alınabilir.
" SSS ni etkileyen ilaçlar çoğu zaman zihinsel çalışmayı da etkileyip dikkati ve öğrenmeyi bozabilir.
" Hormon ilaçlarının beklenmedik erken yan etkileri oluşabilir
İlaçları Kullanılırken,
Hekimin, Ailenin ve Eğitimcinin İzlemesi Gereken Özellikler:
" İlaçların sakinleştirici özelliği ile öğrenmenin ilişkisi
" Tansiyon oynamaları
" Nabız seyri
" İdrar ve gaita kontrolünün değişmesi
" Cinsel organlarda değişmeler
" Cinse has olmayan davranışlar
" Hareketlerde yavaşlama veya artma
" Uyku meyli
" Uykusuzluk
Ailelerin Sık Sorduğu Sorulara Örnekler:
" 9 yaşındaki oğlum mastürbasyon yapıyor, altını ıslatıyor, karşı cinsten olanların başını okşuyor. Ne yapabilirim?
" Otistiklerde cinsel gelişim diğer yaşıtı normallerle aynımıdır?
" 12 yaşında erkek çocuk annesiyim, aşırı derecede koklama ve öpme davranışları var, ilerde çocuğumun benimle olan ilişkilerini nasıl düzenlemeliyim?
" Otizmi kırmak için cinsellik kullanılabilir mi?
" 8 yaşında erkek otistik çocuğum var. Yaklaşık 2 yıldır sevindiği zaman cinsel organını tutarak zıplıyor
" 12 yaşında zihinsel engelli kız çocuğum var. 5-10 dakikada bir tuvalete gidiyor yaptıklarını izledik..........
" 16 yaşında zihinsel engelli oğlum var. Ereksiyon ve mastürbasyon var boşalma olmuyor; sinirleniyor, gerginleşiyor. Bu olayı nasıl engelleriz?
" 20 yaşında oğlum zihinsel engelli, cinsel ilişkiye girse devamını hangi sıklıkta ister?
" 18 yaşında erkek çocuğum var. Sıklıkla ayak koklar, fetişizm mi?
Önerilerden 2 tanesi:
Dokunma ve okşamanın beyin gelişimine geliştirici etkisi olduğu kanıtlanmıştır. Erken çocukluk çağından itibaren dokunma ve okşayarak sevmenin yoğun olarak doğru yapılan toplumlara şiddet olaylarına eğilimin az olduğu, tersi uygunan diğer toplum ve kültürlerde şiddet eğiliminin daha fazla olduğu saptanmıştır. Ancak birlikte olduğunuz ve akıl yürütmesinde yavaşlık veya yanlışlık yapma olasılığı az veya çok olduğunu düşünebileceğimiz bu çocuklarda davranışlarımızın istenmeyen bir aşamaya gelmemesi için en baştan dikkatli ve sistematik davranışlarınız olması gerekir. Uzmanlar dokunma ve okşama konusunda yol gösterici olacaktır.
Çözüm için başka bir örnek:
Doğada yapılacak binicilik çalışmaları... Kişinin tüm kaslarını hareket ettirir, hareketi programlatır, hareketi dengeli yani doğru zamanda (doğru ritimlerle) yapmak alışkanlığını öğretir. Hareketin güçlü ve doğru yapılmasını öğretir. Bunun sonucu olarak çevre ile ilişkisi artar, bilgi biriktirme, dikkat, akıl yürütme, problem çözme, sezgi yetenekleri gelişir. Hatta rüzgarın hızına göre bile kendini dengelemeyi öğrenecektir. Bunlar hem düşünerek hem de refleks olarak gelişir, hem de bir başka canlı ile birlikte yaşamayı onu sevmeyi ve onu yönetmeyi öğrenir.
Yararlanılan Kaynaklar:
Colton, H.Touch Therapy. New York. Kensington, 1983
Harlow,H.F. Lust,latency and Love. The Journal of Sex Research, 197511, sayfa 79-90
Madi, Bülent ve Tokat, Müge, " Zihinsel Özürlü Çocuklarda Cinsel Sorunlarına Ailenin Yaklaşımı" II.Ulusal Özel Eğitim Kongresi, Ankara. Hacettepe Üniversitesi Ev Ekonomisi Yüksek Okulu Çocuk Sağlığı ve Eğitimi Bölümü 11-13 Ekim 1995
Madi, Bülent ve Yaycı, Müge. "Öğrenme Sinir Sisteminde Nasıl Oluşur?" Ulusal Özel Eğitim Kongresi, Edirne. Trakya Üniversitesi 13-15 Kasım 1998
Madi, Bülent. " Zihinsel Özürlü Çocukların Cinsel Sorunlarına Tıbbi Yaklaşım".II. Ulusal Özel Eğitim Kongresi,Ankara, Hacettepe Üniversitesi Ev Ekonomisi Yüksek Okulu Çocuk Sağlığı ve Eğitimi Bölümü 11-13 Ekim 1995
Nature,392,177-79,1998)
Özmen , Ercan. " Cinsel İşlev Bozukluklarında İlaç Tedavileri" Nöropsikiyatri Arşivi 1977,Cilt 34,,Sayı 4,Sayfa 186-1
.ALINTIDIR.