Batılı ülkelerde en çok maaşı okul öncesi öğretmenleri alıyor
10 Eylül 2009 08:11
Abbas Güçlü'nün yazısı
Okul öncesi eğitim, eğitim kademeleri içerisinde en önemli olanı. İnsanlar tüm yaşamı boyunca öğrendiklerinin yüzde 70’e yakın bölümünü bu dönemde öğrenirmiş. Bu yüzden, okul öncesi eğitim alanların, daha sonraki eğitim yaşamları ve hayattaki başarıları, almayanlara göre çok daha yüksek. Bu konuda yapılmış yüzlerce araştırma var.
Okul öncesinde okullaşma oranı AB ülkelerinde yüzde 100’e varan oranlarda. Zaten temel eğitimin bir parçası ve zorunlu. Bizde ise bugüne kadar kafalar karışıktı. Şimdi böyle bir karar alınması, nihayet konunun önemini kavradığımızı gösteriyor.
Milli Eğitim Bakanı Çubukçu bu konuda kararlı. “Liseler 4 yıla çıkacağına, keşke okul öncesi eğitim zorunlu hale getirilseydi“ diyor ki, ben de o görüşteyim. Tıpkı milyonlarca eğitimci, veli ve öğretmen gibi...
Okul öncesi eğitimi, tabii ki sadece 5-6 yaş arasıyla sınırlandırmamak gerekir. Ne kadar aşağı inilirse o kadar iyi olur.
Bu arada özellikle kırsal kesimlerde, başta AÇEV olmak üzere sivil toplum örgütleri tarafından gerçekleştirilen okul öncesi eğitim etkinlikleri çok başarılı oldu. Türkçeyi bu kurslarda öğrenip bir de erken eğitime başlayınca, eğitimde çok büyük başarılara imza attılar. Giriş sınavlarında çok iyi sonuçlar aldılar. Çok iyi üniversitelere ve çok iyi fakültelere girdiler.
Okul öncesi eğitim öğretmenliği, Batılı ülkelere bakıldığında, tüm öğretmenler içerisinde en uzun eğitim ve en çok maaş alanlardan oluşuyor. Türkiye’de ise okul öncesine öğretmen yetiştirme politikası yeni yeni oluşuyor. Yıllarca meslek lisesi mezunlarına havale edildi. Sonra özel statülü vekil öğretmenlerce gerçekleştirildi. Açıköğretim devreye sokuldu. O da yetmeyince kim bulunduysa, birkaç aylık kurslardan geçirilerek öğretmen yapıldı. Sonra Danıştay devreye girdi. Öğrenciler yine ortada kaldı.
Öğretmen yetiştirme politikası öylesine önemli ki, 3 yaş ile 5 yaşın öğretmeni bile farklı olan ülkeler var. Ama biz ne yaptık? Lise öğretmenlerine bile minikleri teslim ettik...
Özetin özeti: Böylesine önemli bir eğitim kademesi, zamana ve pilot uygulamalara bırakılamaz. Bakan Çubukçu’yu cesareti nedeniyle kutluyoruz ama daha radikal bir karar alarak tüm Türkiye’ye yaymalıdır. En azından gelecek yıl. Ama bu öğretim yılında, eğitim fakültesi mezunlarından en az 20-30 binine bu konuda formasyon eğitimi vermek koşuluyla