Zeliş çok neşeli bir gün geçirdi. En sevdiği oyuncakları ile doya doya oynadı. Plastik küplerden kule yaptı. Renkli halkaları saçına ve eline takmaya çalıştı.Tombiş ayıcığı minderin üzerine yatırıp pışpışladı. Artık oyun bitti. Annesi, Zeliş’in oyuncaklarını tek tek topladı. Kocaman bir kutuya koydu. Zeliş ona yardım etti. Tombiş ayıcık, bir köşede, Zeliş’le annesini izledi.
“Haydi bakalım Zeliş. Şimdi banyo zamanı… Bıcı bıcı yapalım mı?”
Aaaa, o da ne? Zeliş banyoya gitmek istemiyor. Ama annesi,
“Bıcı bıcı,gıdı gıdı” diyerek onu güldürüyor. Zeliş artık banyoya hazır.
Annesi küvetin musluklarını açıyor. Zeliş, küvete akan suyu dikkatle izliyor. Su: “Şlâp şlop!... “Şlâp şlop!...”diye sesler çıkartıyor. Zeliş gülüyor. Çünkü bu ses hoşuna gidiyor.
Zeliş soyunuyor. Bakın; kolunun birini çıkardı. Pamuk gibi, yumuşacık, beyaz bir kol. Ah,Zeliş’in karnına da bakın… Yuvarlacık bir karın. Ne kadar sevimli bir yumurcak bu Zeliş.
İşte Zeliş’in ayaklarından biri. Zeliş Çıplak ayağına bakıyor.Yaramaz Zeliş çok neşeli.
Zeliş bütün çamaşırlarını çıkardı. Annesi çok şaşırdı: “ Zeliş!... Sen ne kadar büyümüşsün!...”dedi.
Bir, iki, üüüç! Haydi küvete,”Cuuuup!...”
Zeliş’in oyuncak ördeği de küvette yüzüyor. Annesi, Zeliş’in sırtını sabunlarken şarkı söylüyor:
“Ördek suya dal da gel,
Zeliş’imi al da gel.
Küvet suyla doldu,
Zeliş bıcı bıcı oldu.”
“Hişşşt… Zeliş; sen de bir ses duydun mu? Kim acaba? Dışarıda biri mi var?
Gelen Zeliş’in babasıydı.Kızını küvette görünce;
“Zeliiiş!... Tatlı kızım benim… Bıcı bıcı mı yapıyorsun? Ne kadar güzel!... dedi.
“Gel bakalım Zeliiiş!Artık bıcı bıcı bitti. Bak; babacık bornozunu hazırlamış. Hah, şöyle; aferin sana!... Birazcık krem, birazcık da pudra… Sevdin değil mi?Artık giyinelim mi?”
Annesi Zeliş’i giydiriken onunla eğlenceli bir oyun oynuyor:
“Bak Zeliş; şuraya bir tavşan gelmiş.Şu kovalamış, şu tutmuş, şu pişirmiş, şu yemiş. Şu minik de okuldan gelmiş; ‘Hani bana… Hani bana…’diye ağlamış.
Oyun Zeliş’in çok hoşuna gidiyor. Katıla katıla gülüyor.
Zeliş uykuya hazırlanıyor. Annesi bu kez onun el parmaklarıyla bir oyun sunuyor:
“Zeliş’in serçe parmağına bir kuş konmuş. ‘Pır’ demiş, şu parmağına çıkmış.Sonra ‘pır’demiş şu parmağına çıkmış. Sonra da ‘pır pır’ diyerek uçup gitmiiiş!...
Zeliş, kocaman bir gün geçirdi.Oynadı, bıcı bıcı yaptı, yoruldu. Karnı acıktı. Şimdi süt zamanı. Sütünü içerken göz kapakları kapanmaya başladı.
Zeliş,mışıl mışıl uyuyor. iyi uykular Zeliş!... Uyu da büyü, emi?
Üzeyir Gündüz.
Okul Öncesi-Ana Kucağı Kitapları
MEB,Ankara,2009
NOT:Arkadaşlar görsellerle destekleyebilirsiniz.Kitaptaki görselleri ekleyemedim tabii.