TARİHİN İLK DÖNEMLERİNDE İNSANLAR BİR ŞEYİ ANLAMADIKLARI ZAMAN ONUN BÜYÜLÜ ESRARLI OLDUKLARINI DÜŞÜNÜRLER, SESLERİ DE RUHLARIN SESİ DİYE İNANIRLARDI, TENEKE VE DAVUL ÇALARAK ONLARA ULAŞTIKLARINA İNANIRLARDI. ‘’HER CANLININ BİR SESİ , BİR FREKANSI VAR ‘’ DÜŞÜNCESİYLE ŞARKI, RİTİM VE BÜYÜ YOLUYLARUHLARIN SESİNE ULAŞMAYA ÇALIŞIRLARDI.

ANTİK DÖNEMDE MÜZİKLE TEDAVİ

İBRANİ KAYNAKLARINDA HÜKÜMDAR SAUL’UN HİSTERİDEN (Duyu bozuklukları, türlü ruh karışıklıkları, çırpınma, kasılmalar)MEYDANA GELMİŞ SİNİRLİLİK VE HİDDET HALİNİN, DAVUT PEYGAMBERİN REBAP NAĞMELERİYLE SONA ERDİĞİNDENBAHSEDİLİR.

HZ. MUSA’NINTEVRATI RESİTATİF YANİ KONUŞMAYI ANDIRAN MELODİK BİR TARZDAOKUMALARINI TAVSİYE ETTİĞİ RİVAYET EDİLİR. HZ. DAVUD’UN SESİNİN GÜRLÜĞÜ, ETKİLİLİĞİSESİYLE ZEBUR’A İNANANLARI ETKİLEDİĞİ DE BİLİNEN TARİHİ BİR GERÇEKTİR.

TIBBIN BABASI SAYILAN HİPOKRAT’IN HASTALARINI İLAHİLER EŞLİĞİNDE TAPINAĞAA GÖTÜRDÜĞÜ RİVAYET EDİLİR.

TIBBIN BABASI SAYILAN HİPOKRAT’IN HASTALARINI İLAHİLER EŞLİĞİNDE TAPINAĞAA GÖTÜRDÜĞÜ RİVAYET EDİLİR.

ÜNLÜ FİLOZOF KONFÜÇYÜS MÜZİĞİN KİŞİLER ARASI İLİŞKİLERİ DÜZELTEN, GÖZLERE PARLAKLIK VEREN,KULAKLARI KESKİNLEŞTİREN,KANIN HAREKET VE DOLANIMINI RAHATLATAN BİR DEĞER OLDUĞUNU BELİRTİR.

ESKİ MISIR MEDENİYETİNDE TIBBIN ÇOK İLERİ GİTTİĞİNİ, MUSİKİNİNTIPTA KULLANIMININ DA BUNA PARALEL GELİŞTİĞİNİ BİLİYORUZ

ESKİ MISIRDA ,KAHİREDE HASTANEDE HASTALARA AMELİYAT ÖNCESİ MÜZİK DİNLETİLİR VE BUNDAN HASTALARIN GÜÇ KAZANDIĞINA İNANILIRDI.

HEM HEKİM HEM DE MÜZİKOLOGKİMLİKLERİYLE TANINAN ZEKERİYA ER-RAZİ, FARABİ VE İBNİ SİNA MÜZİĞİN TEDAVİ EDİCİ ETKİSİNİ İNCELEMİŞLERDİR.

BÜYÜK İNGİLİZ ŞAİRİ SHAKESPEARE, KAHRAMANI KRAL II. RİCHARD’A ŞU SÖZLERİ SÖYLETİR; ‘’DELİLERİ İYİ ETMESİNE RAĞMEN BENİ ÇILGINA ÇEVİREN , DELİRTEN BU MÜZİĞİ SUSTURUN.’’

FARABİYE GÖRE:

RAST MAKAMI: İNSANA NEŞE VE HUZUR DUYGUSU

REHAVİ MAKAMI: SONSUZLUK DÜŞÜNCESİ

KUÇEK MAKAMI: HÜZÜN ELEM KEDER

BÜZÜRK MAKAMI: KORKU DUYGUSU

UŞŞAK MAKAMI: GÜLME DUYGUSU VS.

ZEKÂ GERİLİĞİ OLAN ÇOCUKLARDA MÜZİKLE EĞİTİM

SOSYAL VE DUYGUSAL DAVRANIŞLARI DÜZELTMEK

MÜZİKLE TEDAVİNİ DOĞASI İLETİŞİME, PAYLAŞIMA VE İNSANLARLA TANIŞMAYA TEŞVİK EDİCİ NİTELİKTEDİR. MESELA BİR MERHABA ŞARKISI İLE GRUP ÜYELERİNİN İSİMLERİNİ ÖĞRENME, TOKALAŞMA VE SELAMLAŞMA BECERİLERİ GELİŞTİRİLEBİLİR.

SORULMADAN KONUŞMA, SÖZEL VEYA FİZİKSEL SALDIRGANLIK VE YERİNDE OTURAMAMA GİBİ UYGUNSUZ DAVRANIŞLAR BİZİM ÇOCUKLARDA SIK GÖRÜLÜR. MÜZİK BU UYGUNSUZ DAVRANIŞLARI AZALTABİLİR, HATTA ORTADAN KALDIRABİLİR.

ÇOCUĞUN EĞİTİMİ SIRASINDA İKAZ VE NASİHAT GİBİ POZİSYONLARDAN ÖZELLİKLE KAÇINILMALIDIR. ÇÜNKÜ BU TÜR YAKLAŞIMLAR ÇOCUĞUN SIKILIP DAHA FAZLA TEPKİ VERMESİNE VE DİRENÇ GÖSTERMESİNE SEBEP OLUR. İŞTE BURADA MÜZİK DEVREYE SOKULMALIDIR.

HAREKET BECERİLERİNİN GELİŞTİRİLMESİ

HAREKET GELİŞİMİ ÖĞRENMEYLE ÇOK İLİŞKİLİDİR. MÜZİĞİNRİTMİK BÖLÜMÜ HAREKETİN AYARLANMASINDAYARDIMCI OLAN BİR UYARIDIR. BÜTÜN HAREKETLER, KAS AKTİVİTESİNİ UYANDIRAN VE KONTROL EDENMERKEZİ SİNİR SİSTEMİ TARAFINDAN YÖNLENDİRİLİR. BU KARMAŞIK SİSTEM ZEKÂ GERİLİĞİ OLAN ÇOCUKLARDA AZ GELİŞİR YA DA TAMAMEN GELİŞMEZ. HAREKETİN İSTEMLİ KONTROLÜ ZOR VEYA İMKÂNSIZDIR

Zihinsel engelli çocuklar ile ilgili yapılacak müzik çalışmaları, çocukların; dil, el becerileri ve sosyalleşme basamaklarında kendilerine olan özgüvenleri ve toplum içerisinde yer almalarında gerekecek diğer kişisel karakteristik gelişimleri için oldukça önem taşımaktadır.

Fakat ülkemizde bir eksik olarak bu çocuklarla ile ilgili yapılacak müzik çalışmalarında izlenmesi gereken metot ve yöntemler tam anlamıyla bilimsel ve akademik bir kaynak olarak konuyla ilgili müzik öğretmenlerine sunulmamaktadır.

Bu noktada biz müzik öğretmenlerinin kendimize özgü yöntemler geliştirmemiz gerekiyor ki bu konuda öncelikli olarak çalışacağımız çocukların gereksinimleri çok önemli.

Eğitim Uygulama Okulları ve İş Eğitim Merkezleri’nde genellikle orta ve ağır seviyedeki zihinsel engelli çocuklar bulunmakta. Konuyu ve kendi metodumu size anlatabilmek için bulunduğum okuldaki öğrencilerimin durumlarını ve orada yaptığım çalışmalardan bahsedeceğim.

Bulunduğum okuldaki çocukların büyük bir kısmı ya hiç konuşmuyor/konuşamıyor ya da kısmî dil becerisine sahipler. Birkaç tanesinin el beceresi yok, aynı zamanda bu çocuklarımın tepkisel hareketleri de sınırlı. Bazı çocuklarımın el becerileri ve dil becerileri kısmî ama algılamaları ve tepkileri çok güzel.

Bu bağlamda ele alındığında, bulunduğum okuldaki çocuklarımın genel ihtiyaçları, el becerisini sağlamak, dil becerisini sağlamak, hafızlarını geliştirebilmekti. Çalışmalarımı bu şekilde nasıl ilerletebileceğime dair yaptığım araştırmalarda; el becerisi için ritim çalışmalarını dil ve özellikle hafıza için şarkı söyletme ve ezberletmenin iyi olabileceğini gördüm.

Ritim Çalışmaları; Zihinsel engelli çocuklarla çalışırken ritim çalışmalarında belirleyici olmanız gereken durumlar oluşuyor. Örneğin çalışma yaptığınız sınıfın, birlikte hareket ve ayrı ayrı hareket etme becerisi hangi düzeyde? Dersinizde belirleyici bir öğrenciniz var mı? Yani diğer öğrencileri dersten koparan ya da diğer öğrencilerin derse ilgi duymasını sağlayacak olan bir öğrenci. Bunları belirledikten sonra ritim çalışmasında dikkat etmeniz gereken ilk önemli husus, seçtiğiniz çalgıların çocukların kendilerine ya da arkadaşlarına zarar vermeyecek çalgılar olması. Genellikle plastikten yapılmış kalın ve küçük çalgıları tercih ederseniz daha iyi olacaktır. Ancak kaynak yetersizliğinden evde yapmak zorunda kalırsanız , plastik şişelerin içlerine atacağınız makarnalar işe yaramakta. Burada dikkat edeceğiniz husus ise şişelerin içinin görülmemesini sağlamak. Bu şekilde çocukların dikkatlerini dağıtacak durumlar listesinden bir eksiniz olur.

Ritim çalışmalarında ilk hedeflenen konu, çocuklara öğretebileceklerinizin sıralaması. Örneğin, öncelikle basit ritimleri tanıtmakla işe başlayabilirsiniz. Dörtlük ve sekizlik vuruşları kapsayan bu çalışmanın ardından gürlük ile ilgili çalışmalar yapılabilir. Bunun için bulduğum bir oyunun adına Hava Durumu demiştim. Çocukları farklı gruplara böldüm. Genellikle hızlı hareket etmeyi sevdikleri ve yüksek sesler çıkartmaktan hoşlandıkları için bir gurubu şimşek, bir gurubu da gök gürültüsü olarak isimlendirdim; bende yağmur oldum. Önce yağmur başladı, yağmurun sesini dinlemelerini sağladım. Daha sonra gök gürültüsünün sesi duyuldu ve şimşek çaktı. Bu çalışmanın en verimli yanlarından bir tanesi aynı zamanda çocukların senkronizasyonlarını sağlamaktı. Bir başka çalışma da elimdeki zilli tefi yatay ve dikey durumlarına bağlı olarak çocukların ellerindeki çalgıları çalıp çalmamalarını sağlamaya çalıştım. Tef yatay durumayken susmalı ve dikey durumda çalmalıydılar ki bu çalışmada yerini buldu. Çocuklar ortak hareket etmeyi sağlayabildiler ve bu iki komutu ezberledir. Şimdi çalışmaya başladığımızda tefi yatay konumda gördüklerinde ellerindeki çalgılardan ses çıkartmayı kesiyor hatta birbirlerini bu konuda uyarıyorlar. Son olarak tefi aşağıdan yukarı doğru çıkartma ve yukarıdan aşağı doğru indirmeye, çıkardıkları sesin gürlüğünü bağladım. Bu konuda da ortalama bir başarının üstüne çıktılar. Önümüzdeki dönem içerisinde farklı ritim gruplarıyla çalışma yapıp çocukların birbirlerinden farklı ritimleri yan yana ve aynı anda çalmalarını sağlayabilmek ilk amacım olacak.

Şarkı Çalışmaları; Şarkı konusunda en dikkat edilecek husus çocukların hızlı tempolu, basit kelimelerden oluşan, çok fazlar farklı cümleye sahip olmayan (müzik cümlesine) şarkıların seçilmesidir. Uzun sözlere sahip, ağır tempodaki şarkılardan fazla hoşlanmadıklarını düşündüm. Şarkıların konularında özellikle şiddete ve benzer durumlara yönlendirmelerden kaçınılması gerektiği de göz önünde bulundurulmalı. Örneğin; “Bir gün bir gün bir çocuk, eve de gelmiş kimse yok.” Dizeleri ile başlayan meşhur şarkı kesinlikle tavsiye etmediğim bir şarkıdır. Bu şarkıda zihinsel engelli çocuklarımız ilacın şeker olmadığını algılayabileceği gibi ilacın şeker olduğu düşüncesine de kapılabilir. Daha ziyade mevsimleri, harfleri, vücudumuzu, rakamları, şekilleri vb. simgeleri, sembolleri, uzuvlarımızı hava ve benzer değişiklikleri öğrenebilecekleri; kafalarında bunları simgeleştirebilecekleri şarkıları seçmek oldukça yerinde bir karar olur. Mümkünse şarkıları öğretirken işin içine görsellik katılmalıdır. Yani öğrettiğiniz şarkıda geçen sembolleri ve simgeleri resim olarak çocuklara gösterebilirseniz daha yerinde ve çok yönlü bir çalışma yapabilirsiniz. Ben, durumu daha iyi olan öğrencilerime flüt çaldırmayı düşündüm ve basitçe notaları öğretebilmek için “Neşeli Günler” şarkısını, hazırlamış olduğum, notaların farklı renklerle yazılı olduğu ve altlarında onları simgeleyebilecek sembollerin bulunduğu kartonlarla ezberlettim. Şarkıları öğretirken ayrıca dans figürlerine benzer, sıralanmış bedensel hareketlerin bulunduğu bir koreografi yaratmanızda hem şarkıya hem derse olan ilgiyi arttıracaktır. Çocuklar için her bir simgenin ve her bir hareketin şarkıyı çağrıştırdığını ve şarkıyı hatırladıklarını göreceksiniz.

Dinleti; iki aşamalı olarak çalışabilirsiniz. Öncelikle Peer Gynt, Fındıkkıran, Şehrazat, Peter ve Kurt gibi hikâyesi olan senfonik eserleri dinletirken bir yandan hikâyeyi (masalı) anlatabilirsiniz; ayrıca farklı müzik aletleri ile daha önce öğretmiş olduğunuz şarkıların melodilerini çalabilirsiniz ki böylelikle çocukların şarkıları ezberlemiş olma durumlarını da kontrol etmiş olursunuz.

Bu çalışmalarla ilgili şunu belirtmeliyim. Bu çocuklar oldukça farklıdır. Durumları sebebiyle farklı reaksiyon ve tepkiler verirler. En önemli nokta göz temasından asla vazgeçmemeniz ve kişisel ya da grup olarak konuşurken mutlaka göz temasını elden bırakmamanızdır. Bir dersi asla yerinizde oturarak işleyemeyeceksiniz. Hareket onlar için çok önemli. El çırpmayı ve dans etmeyi çok seviyorlar ancak mutlaka otoriteyi elinizde tutmalısınız. Motivasyon için çeşitli teknikler yaratmanız gerekiyor. Örneğin; ufak hediyeler verebilir, takdir edebilir ya da yapmak istedikleri bir şeye kısa süreliğine izin verebilirsiniz (tek başına şarkı söylemek gibi)

Çocuklarınızı hastalıklarını öğrenmeyi ihmal etmemelisiniz. Her zihinsel engelin farklı bir sebebi olabilir ve her farklı hastalık gurubunda farklı bir öğretme tekniği kullanmak zorunda kalabilirsiniz. Örneğin bazı çocukların ezberleri inanılmaz iyi oluyor. Böyle bir durumda bu çocuğa ezberletmeye ve öğretmeye çalıştığınız şarkıların ona bir katkısı olmayacaktır. Çocuğu inceleyerek eksik olan yönünü belirlemeli ve o yöne doğru çalışmalarınızı kaydırmalısınız ki verdiğiniz eğitimin verimi olsun. Örneğin ezberi kuvvetli olan bu çocuk çok utangaç olabilir. Bu durumda yapmanız gereken şey çocuğu yavaş yavaş utangaçlığından arındırmaktır. O’na sınıfın ona ait özel bir bölge olduğunu söylemek ile başlayabilirsiniz. Orada yaptıklarında çekinecek bir şey olmadığı, yargılanmayacağı konusunda güven vererek tek başına önce oturduğu yerde sonra tahtada şarkı söyletebilirsiniz. Daha sonra okulda yapılan gösterilerde sahneye çıkarabilirsiniz ve böylece yavaş yavaş bu utangaçlığını yenmesini sağlayabilirsiniz. Bu bahsettiğim akış çok kısa bir süreç gibi gözükse de bir yıl bile bazen kısa kalabilir. Özellikle müzik öğretiminde branş öğretmeni olduğunuz için çocuklarla geçirdiğiniz vakit sınırlı ve az oluyor; bu sebeple vaktinizi çok iyi ve kaliteli bir şekilde değerlendirmelisiniz.

Zihinsel öğrenme yetersizliği olan çocuklara verilecek müzik eğitimiyle; göz kontağı kurma, sesleri tanıma, sesleri ayırt etme, sesin kaynağını bulma, vücudunu tanıma, basit ritim tutma, basit müzikli oyunlar oynama, yeni sözcükler kazanma, müzik aletlerini kullanma becerilerinin kazandırılması amaçlanmaktadır

Son olarak, sağlıklı, huzurlu, başarılı, mutlu çocuklar yetiştirmek için en önemli vitaminin SEVGİ olduğunu hatırlayarak, müzik eğitiminin bir sevgi aktarımına sahip olması gerektiğini de vurgulamak gerekir

SUNUM: CENGİZ GEÇİM

KAYNAK: Müzik terapi Dr. Adnan Çoban