Emel öğretmenim çok doğru şeyler paylaşmışsınız,teşekkür ederiz.Öğretmenlikte tecrübe insanı değiştiriyor derlerdi de pek inanmazdım ama bunu her geçen sene daha iyi anlıyorum,hatalarımı daha iyi farkediyorum.Önceki yıllarımda ilk zamanlar sınıfa sürükleye sürükleye soktukları,kendini yerden yere atan bir öğrencim vardı,velisiyle çok tartışmıştım,bu çocuk mümkün değil alışmaz,şu anda hazır değil,seneye gönderin diye,veli de senin işin zoru başarmak,kolayı herkes yapar,bu çocuk mecbur alışacak diyordu..Çok kızmıştım,yaptığı yanlışlar çoktu ama yine de o haklı çıkmıştı,sınıfa kadar hergün güvenliğin kucağında çırpınarak da girse,sınıfa girdiği anda sanki başka biri oluyordu,sınıfa,bana,arkadaşlarına alışmıştı. Alışamadığı için geri gönderdiğim çocuklar da oldu,mesela biri 3 buçuk yaşındaydı,hiç kucağımdan inmiyordu,saatlerce benim annem sen olur musun diye ağlıyordu,sonunda benim de yüreğim parçalanmıştı,ben de oturup onunla ağlamıştım,o gün çocuğun velisi beni göz yaşları içinde görünce ikna oldu
Bir çocuk gelmişti,annesi çok asi,sinirlidir deyip bırakıp gitmişti,anne gittikten sonra” annemi çağır” diye ağlamaya başlamıştı,tamam canım gel arayalım,çağıralım diye telefona giderken bana tekmeler,yumruklar savurmaya başlayınca,"bana bak ben senin arkadaşlarına ya da annene benzemem ben öğretmenim,ben sana vurmam ama vurmaya devam edersen ben de vururum o zaman hastanelik olursun" demiştim ve her an vurabilirmişim gibi bir bakış ve duruş takınmıştım,vurmayı bırakmıştı..Yöntem yanlış gelebilir ama o anda bunun dışında hiç ama hiç bir şey işe yaramayacaktı bunu anlamıştım,diş gösterince sakinleşmişti..birilerinin ona her istediğini yaparsa,sonuçlarına katlanmak zorunda kalacağını göstermesi gerekliydi...İnsan öğretmenlik hayatı boyunca çok değişik durumlarla ve çocuklarla karşılaşıyor,öğretmenlik çok çok zor,sorumluluğu çok fazla ama bir o kadar da keyifli,manevi olarak tatmin edici bir meslek..Benim yeni öğretmen arkadaşlara tavsiyem öğretmenlik hayatlarında karşılaşacakları hiç bir zorluk karşısında yılmamaları,zaman bir çok şeyin ilacı olacaktır,bunun dışında velilerle iletişimde üsluba,samimiyetin dozuna dikkat etmeleri,özellikle bahçe oyunlarında çocukların okul dışına çıkmamaları için çok dikkatli olmaları,büyük yaralanma ve kazalara karşı hareketli oyunları çok kontrollü oynatıp,çocukları sınıfta başında kimse bulunmayacak şekilde bırakmamaları(çocukları stajyere bırakıp alışverişe çıkanı bile duymuştum),hep güler yüzlü olup,günlük hayattaki sorunları okulun kapısında bırakmaları,bir de makas kullanımlarında çok çok dikkatli olmalarıdır.Ne yazık ki makasla ilgili de kötü bir anım var,faaliyette yardım isteyen bir çocuğa nasıl keseceğini anlatırken,bir çocuk başka bir çocuğun aniden makasla kulağını kesiyor,allahtan çok büyük bir kesik olmasa da kıkırdağa dikiş atılacak kadar da büyük bir kaza meydana geliyor.Tabi o an kulağı kanlar içinde görünce,parça koptu diye,benim de ömrümden en az 10 sene kopup gitmişti,o olaydan sonra öğretmenlikten soğumuştum,sürekli mesleğimi,kendimi sorguladığım bir travma dönemi yaşamıştım,velisi çok panik biriydi,o günlerce uyumamıştı,yememişti,o da ayrı bir travma geçirmişti.böyle zamanlarda birilerini suçlama ihtiyacı doğuyor insanda,buna rağmen beni pek suçlamamıştı,öbür çocuğun velisi arayıp geçmiş olsun ya da bir özür konuşmasında bulunmadığı için onu az kalsın mahkemeye verecekti,onunla bozuşmuştu..Bu olay aklıma geldikçe kendimi sorgulasamda bir türlü hata bulamıyorum kendimde,bu daha çok dokunuyor aslında,çünkü ben de bir hata yoksa o an;bazı ebeveynlerde,çocuklarda,sistemde,yönetmeliklerdeki sınıf mevcudunda,bu sınıf mevcutlarına tek öğretmen verilmesinde,yardımcının yasak olmasında,bilemiyorum belki de anasınıfında makas kullanılmasında hata var,bu da demek oluyor ki her an böyle olaylarla karşılaşma olasılığım var...Şimdi sene başındayız,oyun hamuru için alınan oklavayı arkadaşına fırlatmaya kalkan oldu,süpermen mi olmalıyız diyorum bazen,çocuğa yakındım ki elle müdahale ile engelledim ama uzak olsam dinlemeyip atacak bir çocuktu,sınıfta kafasında damar pıhtılaşması olan ve darbe almaması gereken de bir çocuğum var,her an diken üstündeyim yani...Yasaklar da engel olmuyor bazen,ben oklava vermesem tahta blok atabilir..
vb Çok konuştum,çok dertliymişim sanırım,ben de şimdi farkettim,daha yazsam sayfalarca yazacağım sanki..Kısa kesmeye çalışırsam..bu sebeplerle öğretmenlikte gözümüzü dört açıp her an dikkatli olmalı,riskleri en aza indirgemeye çalışmalıyız,gerisi zaten eğitim,bu da sonuç alındığında keyif veren yanı..Tüm atanan arkadaşlara yeni eğitim öğretim yılında başarılar diler,atanamayanlara sabır,umut ve şans dilerim..