1/ Bir yavru fare varmış. Kötülüğün, iyiliğin ne olduğunu bilemiyormuş. Kendi halinde dolaşıyormuş.
2/ Bir gün, kendisini tuzaktan kurtarmış. Hemen
annesine koşmuş.
3/ Annesi, yavru fareyi heyecanlı görünce şaşırmış.
Ne olduğunu sormuş.
4/ Küçük fare, olanları şöyle anlatmış:
--Yuvamızı çevreleyen dağları aştım. Koşarak gidiyordum. Delikanlı bir fare gibiydim.
5/ Gözüme iki tane hayvan ilişti. Biri tatlı, yumuşak, güler yüzlüydü. Sevimli bir hayvandı.
6/ Diğeri ise asık suratlıydı. Keskin, acı bir sesi vardı. Tepesinden bir et parçası sallanıyordu. Kocaman bir de kuyruğu vardı.
7/ Erkek bir piliçmiş meğer. Arada bir, kollarıyla dövünüp duruyordu. Keskin sesiyle, acı acı ötüyordu.
8/ Ben hiçbir şeyden korkmam. Ama ne yalan söyleyeyim. Korkup kaçtım oradan.
9/ Diğeri, bizim gibi kadife tüylüydü. Kuyrukları uzundu. Uysal bir yaratıktı. Kimseyi hor görmüyordu. Gözlerinin içi ışıl ışıldı. Kulakları da tıpkı bizimkiler gibiydi.
10/ Tam yanına gidecektim. Diğeri, o keskin sesiyle bağırmaya başladı.
11/ Ben de korktum. Koşarak senin yanına geldim.
12/ Annesi:
“Oğlum, o yumuşak görünüşünün altında, biz farelere karşı kötü bir davranış besler. Öteki hayvan tam tersine bize kötülük etmez. Üstelik belki etinden de yeriz.
13/ Kedi, soyumuzun düşmanıdır. Sanki mutfağını bizim üstümüze kurmuştur. Yaşadığın sürece, sen sen ol, kimsenin görünüşüne aldanma.” demiş.
umarım işinize yarar ve beğenirsiniz...
yükleyebilmişsiniz...
ellerinize sağlık, teşekkürler
konunuzu ilgili bölüme taşıdım
merhaba aranıza yeni katıldım bana yardımcı olursanız sevinirim
kahramanları ve konusu serbest olan bir hikaye kitabı hazırlamam istendi resimlerinide kitap dergi vb gibi yerlerden kesip yapıştırmam gerekiyor yardımıcı olursanız sevinirim teşekkürler