ORFF-SCHULWERK NEDİR?
Orff-Schulwerk'in Temel Görüşleri:
* Dans ve müzik insanın bedensel, ruhsal ve zihinsel gücünün elementer biçimde dışa vurumudur.
* Dil, dans ve müzik çocuğun birbirinden ayırmadığı hareket alanıdır.
* Başlangıçtan beri şarkıya çalgı eşlik eder.
* Kulaktan kulağa geçen veya nota yazımı yapılan müziği veya geleneksel dans formlarını uygularken yaratıcılık katılır.
* Her insan kendini (duygularını) müzik ve hareketle ifade etme potansiyeline sahiptir.
Orff-Schulwerk'in geliştirilmesi için yıllar içinde çeşitli ülkelerde birçok uzmanın yaptığı çalışmalarda bu fikirlerin ve modellerin yalnız erken eğitimde değil, gençlerin ve yetişkinlerin eğitim sürecinde de kullanılabileceği ortaya çıkmıştır. Orff-Schulwerk'in sosyal pedagojide ve terapide kullanımı özellikle önem kazanmıştır.
Orff-Schulwerk kavramının anlam ve içeriğini doğru ifade edebilecek bir Türkçe karşılık bulma denemesi:
Giriş Notu
Aşağıda / ekte okuyacağınız "Orff-Schulwerk'in Türkçe Karşılığı Nedir?" başlıklı makalenin yazarı Katja Ojala Koçak Mozarteum Üniversitesi Orff Enstitüsü mezunudur. 1998 - 2005 yılları arasında Türkiye'de 'Elementer Müzik ve Hareket Eğitimi' konusunda yetişkinler ve çocuklarla birçok çalışma yapmış olan Koçak, Orff Merkezinin ilk müdürüdür. Türkçe bilgisi, konu ile ilgili Türkçe teknik terimleri ve tanımları karşılaştırıp irdeleyecek düzeydedir. Söz konusu yazı Almanca dışındaki dillerde sorun oluşturan 'Schulwerk' tanımının Türkçedeki kullanımını ele almaktadır. Üniversitelerimizde ve diğer eğitim kurumlarında Orff-Schulwerk Elementer Müzik ve Hareket Eğitimi çalışmaları yapan eğitimcilerimizin bu konudaki görüşlerini Orff Merkezi ile paylaşmalarını bekliyoruz.
Fatoş Auernig
Orff Merkezi Müdürü
ORFF-SCHULWERK'in Türkçe Karşılığı Nedir?
Katja Ojala Koçak
(Çeviri: Nazan Laslo)
Terminolojide Karmaşa
Türkiye'de müzik eğitimi alanında Orff-Schulwerk konusundaki çalışmalar on yıllardır sürmesine rağmen, Orff Merkezi kuruluncaya kadar bu konuda bir literatür oluşmamış ve bilimsel metinlerin çevirileri yapılmamıştır. Bazı araştırmacılar ve bu alanda akademik çalışma yapanlar kendi amaçları doğrultusunda konu kapsamındaki bazı metinleri Türkçeye çevirmiş veya bu işi çevirmenlere yaptırmışlardır. Bunun doğal sonucu olarak terminolojide bir karmaşa ortaya çıkmış, ortak kavramları içeren bütünsel bir dil meydana gelmemiştir. Prof. Ali Uçan bu sorunu 2003 yılındaki Uluslararası Orff Sempozyumunun açılış konuşmasında şöyle ele almıştır: ". Buna Orff'un 'Elementer Müzik Eğitimi' adlandırmasına dayanılarak önceleri 'Elementer Müzik Eğitimi' deniliyordu; sonraları onun yanı sıra 'Orff Öğretisiyle Elementer Müzik Eğitimi', 'Orff Anlayışıyla Elementer Müzik Eğitimi' ve 'Orff Anlayışı Çerçevesinde Elementer Müzik Eğitimi' de denilir oldu. Bugün de böyle denilmesi sürdürülmekle birlikte bunların yanı sıra 'Orff Öğretisiyle Temel Müzik Eğitimi' ya da 'Orff Anlayışıyla Temel Müzik Eğitimi' de deniliyor." (Uçan: Türkiye'de Müzik Eğitiminin Gelişimi, Orff Okul Öğretisinin Tanımı - Uygulanımı - Uyarlanımı ve Orff Anlayışıyla Temel Müzik Eğitiminin Genel Durumu; s. 11, 2003). Bu tanımlamalardan hiç birinin, Orff-Schulwerk'te müzikle ayrılmaz bir bütün oluşturan "Hareket", "Dans" veya "Hareket / Dans Eğitimi", "Dil" veya "Dil Eğitimi" kavramlarını içermemesi dikkat çekicidir.
"Schulwerk" Kavramı
"Schulwerk" sözünün içeriğini anlayabilmek için tarihsel, pedagojik gelişimi bilmek gerekir.
"Orff-Schulwerk tanımlaması ilk kez 1930 yılında Carl Orff ile Schott yayınevinin (Schott-Verlag) görüşmeleri sırasında ortaya çıkmıştır. Bu tanım Paul Hindemith'in op. 44 Schulwerk für Instrumentalzusammenspiel ile Elma ve Erich Doflein'in Geigenschulwerk yapıtlarının başlıklarına dayanır. Schulwerk belli becerileri öğrenmeye yarayan bir taslak / tasarım anlamını taşır." (Kugler: Zur Geschichte des Orff-Schulwerks; s. 64, 2003).
Yirminci yüzyılın başları Almanca konuşulan ülkelerde reformist eğitim dönemidir. Bu pedagojik reformun kökleri eskilere uzanır: Daha on dokuzuncu yüzyılın başında Pestalozzi, insanın kendiliğinden yapma eylemi üstüne yazmıştır. Jungmair (Das Elemantare, s. 15, 1992) Pestalozzi'den şu alıntıyı yapar: "Elementer eğitim fikri, insan türünün kalıtımsal özelliklerinin ve gücünün eğitilmesi ve geliştirilmesinin doğaya uygun olması fikrinden başka bir şey değildir." Müzik eğitimi alanında Bela Bartok, Zoltan Kodaly ve Emile Jaques Dalcroze kendi konseptlerini ortaya çıkarmışlardır. Genel pedagoji sahasında Maria Montessori'nin "birbirinden tümüyle farklı varlıklar olarak çocuklar ve yetişkinler" hakkındaki görüşleri yaygınlık kazanmıştır. (Jungmair, Das Elementare, s. 31, 1992). Yaparak öğrenmeyi tanımlayan "Werkschule" kavramı da aynı sırada ortaya çıkmıştır. Yirminci yüzyılın başlarında Georg Kerschensteiner "Arbeitsschule" tanımını yerleştirmiştir: Ezberleyerek öğrenmeye ve kitaba dayalı okulun karşısına çıkan farklı seçenekler bu başlık altında toplanmıştır: "Kendiliğinden yapma uğraşının ve eylemin pedagojik ve yöntemsel bir nitelik olarak görülüp dikkate alınmasıyla pasif öğrenim biçimleri aşılır." (Henrike Beck, Rixta Schliep: Reformpädagogik, internet, 1996). Eylem ve kendiliğinden, içten gelen itki ile yapma konusundaki prensipler Orff-Schulwerk'in genel pedagojik prensipleri içinde yer alır: "Müzik ve dans olgusu insanı tüm antropolojik boyutlarıyla -devimsel, duygusal, zihinsel ve sosyal olarak- içine alır. Müzik yapan / dans eden insan üretim, çoğaltım, alma ve yansıtma gibi çok değişik çalışmalarda kendi yaratıcı kişiliğini ve birlikte oluşturma becerisini yaşayarak görür." (Jungmair: Elementare Musik- und Bewegungserziehung - Prinzipien und Grundlagen; s. 44, 2003).
"Schulwerk" sözcüğü belli tarihsel koşullardan gelir. Bu sözcüğün Carl Orff tarafından seçimi, o dönemdeki (reformist) eğitim politikalarının yarattığı atmosferin, kendi çevresinin etkilerinin ve müzik eğitimi konusundaki devrimci düşüncelerinin bir sonucudur. "Pedagoji ile ilgili fikirlerin kaynağı nedir sorusuna, doğal yeteneği işaret ederek yeterli bir yanıt verilemez. Besteci olarak ve Günther okulundaki öğretmenlik görevinin yanında Orff, yirminci yüz yılın ilk yarısındaki reformist eğitim hareketinin gelişimini izlemiş midir? Birçok kişi ve kuruluş eğitimin derinliği, şema karşısında kişilik, doğaya, sanata, müzik ve dansa yakınlık konularıyla ilgilenmiştir. .Zihinsel, ahlaki ve bedensel boyutları geliştiren sosyal ve ortak çalışmaya yönelik eğitim o dönemde önemli bir buluş olarak ortaya çıkmıştı." (Regner: Carl Orff und seine pädagogischen Ideen; s. 68, 2002). Werner Thomas'a göre Orff, sözcük seçimiyle yüzyılın başındaki ideolojik iklime katılmamıştır: "Orff-Schulwerk'in etkisinin tarihi aynı zamanda yanlış anlamaların da tarihidir. 20'li ve 30'lu yılların bilincini yansıttığı ve bu yüzden ideolojik olduğu itirazı yakın olduğu kadar yanlıştır da. Zira bu belirleme eserin/ işin kendisini değil, yorumunu, müzik eğitiminin kuram ve uygulama olarak onu hangi koşullarda benimsediğini göstermektedir." (W. Thomas: Musica Poetica, s. 45, 1977).
https://www.orffmerkezi.org/ adlı siteden alıntıdır.