Merhaba ayşepelin;Endişelerinizi anlıyorum. Haklılık payınız da var.
Gelişim raporlarını doldurmadan önce kazanım değerlendirme formlarını doldurup, buradan ve gözlem notlarımızdan sonuçlar çıkarıp daha sonra gelişim raporlarını dolduruyoruz. Bu evraklarla öyle çok boğuluyoruz ki bazen doldururken yanlışlıklar yapabiliyoruz. sanırım öğretmeniniz de böyle bir yanlışlık yapmış olabilir.
Size önerim; çocuğunuzun var olan içsel zekası ile ilgili olarak; onu fazla eleştirmekten, tenkitlerden, uyarılardan uzaklaşmaya çalışmanız olacaktır. Bu çocuklar kenara çekilir ve sadece gözlem yapar, pek etkinliklere aktif olarak katılmak istemezler. Başkalarının davranışlarını gözlemleyerek ''acaba söylersem / oynarsam / katılırsam / yanlış cevap verirsem gibi endişelere kapılıp bilgilerini yansıtmazlar. Oysa evde bilgi aktarımında bülbül gibidirler. Susmak bilmezler.
Duygusallık uzun bir süreç gerektirebilir. Bazen birkaç yıl sürebileceği gibi bazen üniversite yıllarında içsel zeka hafifleyebilir. Kızıldığında duygularını ağlayarak ifade eder. Duygularını anlatarak değil, odasına gidip sessiz bir köşede için için ağlayarak kendi ile muhakeme yaparak zaman geçirir. Başkaları ile ilişkisinde kimseyi incitmek istemediğinden hayatında ''hayır''lara yer vermek yerine ''evet''lere yer verir.
Okuldaki öğretmenin deneyimi ile ilişkili olarak çocuğunuz kısa sürede gerekli atılımı yapacaktır.
Okul onun için sevilmediğini, istenmediğini düşündüğü bir yer haline gelmişse, farklı okullara gidip görme, orada misafir olma gibi öneriler getirebilir,
farklı ortamları kıyaslama olanağı verebilirsiniz.
Sorunu biran önce çözeceğinize inanıyor, sevgilerimi sunuyorum.![]()