Ve ben alıp başımı gidince akşamları
İçinde yorgun düştüğüm bahçemden dışarı,
Biliyorum; her yol götürür beni o yöne
Yaşanmamış hayatların tersanesine...
biraz önce yaşadığımız olay, daha önce yazılanların devamı niteliğinde olduğundan ben de devam ediyorum...
Hazelsu: (yine yemeğini yiyemiyor ve öğretmenin yanına gelerek konuşmaya başlıyor) öğretmenim niye her yemekte problem yaşadığımı buldum!
Öğretmen:neymiş problem?
H:yemek yemeye başlıyorum ya, biraz sonra içime bir sıkıntı geliyor. sıkılıyorum ve yemek yemek istemiyorum.
Ö: acaba bu sıkıntı neyle ilgili, nasıl bir sıkıntı, anlatabilir misin?
H: kendi hayallerimle ilgili galiba..
Ö: nasıl hayaller?
H: yani kendimle ilgili hayaller geliyor aklıma.. sanki bir şeyler görüyorum gibi..
Ö: (korkarak ama çaktırmayarak) neler görüyorsun? anlatsana..
H:işte birilerine bakıyorum, hayal kuruyorum, sonra daaaaaa.....dalıyorum işte..
Ö: bu yüzden de yemek yemiyorsun, öyle mi?
H: evet.
Ö: peki ne yapmalıyız?
H:bilmiyorum ama bu gün de yemeğimi bitirmesem olur mu? hani dalıyorum ya! sıkılıyorum ya! onun için.
Ö: peki Hazelsu, yeteri kadar yediğini düşünüyorsan, yemeğini kaldırabilirsin.
H:yani bence yeter öğretmenim. (tabağını gösteriyor) sence de yeter mi?
Ö: yeter. kaldırabilirsin..
ve mutlu soooon...
Rabbim...
Benliğimin gururundan uzak eyle beni...
AMIN...
Hazelsu: öğretmenim sadece ayranımı içsem olur mu? yine o sıkıntı geldi de içime..
Öğretmen:
Rabbim...
Benliğimin gururundan uzak eyle beni...
AMIN...
senin cevap çok güzel yalnız
Ve ben alıp başımı gidince akşamları
İçinde yorgun düştüğüm bahçemden dışarı,
Biliyorum; her yol götürür beni o yöne
Yaşanmamış hayatların tersanesine...