Sevgili öğretmenim; kullanılan ifadeler çok önemlidir. Ayşe öğretmenimizin yazdıklarına ilaveten şunlara değinmek istiyorum:
''etkinliğinizi bitirirseniz bahçeye çıkarız, sessiz durusanız oyuncak oynarız'', bu ifadeniz yanlış.
Doğru ifade;
''Etkinliğinizi bitirdikten sonra bahçeye çıkabiliriz.
''Çabuk toplandığınızda .................yapmaya zamanımız kalır. (çabuk toplanmadıkları için zaman yetmeyince; bundan sonra daha çabuk toplanırsanız .........................yapabiliriz. Bunun için yarın tekrar deneyelim.)
''sessiz durusanız oyuncak oynarız'' yerine; sessiz durduğunuzda yorulmayız / başımız ağrımaz / birbirimizi daha iyi duyabiliriz. denmeli. Çünkü oyuncak oynama gürültü gerektiren bir etkinliktir. Oysa istenilen sessizliktir. Birbiri ile örtüşen sözcükler kullanmalısınız.
Cezanın da doğru örtüşmesi gerekir. Örneğin; arkadaşının yaptığı resmi yırtan bir çocuğa; ''yapma, neden yaptın, bizim sınıfımızda böyle şeyler olmaz, hadi barışın, öpüşün vs.. sözcükler asla kullanmayın.
Empati kurmalarını sağlayın.
''Arkadaşının kağıdına zarar verdiğine göre bir olay seni kızdırmış / üzmüş / kıskandırmış olmalı. Neler hissettin?
Kağıdı yırtılan çocuğa dönüp; ''arkadaşın kağıdı yırtınca üzülmüş olmalısın, sen neler hissettin?
Ardından her iki çocuğu bir köşede karşılıklı bir sandalyeye oturtup, sorunlarını kısa bir süre dahilinde burada tartışmalarını, bundan sonra neler yapabileceklerini konuşmalarını isteyiniz.
Böyle bir sınıf yönetiminde her iki çocuğa da ''seni anlıyorum'' mesajı iletmiş olur, taraf tutmamış olursunuz. taraf tutmayınca sınıfınızda büyük değişiklikler gözlemleyeceksiniz. Siz bunu başardıktan yani siz değişim gösterdikten sonra bir veli toplantısı yolu ile '
'empati'' konusunu işleyip, sınıftaki değişimden söz edebilir, evde uygulamalarını isteyebilirsiniz.
Veli toplantısında şöyle konuşabilirsiniz:
YÜREKLENDİRİCİ SÖZLER SÖYLEME: Yüreklendirilen çocuk, kendisini değerli hisseder. Güven duyar. Yüreklendirme çocuğun kendisini kötü hissettiği, başaramayacağını düşündüğü anlarda yapılır.
Örn: - Ben Ayşe gibi güzel resim yapamıyorum.
- Ayşe’nin güzel resim yaptığını düşünüyorsun. (Onu anladığınızı belirten cümleyi duyunca ‘’Annem beni anlıyor’’ duygusunu hissedecek. ) Senin de çaba göstereceğinden, Ayşe kadar güzel resim yapabileceğinden eminim. İstersen Ayşe’den güzel resim yapabilmek için sana yardım etmesini isteyebilirsin.
Yüreklendirilen çocuk başarıya ulaşmak için çaba harcar.
ÖVGÜ: Ödül türüdür. Rekabete dayanır. Kazanınca verilir. Çocuğunu öven anne-babalar çocuklarını yüzeysel ödüllerle motive ederler.
Ailesine BAĞIMLI çocuk; genellikle ÖVGÜ almayı başarır. Övgü alınca işbirliği yapmak ister. Yeniden övgü alabilmek için ‘NE YAPABİLİRİM?’’ diye düşünür.
Çocuğunuz bir işi başarmak için sizden yardım istiyorsa; Tavsiyelerde bulunarak yardım edin. Örn:
-Ben ………..daha yararlı olabileceğini düşünüyorum.
-Bu sana daha çok yakışıyor.
-Makası-kağıdı vs… şu şekilde tutarsan-katlarsan-kesersen yapmayı tasarladığın şeyi daha kolay-güzel-mükemmel yapabilirsin.
-Yeteneklerine güveniyorum. Bunu daha önceden de başarmıştın. Bunu daha da iyi yapabileceğini biliyorum.
-Beceriksiz, sen hiçbir işi doğru yapamazsın ki, sakar şey, sen dökersin, kırarsın, taşıyamazsın’’ gibi sözler söylüyorsanız; çocuğunuz o işi gerçekten başaramayacaktır.
-Ben hiçbir işe yaramıyorum. Kimse benim yaptığım işi beğenmiyor. Beceriksizim. Sakarım. Aptalım. Gibi sizin taktığınız sıfatları benimseyerek kendisini başarısızlığın, toplumdan soyutlar. Bir kenara çekilir. İçine kapanır. Sessizce bir köşede ağlar. Duygularını paylaşamaz.
Çocuğunuza bir işi başarması için karışmayın. Bırakın özgün düşüncesini ortaya koysun. Sadece yol gösterin. Siz farklı düşünüyorsanız, öneri getirin. Kararı kendisine bırakın. Ve onu mutlaka YÜREKLENDİRİN.
4. ŞİKÂYET ETME PROBLEMİ İLE NASIL BAŞA ÇIKILABİLİR?
ÇOCUKLARINIZIN ORTAK OLARAK SORUMLULUK PAYLAŞMASINA İZİN VERİN: Çocuklarınız arasında çıkan olaylarda KİM YAPTI? Demek suçluyu aramaktır. Bu çocuklarınız arasındaki rekabeti arttırır.
-Anne! Kardeşim oyuncağımı, kalemimi vs… vermiyor. (Sorun kime ait? ) Nasıl bir tutum sergilersiniz?
-Görüyorum ki kardeşinin aldığı kalemi istiyorsun.
-Evet. Ama kardeşim vermiyor. Ödevimi yapacağım.
-Kardeşine soralım bakalım. Kalemi neden istiyormuş?
Anne: -İkinize de kalem lazım. Ne yapabilirsiniz?
-Ödevimi bitirince kardeşime verebilirim.
Verilen örnekte problemi anne çözmedi. Çözüm önermedi. Taraf tutmadı. Problemi çözmeleri için sadece yol gösterdi. Kendi problemlerini kendileri çözdüler. Bu eğitim yöntemini kendilerine amaç edinen ailelerin çocukları karşılaştıkları problem durumlarını kendileri çözümleme becerisi kazanırken, ilerde özgün projeler geliştirebilen, kendine güven duyan, çevresindeki insanlarla olan iletişimde gammazlama yerine, karşılaşacakları problemlere fikirler üretebilen bireyler olurlar.
Anne: -Sen hiç kardeşine bir şey vermezsin. Kötü bir kardeşsin.’’ Gibi yaklaşımlar büyük kardeşin kendisini HER ZAMAN KÖTÜ olarak düşünmesine yol açar. Güveni sarsılır. Farklı olaylar karşısında bundan sonra tavrını değiştirerek kendini sürekli savunmaya çalışır. İYİ ÇOCUK olabilmenin yollarını ararken yalana başvurduğu da görülebilir.
* BÜYÜKLERİ TARAFINDAN DİNLENEN, ANLAŞILDIĞINI HİSSEDEN ÇOCUKLAR, BAŞKALARINI ŞİKAYET ETMEZLER. SORUNLARLA BAŞA ÇIKMAYI, PROBLEMİ TEK BAŞINA ÇÖZEBİLMEYİ ÖĞRENİR.
5. KORUMACI OLMAYIN: Çocuk, kendi deneyimleri ile olgunlaşıp, sorumluluklar üstlendikçe güven kazansın.
Örn: -Anne yarın okula en sevdiğim kitabımı götüreceğim.
-Peki yavrum. Ben ne yapabilirim?
-Bana bu kitabı anlatır mısın? (Anne okur. Çocuğun çantasına kitabı yerleştirir.) (KORUMACI AİLE)
Yada:
Kitabın okunması bitince çocuk:
-Anneciğim unutmamak için hemen kitabımı çantama koymalıyım. (ÇOCUĞUNA SORUMLULUK AŞILAYAN AİLE) Burada çocuk bu işin kendi işi olduğunu biliyor. Bizim sizlerden istediğimiz bu eğitim şeklini kullanmaya kendinizi alıştırmanız.
Bakınız:
https://www.onceokuloncesi.com/makal...ldu-37383.html
Bir de oyun örneği vereyim:
ORGANLARIN DANSI VAR. ELLER BİRBİRİNE DEĞMEDEN VÜCUDUN FARKLI HAREKETLERİ İLE MÜZİK EŞLİĞİNDE YAPILIYOR. DAHA SONRA POPOLARLA, DİZLERLE, AYAKLARLA..................
KARŞILIKLI OTURUR.
ÖĞRETMEN SINIFTAKİ AKADAŞLIK İLİŞKİLERİ KONUSUNDA BİR ÖRNEK VERİR.
-ARKADAŞIN SENİ ÇİMDİKLEDİ, NELER HİSSETTİN?
DİĞER ÇOCUK HİSLERİNİ KARŞISINDAKİ ÇOCUĞA ANLATIR. SONRA DİĞERİ YANİ ÇİMDİKLEYEN ROLÜNDEKİ ÇİMDİKLEME NEDENİ KONUSUNDA DÜŞÜNCELERİN AKTARIR.
OYUNUN SONUNDA:
-SINIFIMIZDA HERKES BİRBİRİNİN DUYGULARINI ANLIYOR MU?
-SEN BUNDAN SONRA NASIL DAVRANMAYA KARAR VERDİN? GİBİ SORULARLA DEĞERLENDİRME YAPILIR.
TOKALAŞMANIN ARDINDAN ETKİNLİK TOKALAŞMA DRAMASI İLE DEVAM EDER.
Sonucu merakla bekliyorum. Konuya mesaj yazdığınızda özelime de mesaj yazarsanız konu mesajınızı gözümden kaçırmadan okuyabilirim.
Başarılar dilerim.