Bildiğiniz üzere bir süredir Çocuk Gelişimi Eğitimi alanların Açıköğretimden Lisans Tamamlamasını sağlayan bir uygulamanın hayata geçirilmesi için bazı görüşmeler yapmakta ve atılan her adıma destek olma çabası içindeyiz.
Sürekli bana gelen bazı sorulara cevap niteliği taşıyabilmesi için bir mesaj yayınlamak gerekiyordu. Bu süreç içerisinde yapılan en önemli 2 görüşmemiz, Okul Öncesi Eğitimi Genel Müdürü Remzi İnanlı ve Açıköğretim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aydın Ziya Özgür le görüşmelerimiz oldu. Netice olumlu görünmekle beraber henüz resmi açıklama yapılabilecek bir durum mevcut değildir. Bununla birlikte resmi açıklama yapılmaması yol alınmasını da güçleştirmektedir.
Herkes bu durumdan haberdar. Ancak olay kısır bir döngü içine tıkanmış durumda. Bu kısır döngüyü çözebilecek tek kurum YÖK.
YÖK taslak hazırlayacak AÖF ye sunacak AÖF uyum sağlayabileceğini beyan edecek ve program açılacak. Aslında olay bu kadar net.
Bu yazıdaki olumsuz ilk ve tek cümlemi kurmak durumundayım. Şu durumda bir müddet gelişme olacağını zannetmiyorum. Çünkü Anadolu Üniversitesi yeni rektör atanması dolayısı ile öncelikle içerideki düzenlemelere yoğunlaşmış, YÖK'ün sizinle ilgilenen kanadı ise DGS yi daha sistemli bir sınav haline getirme çabası içine girişmiş.
Tabi ki onların açısından bakarsanız onları haklı bulacaksınız. Bu sebeple yapılması gereken şey maalesef beklemektir.
Öncelikle bizim de çok önem verdiğimiz sizlerin Ankara ziyaretleri bir mesafe katedilmesi için çok önemlidir. Bu hususta kendinize yakışır bir şekilde kendinizi ifade etmeniz ve somut yani elle tutulur bilgiler almanız önemlidir. Hiçbir protest tavır içine girmeden hakettiğiniz şeyi talep ettiğinizde insanlar bunu makul bulacaktır.
Yapılacak görüşmelerde sadece sorun anlatmamanızı, çözüm önerileri sunmanızı ve mümkünse bir yol haritası çıkarmanızı tavsiye ederim. Bu sebeple aranızda önce bu konuyu tartışmalı sonra sorunları listelemeli, kendinizce çözüm önerileri sunmalı ve bunları aktarabilecek uygun bir adayınızı seçmelisiniz. Yani görüşmeye hazırlıklı gitmelisiniz.
Bunlara ek olarak özellikle Ankara ve Eskişehir temsilcilerinize çok iş düşüyor.
Eskişehir temsilciniz gerek yeni Rektörle gerekse AÖF Dekanıyla sürekli iletişim halinde olabilmeli ve gelişmeleri onlara aktararak onlardan bilgi alabilmelidir.
Ankara temsilciniz ise bu işi YÖK te yapmalı, YÖK Başkanı ve Önlisans programlarından sorumlu YÖK üyeleri ve danışmanları ile sürekli iletişim halinde olabilmeli ve gelişmeleri onlara aktararak onlardan bilgi alabilmelidir.
Sizler de onların bulunabildiğiniz kadar yanında bulunamadığınız süreçte aklıcı fikirlerle desteğinde olmalısınız.
Bu konuda siyasi destek almanızı tavsiye etmem. Sizi destekleyecek en büyük güç MEB ve Basın olmalıdır. Bu konudada elinizin uzanabildiği kadar ilgili mercilere ulaşmalısınız.
Bu süreç içinde elbette sizi destekleyen insanlarda boş durmayacaktır ;)
Şimdilik bu kadar. Gelişmeler oldukça paylaşmaya devam edeceğim. İyi günler dilerim...