ELİFÇİK ŞARKISI
Güneş doğuşu kadar güzel bir bebek doğdu
Bu yavrunun adını annesi Elif koydu
Inga mınga Elifçik ağzı yüzü minicik
Emekledi yürüdü o küçücük Elifçik
Okul vakti yaklaştı, kitap defter alındı
Aradan yıllar geçti Elif genç kız olmuştu
Sıcak bir yuvada kucağında bir bebek
Aradan yıllar geçti Elif nine olmuştu
Seninle oturmuyor,elinden şiş düşmüyor
Bir Cuma sabahıydı Elif nine uyanmadı
Ruhu kanatlanmıştı Tanrının cennetine
Uyu uyu Elifçik mezarın sana beşik

"Bir Cuma sabahıydı Elif nine uyanmadı
Ruhu kanatlanmıştı Tanrının cennetine
Uyu uyu Elifçik mezarın sana beşik"


bu bölümünin okunması,okul öncesi dönemdeki çocuk için daha erken buldum.

Çocuklarla ölüm hakkında nasıl konuşmalıyız?

Ölüm ile ilgili ne anlatacağınız sizin inançlarınızdan çocuğunuzun algılama seviyesine kadar pek çok faktöre bağlıdır. Bunun yanında mantıklı, sağlıklı cevaplar vermeniz için bir takım ana hatlar vardır.

-Ölüm hakkında konuşurken rahat olun
Her birimiz ölümü kabul etmeli ve onunla barış içinde olmalıyız. Ölümü duygusal ve entelektüel olarak kabul ettiğimizde çocuklarımıza bu konuda rahatça konuşmaları konusunda yardımcı olabiliriz. Çocuğunuza ‘bütün cevapları bilmesem de bu konuda soru sorman çok normal’ şeklinde yaklaşın ki ölümü korkutucu bir konu olarak görmesin. Çocuklarınıza ölüm hakkında doğum hakkında konuşabildiğiniz gibi konuşabileceğinizi hissettirin.

-Çocuğunuzun tam olarak ne sorduğunu anlamak için kendinize zaman tanıyın
Çocuğunuzun kafasını karıştırmamak için ona sadece istediği cevapları verin ve gereksiz ayrıntılara girmeyin. Aşağıda çocuklara verilebilecek kısıtlı cevaplara örnekler vardır:
‘Büyüdügümde ölecek miyim?’
Herkes bir gün ölür.
‘Sen de ölecek misin?’
Evet ama uzun bir süre yasayacağımı tahmin ediyorum.
‘Neden filanca kişi yas tutup ağlıyor?’
….. ağlıyor çünkü ….. öldüğü için üzgün. Onu özlüyor. Değer verdiğimiz biri öldüğünde hepimiz üzgün hissederiz.

-Kesin cümleler kurun
9 yasından küçük çocuklar soyut kavramları anlamayacaklarından basit ve direkt konusun. Bunu anlatmanın en basit sekli doğadaki doğal yasam döngülerinden bahsetmektir. Onları bu doğal doğum, büyüme, çoğalma ve sonunda ölüm döngüsünü incelemeleri için teşvik edin. Onlara her canlının sürekli yaslandığını ve sonunda öldüğünü anlatın. Bu şekilde insanların bile ölümleri doğumları kadar doğal olacaktır.
Ölümü yasam eksikliği olarak da anlatabilirsiniz:ölmüş biri nefes almaz, konuşmaz, hissetmez, uyuma; ölmüş bir köpek havlamaz, koşmaz.

-Fikirleri zaman içinde yavaş yavaş sunun
Ölümü sadece bir sohbet içinde anlatmaya çalışmayın. Unutmayın ki çocuklar tekrar ederek öğrenir bu yüzden ayni soruyu defalarca sormalarında bir sakınca yoktur. Büyüyüp olgunlaştıkça çocuklar daha da ayrıntılı sorular soracaklardır ki bu da iyi bir şeydir.

bir pedagogun yazısından alıntı.


ben bu şarkıyı çocuklara öğrettim aslında ama doğrumu yaptım bilmiyorum. çocuklar çok sevdi. iki kere söyledim ezberlediler. sınıfımda elif yok bu arada ama sonra acaba erkenmi diye düşündüm. ama ölümde doğum kadar doğal bir şey. şarkıda doğup büyüme aşamaları var. kavramlar var. zaman kavramı yaşlı genç filan. çocuklara ben kimim konusu ile söylemiş bulundum.

ben şahsen böyle bir şarkı ile çocuklarımı etkilemek istemem.
yukarıdaki yazıyı kaldırabilen çocuklar olur ama eminimki kaldıramayanlar daha çok olur.

o sizin fikriniz hocam,öyle diyorsanız öyledir.

ben bile biraz ürktüm açıkçası,,bu tür konuların çocuklar için erken olduğunu düşünüyorum.Tabi bu benim nacizane düşüncem

mugge2003 öğretmenim; Bu şarkı benim çocukluğumdan kalma bir şarkıdır. Ezgisi de bir uyarlamadır. Ezgisi hüzünlü değil tam tersine neşelidir.

Bazı çocukların olgunlaşma süreci erken olur. erken olgunlaşan çocuklar şarkıda geçen bazı kavramları tam algılayabilirken, bazı çocuklarsa şarkı söylemiş olmak için söyler, sözlere dikkat etmezler.

Peki şimdi öğretmen olarak öz eleştirimizi yaparak kendimize soralım:

-Okul öncesinde ezber var mıdır?
-Kullanılan eğitim materyalleri (şiir, tekerleme, şarkı gibi...) ne amaçla söylettirilir ya da dinlettirilir?

Önce kendim yanıt vereyim.

Okul öncesinde ezber yoktur. Kazanımlarımızın arasında bile yoktur.

Okul öncesinde kullanılan eserler, çocukların kelime dağarcıklarını zenginleştirmek için kullanılır. Ve söylenen bir şiirin 7 şarkının içinde geçen vurgu yapılması istenen, günlük yaşamda kullanmalarını beklediğimiz kelime anlamı üzerinde yoğunlaşılır. ve bu kelimeyi günlük yaşamında kullanmasına yönelik kazanımları planlarız.

Amaç 3. Türkçe’yi doğru kullanabilme
Kazanımlar
1. Konuşmalarında söz dizimi kurallarını doğru olarak kullanır.
2. Konuşmalarında temel dilbilgisi kurallarına uygun konuşur
Amaç 6. Sözcük dağarcığını geliştirebilme
Kazanımlar
1. Dinlediklerinde yeni olan sözcükleri fark eder.
2. Yeni sözcüklerin anlamlarını sorar.
3. Verilen sözcüğün anlamını açıklar.
4. Yeni öğrendiği sözcükleri anlamlarına uygun olarak kullanır.
5. Zıt anlamlı sözcüklere örnek verir.

Amaç 7. Ses bilgisinin farkında olabilme.
Kazanımlar
1. Sözcüklerin başlangıç seslerini söyler.
2. Aynı sesle başlayan sözcükler söyler.
3. Kafiyeli sözcükler söyler.

BAŞARILAR DİLERİM ÖĞRETMENİM.

emel hocam yanlış anlamışsınız. ben ezberletmek maksadı ile söylemedim. şarkıyı söyleme aşamalarını bilirsiniz. önce şarkının tamamını siz söylersiniz. sonra çocuklarla birlikte tekrar edersiniz. 2 tane kız öğrencimin müziksel ritmik zekası o kadar kuvvetli ki ertesi gün ezberlemişler ve söylmeya başladılar. çok şaşırdım bende. amaç ezberletmek eğildi elbette ki. ama şimdi serbest zamanda ,hamur oynarken katta sanat etkinliğinde bile söylemeye başlıyorlar. ben de konuyu o sebeple açmıştım zaten.

"Uyu uyu Elifçik mezarın sana beşik"

Bu cümle bile yetiyor insanın tüylerinin bile ürpermesine ki kendi dinleyemediğim bir şarkıyı kalkıp çocuğa nasıl öğreteyim!!!

ölümünde doğum kadar doğal bir şey olduğunu herkes biliyor. ve çocuklarda herşeyi merak ettikleri kadar onuda merak ediyor. bazı öğretmen arkadaşların bu kavramdan kaçmalarına anlam veremedim.

karşı çıkan arkadaşların on kasımda ne gibi şiir ve şarkılara yer verdiğini çok merak ettim.

şu şiirleri yıllardır ezberliyor ve ezberletiyoruz

saat 9 u beş geçe
Atam dolma bahçede
gözlerini kapamış
bütün dünya ağlamış
doktor doktor kalksana
lambaları yaksana
Atam elden gidiyor
çaresine baksana
uzun uzun kavaklar
döklüyor yapraklar ben Atama doymadım
Doysun kara topraklar

veee

Atam sen ölmedin,
topraga gömülmedin
bil bakalım nerdesin
şu kocaman kalbimdesin.

acaba bu şiir ve şarkılara ne diyorsunuz. yoksa bunları da mı öğretmiyorsunuz

ya ben bir şeye takıldım. yukarıda arkadaşın biri ezber yoktur demiş tamam bende ezbere karşıyım da şarkıları söylüyoruz tekrar ediyoruz bir süre sonra doğal olarak ezberliyorlar ve her zaman kendi kendilerine söylüyorlar. peki siz nasıl şarkı şiir öğretiyorsunuz arkadaşlar? bu arada şarkıyı beğenmedim bence çocuklara daha eğlenceli ama aynı zamanda milli manevi değerlerimizi öğretici şeyler öğretmeliyiz. zaten çocuklar ara ara ölümü, Allahı ve hatta şeytan kim diye soruyorlar.