DOSYA ŞEKLİNDE İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ:
https://onceokuloncesi.com/dosya/upl...cc5e2fa1e2.doc
Öğretmenlerde Bulunması Gereken Temel Öğretim Becerileri
Bireylerde bulunması gereken temel beceriler okuma, yazma, matematik vb dir. Ancak
"Öğretmenlerin sahip olması gereken temel beceriler neler olmalı?" diye düşünüldüğünde
farklı beceriler ortaya çıkmaktadır ki, bunlar öğretim becerileridir. Bu beceriler branşı her
ne olursa olsun bir öğretmende bulunması gereken minimum temel öğretim becerileridir.
Öğretim sürecinde sınıf içi öğretim ortamında ve dolayısıyla bu ortamın sağlanmasında
öğretmenin üstlendiği rol gereği, öğretmenin öğreteceği konuyla ilgili yeterli alan bilgisine
sahip olması yanında, belirlenmiş olan program amaçlarını dikkate alma, öğretimi
planlama, öğrenciyi tanıyabilme, öğrencinin öğrenme problemlerini belirleme, öğrenciye
daha kolay nasıl öğrenebileceği konusunda destek sağlama, pekiştireç, motivasyon ve
güdü sağlama, yetenekleri değerlendirme, zeka türlerini/ öğrenme stillerini belirleme,
tekrar öğretim gibi etkili öğretim yönetimi sağlamaya yönelik pek çok becerilere sahip olması gerekmektedir. Bu beceriler öğrenciyi öğrenmeye yönlendiren veya yönlendirmeye
yetecek minimum becerilerdir. Aşağıda bu temel beceriler tanımlanmaktadır.
1. Tutumlar: Aslında tutum beceri değildir. Ancak amaç başarılı öğretim yönetimi için
gerekli noktaları belirlemek olduğundan, tutumların özel önemini burada vurgulamak
gerekmektedir. Öğretmenler öncelikli olarak pozitif ön davranışlı, tüm öğrencilerin
öğrenebileceğine inanan ve öğrencilerin tüm potansiyel yeteneklerinin sonuna kadar
yönlendirilmesi gerektiğim düşünerek işe başladıklarında mutlaka daha başarılı
olacaklardır. Bu olumlu tutumlarla işe başlayan öğretmenlerin pek çok belirgin
davranışları vardır. Good ve Brophy (1986) öğrenciyi motive eden olumlu temel öğretmen
davranışlarım şu şekilde sıralamaktadır:
• Samimi ve duyarlı,
• Yüksek beklentiye sahip,
• İstekli ve enerjik,
• İşini seven ve
• Model olan.
Bu özellikler öğrencinin derse olan motivasyonu yanında başarısını da olumlu yönde
etkilemektedir.
2. Organizasyon: Organizasyon öğretmenin öğretim sürecinde yer alan tüm faktörleri
düzenlemesi anlamında kullanılmaktadır, iyi organizasyon öğretmenin öğretim zamanım,
enerjisin!, araç-gereçleri vb. en verimli biçimde kullanmasına yardımcı olmaktadır. Yapılan
çalışmalar; iyi organizasyon yapan öğretmenlerin öğrencilerinin, iyi organizasyon
yapmayan öğretmenlerin öğrencilerine göre daha başarılı olduklarım, daha kolay
öğrendiklerin! ve daha rahat bir öğrenme ortamı bulduklarım ortaya çıkarmıştır.
Öğretimde yönetimsel ve kavramsal olmak üzere iki tip organizasyon vardır. Yönetimsel
organizasyon, öğretim zamanım arttıran ve sınıf içi karışıklığı en aza indiren öğretmen
davranışlarının tümünü içerir. Öğrencinin davranış problemleri önlendiğinde öğrenmeyi
arttıran organizasyon ve sınıf yönetimi daha kolay olmaktadır. Yönetimsel organizasyon
becerileri öğretmenin zamanı iyi kullanmasında ve enerjisin! etkili öğretime kanalize
etmesinde önemlidir. Yönetimsel organizasyonu iyi yapan öğretmenin özellikleri şunlardır:
• Derse (çalışmalara) tam vaktinde başlama,
• Materyalleri önceden hazırlama,
• İş programı hazırlama,
• öğretimi olumsuz etkileyen tüm faktörleri en aza indirme ve
• Karışıklıkları en aza indirme.
Kavramsal organizasyon ise; fikirlerin öğrenciye açık, anlaşılır ve mantıksal bir düzende
sunulmasın! ifade etmektedir. Açık, anlaşılır ve mantıksal olarak organize edilmiş biçimde sunulan bilgilerin uzun süreli belleğe kodlanması kolay olduğundan öğrencilerin daha
kalıcı öğrenmeler gerçekleştirmeleri sağlanmış olur. Kavramsal organizasyonu iyi yapan
öğretmenin özellikleri şunlardır:
• Konular arası geçişi yumuşak ve belirgin yapma,
• Tüm faaliyetleri bir düzen içinde sunma,
• Öğrenci dikkatin! çekmekte etkili yöntemler kullanma.
3. İletişim: Genel olarak bireyler arasında anlamları ortak kılma işlemi olarak
tanımlayabileceğimiz iletişim süreci, kimin, neyi, kime, nasıl ve ne ile söylediğini ifade
etmektedir, öğrenci ve öğretmen arasında sağlanan etkili iletişim etkili öğretimi-
öğrenmeyi sağlamaktadır, öğretimde etkili iletişimi sağlamak için öğretmenin dikkat
etmesi gereken bazı noktalar bulunmaktadır. Bunlar;
• Kavramları açıkça ifade etme: öğretmenin kavramları açıkça belirtmesi, belirsizlik
ifade eden "belki, olabilir, muhtemelen, genellikle" gibi terimleri sunumlarında
kullanmaması ve öğrencinin sorularım öğrencinin anlayabileceği biçimde
cevaplaması gerekmektedir. Bu durumlar sağlandığında öğrencinin uzun süreli
belleğine kodlayacağı kavramlar daha belirgin hale getirilmiş ve öğrencinin kalıcı
öğrenmeler gerçekleştirmesi sağlanmış olur.
• Karşılıklı iletişim sağlama: öğretmenin her dersinin bir konuşu vardır, öğretmenin bu
konuyu uygun kanallar kullanarak öğrencinin en iyi anlayabileceği şekilde sunması
gerekmektedir. Diğer bir ifadeyle öğretmen ile öğrenci arasında anlamların ortak
olması sağlanmalıdır. Burada en büyük görev öğretmene düşmektedir, öğretmen
öğrenciye sunacağı içeriği uygun kanallar kullanarak sunmalıdır. Bu kanallar
öğretmenin etkili kullanabildiği sesi olabileceği gibi pek çok öğretim aracı olabilir. Eğer
öğretmen bunu yapmaz ise öğrenciyle yeterli iletişim kurulamaz ve öğretim sonunda
öğrencide beklenilen davranış değişikliği gerçekleşemez veya istenmeyen
davranışlar ortaya çıkabilir.
• Konular arası geçiş işaretlerinin iyi kullanılması: öğretimde bir fikri bitiren ve diğer bir
fikri başlatan bağlantı kurucular vardır. Geçiş işaretleri bir konudan diğer bir konuya
geçerken öğrencilerin yapılan kavramsal değişikliklerin farkına varmalarım ve bilgileri
belleklerine yerleştirirken karıştırmamalarını sağlar. Geçiş işaretleri olarak şekiller,
resimler gibi somut materyaller yanında "vurgulanması gereken diğer bir nokta, bir
başka konu, yeni konumuz, konunun farklı bir boyutu" gibi sözel geçiş işaretleri de
kullanılabilir.
• Vurgulama: öğrencileri ders içindeki önemli bilgiler konusunda uyarmaktır. Konunun
önemli noktalarım öğretmen tek basma vurgulayabileceği gibi, sınıfta bazı
öğrencilerin veya tüm sınıfın birlikte yaptıkları sözel tekrarlarla da yapılabilir.
Araştırmalarda her durumda yapılan tekrarların başarıyı arttırdığı vurgulanmaktadır.
Örneğin: bir konuyu anlatırken önemli noktaların söylenmesinde ses tonunun
değiştirilmesi, "herkes tekrar etsin, hep birlikte yüksek sesle tekrar edelim, tekrar
edeceğim nokta çok önemli, hücre zarının görevleri nelerdi?, kim tekrar edebilir, biraz önce söylediğimiz gibi, Ayşe'nin de söylediği gibi, kitapta da belirtildiği gibi"
biçimindeki vurgularla konunun önemli noktalarına öğrencinin dikkatin!
yoğunlaştırması sağlanabilir.
4. Yeterli İçerik Bilgisi ve İfade Düzgünlüğü: Öğretmenlerin anlatacağı konuya hakim
olmaları ve öğrencilerin anlayabileceği açık bir dilde sunum yapmaları gereklidir.
Öğretmen anlatacağı konuyu iyi bilmediğinde veya öğrencilerin anlayabileceği biçimde
uygun dil kullanarak sunmadığında derste çok fazla zaman kaybedecektir. Çünkü öğrenci
anlayamadığı noktaları öğretmene sorduğunda öğretmen gerektiğinde konuyu tekrar
etmek zorunda kalacak ve başka bir konu için kullanması gereken ders süresini aynı
konuyu iki defa anlatmak için kullanmış olacaktır. Diğer taraftan konuya hakim olan ve
öğrencilerin anlayabileceği biçimde ders sunumu yapan öğretmenlerin, sınıflarında
öğrencilerin öğrenme problemleri düşük seviyede olacağından, bu öğretmenlerin
kendilerine olan güvenleri ve öğretim yönetimindeki başarıları yüksek olacaktır.
Öğretmenin tüm davranışları öğrenci tarafından çok dikkatli izlendiği için öğretmenin
davranışlarım titizlikle ve amaçlı olarak seçmesi gerekmektedir.
5. Dikkat Çekme: Dikkat çekme öğretmenin bilgi süreçlerine başvurmak ve ders
boyunca dersi çekici hale getirmek veya dikkati sürdürmekte kullandığı işlemlerdir.
Öğrencilerin derse olan ilgi ve dikkatleri öğrencilerin öğrenme stillerine, zeka türlerine,
cinsiyetlerine vb. uygun öğrenme aktiviteleri yoluyla çekilir. Dikkat çekme üç biçimde
gerçekleştirilebilir:
• Tanıtıcı dikkat çekme (davet edici dikkat çekme): Dersin basında öğrencinin dikkatin!
çekmekte yapılması gereken işlemlerdir. Bu dikkat çekiciler genellikle dersin basında
öğrencinin motive edilmesini ve dersin hedefleri konusunda bilgilendirilmesini
sağlamak amacıyla kullanılır, örneğin; "evet dersimize başlıyoruz, dersle ilgili
olmayan tüm materyaller masalardan kaldırılsın" gibi ifadelerin kullanılması, "güncel
konulardan ilginç bir soru sorma, konuyla ilgili ilginç bir fıkra-hikaye-olay anlatma,
daha önceki konunun devamı niteliğindeki konularda daha önceki konuyla ilgili kısa
bilgiler verme" gibi tanıtıcı dikkat çekme yöntemleri kullanılabilir.
• Duyusal dikkat çekme: Dikkat çekmek için bireyin beş duyusuna yönelik olarak çeşitli
uyarıcıların kullanılmasıdır. Bu uyarıcılar somut materyaller, resimler, modeller,
tepegözde gösterilen materyaller, tahtaya yazılan bilgiler, şekiller vb şeklinde
sıralanabilir.
• Akademik dikkat çekme: Basit olarak konunun önemli noktaları üzerinde durulması
demektir. Nitelikli öğretmen konuyla ilgili olmayan hususlar üzerinde çok zaman
harcamayan öğretmendir. Bu nedenle akademik dikkat çekme konuşu öğretmenin
doğrudan doğruya konusuyla ilgili bilgileri vermesidir. Burada vurgulanan nokta "ek
bilgi verilmesin" anlamında değildir. Tam tersine dersin anlaşılabilir nitelikte yeterince
açık olması, öğrenmenin azalmasını önleyici yönde olması ve öğrencinin dikkatini
dağıtan örneklere/konulara/ayrıntılara yer verilmemesi gerektiği vurgulanmaktadır.
6. Geribildirim: Geribildirim bireyin gelecekteki performansım arttırmakta
kullanabileceği o andaki davranışı hakkında bilgi vermektir. Geribildirimin öğrenmede çok
önemli bir yeri vardır (Brophy ve Good, 1986). Konu, sınıf düzeyi, görevi her ne otursa
olsun bireyler performansları hakkında bilgi sahibi olmak isterler. Çünkü bireyin istenilen
davranışı göstermesinde ve yanlış olan davranışım değiştirmesinde yapmış olduğu
davranışı hakkında bilgi sahibi olması olumlu etkiler sağlamaktadır. Bireyin anlamlı
öğrenmesi, bilgilerini kontrol etmesi ve motivasyonunun artması açısından etkili
geribildirimin özellikleri şunlardır:
• Anında sağlanır.
• Özeldir.
• Bilgi verir.
• Performansa bağlıdır
• Pozitif duygusal etkisi vardır.
Öğretmenin öğrencilerine verdiği geribildirimler yazılı ve sözlü olarak ikiye ayrılmaktadır.
Yazılı geribildirimler; öğrenci çalışmalarında, dönem çalışmalarında değerlendirme
sorularında, sınavlarda vb önemlidir. Ancak her zaman her öğrenciye tek tek yazılı
geribildirim vermek öğretmen için zor bir durumdur.
Sözlü geribildirimler; soru-cevap durumunda doğru cevap verildiğinde "tamam, aferin, çok
güzel" gibi ifadelerin kullanılmasıdır. Sözel geribildirimin duygusal boyutu çok önemlidir.
Çünkü olumlu geribildirim öğrencinin güven hissetmesin! sağlayacaktır.
7. Kontrol Altına Alma: Kontrol altına alma kavramı; öğrenme sürecinde öğrencinin
sözel ve sözel olmayan davranışlarım dikkatle izleme durumunu ifade etmektedir. Kontrol
altına alma öğretme-öğrenme etkinlikleri sırasında yapılmalı ve özellikle elde edilen
veriler öğrencilerin oturarak yaptıkları işlerde karışıklıkların önlenmesinde kullanılmalıdır.
Fakat kontrol altına alma oturarak yapılan çalışmaların ötesinde, bir de öğrenme
etkinlikleri sırasında öğrenci tepkilerinin farkında olmayı içerir. Bu durum öğrencilere
uygun geribildirim vermeye yardımcı olacaktır. Kontrol altına almada temel amaç
sağlanacak geribildirim için veriler toplamaktır. Duyarlı bir öğretmen dikkatsiz öğrencileri
görür ve onların derse dönmelerin! sağlamak yönünde öğrencinin sözel olmayan
davranışlarından problemi tahmin eder ve öğrencilerin problemlerini çözmelerinde
yardımcı olur. öğretmenin öğrenci davranışlarının farkında olmaması, öğretmenin sahip
olduğu diğer temel becerilerin pozitif etkilerin! büyük ölçüde azaltır. Bu nedenle öğretmen
etkili öğretim yönetimi için öğrencisini sürekli olarak kontrol altında tutmalı ve öğrencinin
en iyi öğrenebilmesi yönünde ona yol göstermelidir, öğretmenlerde etkili kontrol altına
alma becerisi deneyimle artmaktadır. Deneyimsiz öğretmenler sınıfta aynı anda olan pek
çok davranışı kontrol etmekte güçlük çekebilirler. Bu nedenle deneyimsiz öğretmenler
olumlu tutum içerisinde panik yapmadan öğrenci davranışlarım dikkatle incelemelidirler.
8. Tekrar Gözden Geçirme ve Özetleme: Tekrar ve gözden geçirme önceki çalışmayı
özetleme ve öğrencinin öğrenmekte olduğu/öğreneceği konu arasında bir bağlantı
hazırlamaktır. Dersin basında ve sonunda yapılabileceği gibi, dersin herhangi bir etkinliğinden sonra veya önemli noktaların tekrarı amacıyla yapılabilir. Gözden geçirme
öğrenmeyi destekler. Gözden geçirmenin etkililiği kısa ve öz biçimde konunun tüm önemli
noktalarının, normal öğretim sürecinden daha kısa bir sürede verilmesiyle sağlanabilir.
Tekrar gözden geçirme süreci bilgilerin uzun süreli belleğe kodlanmasında ve öğrencilerin
bilgileri anlamlı organize etmelerinde etkilidir. Çünkü öğrenci kısa zaman içinde konunun
ana hatlarını değerlendirme fırsatı bulabilmektedir.
Özetleme ise genellikle ders sonunda yapılan tekrar gözden geçirmenin bir formudur.
Konunun tümü özetlenir, yapılandırılır ve tamamlanır. Öğretmenler "buraya kadar
yaptıklarımızı özetleyecek olursak" gibi ifadelerle dersin belirli zamanlarında da özetler
yapabilirler. Basit olarak bir ilkeyi, genellemeyi ve bir kuralı belirlemek için sözel ve yazılı
özetler çıkartabilirler. Yeni konu ile eski konu arasındaki ilişkiyi belirlemek, konu içindeki
önem// noktaları vurgulamak ve ders sonunda yapılan özet olmak üzere üç farklı
romanda genel özetler yapılabilir. Özetler basitten karmaşığa doğru açık ve net ifadelerle
öğrencinin kafasında soru işaretleri oluşturmayacak şekilde yapılmalıdır.
ALINTI