Başka bir mesajımın aynısını yazıyorum işinize yaraması umuduyla.

Öğretmen olarak ne yapılır bilmiyorum ama ben kızım alışsın diye bikaç yöntem geliştirmiştim. Belki sizde öğretmen olarak bunları uygulayabilirsiniz. Yada velilerinize önerebilirsiniz.
Size öneri vermek haddim değil gerçi ama yine de yazayım.

Mesela ben kızıma çok istediği sulu boya almıştım. Kreşten alırken götürdüm boyalarını. Öğretmenine dedim ki "Bu boyalar İrem'in akşam bunlarla resim yapıp size getirmesini ister misiniz" Öğretmeni de destekledi beni. Çok heyecanlandı vs. Ertesi gün sorunsuz gittik kreşe.
Sabah gitmek istemiyorum cümlelerinin yarısını duymamazlıktan geldim. Cevap verdiğimde söylediklerim kısa ve net oldu. Anne baba işe çocuklar kreşe gider gibi.
O zamana kadar ona bakan anneannemiz hayali bir işe girdi ve artık İreme bakamayacaktı.
İlk haftamız bittiğinde sülalecek (teyzeler, kuzenler, dedeler, anneanne, yenge, dayı) pikniğe gittik. Kutlama ve teşvik amacıyla.
Okulumuzun kurucusu (.... babaannemiz) bayramda çorap hediye etmişti. Bir sabah onu giydirdim. ... Babaannene göster bakalım ayağına olmuşmu vs dedim. Yine hevesli gitti.
Bunun gibi yöntemler kullandım ve şükür ikinci haftanın son günlerinde alıştık.