Özel Öğrenme Güçlüğü Olan Üstün Yetenekli Çocuklar


ÖÖG Olan Üstün Çocukları Tanıyalım

Üstün ve öğrenme güçlüğü olan çocukların tanınması oldukça güçtür, çünkü hem üstün olmanın hem de özel öğrenme güçlüklerinin birçok farklı özelliği vardır. Bu iki özelliğin kombinasyonu bir çocuktan diğerine önemli farklılıklar gösterebilir. Tanımlara bakarsak,

Baum'a (1990) göre ÖÖG olan çocuklar,

ÖÖG olan ve üstün olan çocuklar bir alanda dikkat çekici bir yetenek ve güçlülük gösterirken diğer bir alanda engelleyici bir zorluk yaşayan çocuklardır.

Dole (2000) ise bu tanımı şu şekilde veriyor,

ÖÖG olan ve üstün olan çocuklar, bir ya da daha fazla alanda sıradışı yetenek veya beceri gösterirken işlem süreçlerindeki sorunlar nedeniyle spesifik akademik zorluklar yaşamaktadırlar. İşitsel ve görsel algı, hafıza alanlarında zorluk gibi işlem süreçlerindeki sorunlar onları üstün olup başarısız olanlardan ayıran en önemli unsurdur.

ÖÖG Olan Üstün Çocukları Üç Alt Başlıkta İnceleyelim

Birinci grup: Okulda güçlükleri olmasına rağmen üstün olarak tanılanmış grup. Bu çocuklar çoğunlukla başarısız çocuklar olup etiketlendirilirler. Başarısızlıklarının nedeni olarak motivasyon eksikliği, zayıf benlik algısı ya da tembellikleri gösterilir.

İkinci Grup: Bu gruptakiler ağır öğrenme sorunları nedeniyle tanılanmış olan gruptur. Üstünlükleri ise çoğu kez fark edilmez.

Üçüncü grup: En büyük grubu bu çocuklar oluşturur. Üstünlükleri ve zorlukları birbirini maskelediğinden bu çocuklar ortalama becerisi olan çocuklar olarak değerlendirilirler. Kendi sınıf düzeylerine uygun bir performansları olması nedeniyle de çoğu zaman gözden kaçarlar (Fetzer, 2000).

Üstünlüğün Belirtileri

iyi ve uzun dönemli hafıza

zengin bir kelime hazinesi

okuduğunu anlamada üstünlük

üstün matematik muhakemesi

tartışmalarda üstün dilsel beceri

iyi bilgisayar kullanma

soyut kavramları kavrama

zor işlerde daha çok başarılı olma

yaratıcı olma

iyi bir muhakeme yeteneği

iyi bir gözlem yeteneği

keskin işitme yeteneği

ilginç fikirlere sahip olma

çok meraklı olup, çok soru sorma

fazla enerjik olma

kuvvetli sezgileri ve içgörüsü olması

gelişmiş mizah duygusu

sanat, bilim, geometri, mekanik, teknoloji ya da müzik alanlarında iyi olma

ÖÖG'nin Belirtileri

zayıf ve kısa dönemli hafıza

konuşma dilinin yazma diline göre daha sofistike olması

kelimeleri çözümlemede zorluk

hesap yazmada zorluk

yazılı yapmadan kaçınma

kötü el yazısı

hecelemede ve fonemleri okumada zorluk

kolay ve ardışık materyallerde zorluk

ardışık hafızada zorluk

sınıfta dikkatsiz olma

muhakeme gerektiren durumlarda duygularına hakim olamama

zayıf işitsel hafıza

zayıf dinleme becerileri

gramer, noktalama ve dilin diğer mekanik kısımlarında zorlanma

ilgilenmediği şeyleri öğrenememe

zamanlı testlerde başarısız olma

zayıf olduğu alanlardan kaçmak için akıllıca yollar bulma

disorganize olma

işitme, ardışıklık, ve hafızaya dayalı öğrenmelerde zorluk (yabancı dil öğrenimi).

ÖÖG olan Üstün Çocukların Özellikleri

Üstünlüğün ve ÖÖG'lerin belirtilerine ayrı ayrı bakarsak;

Üstün yetenkli çocuklarda yaygın olarak görülen öğrenme güçlükleri

1. Duyu bütünleme bozuklukları (sensory integration dysfunction)

Çevreden gelen bilgiler bizlere duyular yoluyla gelir. Algılayabildiğimiz bazı uyaranlar; görüntü, ses, koku, tat, sıcaklık, basınç, acı, vücut pozisyonu, vücut parçalarımızın hareketleri ve alan içerisindeki hareketi içerir. Çevremizden her an pek çok farklı uyaran alıyoruz; bu yüzden bu uyaranları çözebilmek, neye tepki vereceğimize, neyi görmezden geleceğimize ve nasıl tepki vereceğimize karar vermek zor bir iştir. Dünyayı bizim için anlamlı bir yer kılan ve çevremize uygun tepkileri vermemizi sağlayan duyusal uyaranların organize edilmesine "duyu bütünlemesi" denir.

Duyu bütünleme bozukluğuna sahip olan üstün yetenekli çocukların küçük ve büyük kas gelişimlerinde sorunlar, sakarlık, aşırı duyarlılık (sese, kokuya, yiyeceğe, kumaşa...) gibi problemleri bulunmaktadır.

Örnek: Çocuk çok iyi bir atlet olabilir ancak yazı yazamayabilir ya da fiziksel koordinasyonda sorun yazamaz ama aşırı duyarlılığı olabilir.

2. Dikkat eksiliği ve hiperaktivite bozukluğu (attention deficit hyperactivity disorder)

DEHB temel olarak dikkat eksikliği, aşırı hareketlilik (hiperaktivite) ve dürtüsellik gibi üç ana davranış biçimiyle birlikte anılıyor. Bu davranış biçimleri, kişide bir arada görülebildiği gibi, ayrı ayrı da görülebiliyor. Bu davranış biçimlerine kısaca bakacak olursak;

Dikkat eksikliği:
Dikkat eksikliği bulunan kişi, dikkatini bir şey üzerinde yoğunlaştırmakta güçlük çeker, bir iş yaparken birkaç dakika içinde sıkılır, dağınık ve unutkandır. Kişide dikkat süresi ve yoğunluğu yaşına göre düşüktür. Ancak bunlar, hoşlarına giden bir şey üzerinde dikkatlerini kolayca toplayabilirler. Örneğin, dersi dinlerken bir türlü dikkatini toplayamayan bir çocuk, sevdiği bir bilgisayar oyununu hiç sıkılmadan saatlerce oynayabilir. Aslında, sıkıcı bir işle uğraşırken dikkatimizi toplamada zorlanma ve işi yarım bırakma isteği zaman zaman herkeste görülebilir. Ancak, davranış kontrolü yeterince gelişmiş kişiler, bu isteğin önüne geçebilirlerken, DEHB sorunu olanlar bunu yapamazlar.

Hiperaktivite:
Hiperaktivite sorunu olanlar, sürekli hareket ediyormuş gibi görünürler. Bunların hareketliliği, yaşlarına ve gelişim düzeylerine uygun değildir. Yerlerinde uzun süre oturamaz, bulundukları oda ya da sınıf içerisinde sürekli dolaşırlar. Oturmak zorunda kaldıklarındaysa, ellerini, ayaklarını oynatır, etraflarındaki her şeye dokunmak ister, sesler çıkarıp gürültü yaparlar. Genellikle çok konuşur ve konudan konuya atlarlar. Hiperaktif gençler ya da yetişkinlerse, kendilerini sürekli rahatsız hisseder, oturdukları yerde kıpırdanırlar, her şeye merak salıp bir kere denemek isterler ancak, genellikle tamamlamadan bir başka şeye geçerler.

Dürtüsellik:
Dürtüsellik de kişinin hareketlerini kontrol etmede yaşadığı sorunlardan biri. Buna düşünmeden hareket etme de denebilir. Kişi anlık tepkilerini engelleyemez ya da bir şey yapmadan önce uygun olup olmadığını düşünmekte zorlanır. İstediği bir şeyin gerçekleşmesini ya da oyunda sıranın kendisine gelmesini bekleyemez, diğer çocukların ellerindeki oyuncakları almak için tutturabilir, çok konuşur, başkalarının sözünü keser ve her konuda çok aceleci davranır.Bu davranışlar kimi zaman birçoğumuzda görülebilir; özellikle de çocuklarda. Bu durumda her dikkatsiz, aceleci ya da aşırı hareketli kişinin bir rahatsızlığı olduğunu söylemek doğru olmaz. Uzmanlar, DEHB tanısı koyabilmek için birtakım ölçütlerden yararlanıyorlar. Bunun için en sık başvurulanlar Amerikan Psikiyatri Birliği'nin yayımladığı ölçütler. Bu ölçütler de, yine bu üç gruba göre farklılık gösteriyor.


.ALINTIDIR.