Kirpi Kiki o gün çok heyecanlıydı. Günlerdir hazırlık yapmıştı. O günü sabırsızlıkla beklemişti. Uzak ormanda yaşayan kuzeni, Kirpi Kiki'yi ziyarete gelecekti. "Sanırım akşama burada olur" dedi Kirpi Kiki... Sonra da bir sepet alıp ormana gitti. Ormanda böğürtlen toplayacaktı. Kuzenine böğürtlenli pasta yapacaktı. Şarkı söyleye söyleye bir sürü böğürtlen topladı. Toplarken birkaç böğürtleni de ağzına attı. Oysa Kiki'yi karga Gaki uyardı. "Gak Gak... Böğürtlenleri yıkamadan yememelisin gak... Sonra pişman olursun. Çünkü hasta olursun guk..." Ama Kiki karga Gaki'yi dinlemedi. Birkaç böğürtlenden bir şey olmaz. Bu kadarcık böğürtlen beni hasta yapmaz." dedi. Sepeti dolunca, taktı sepeti koluna... Gitti evine sepetini sallaya sallaya... Unu ve yumurtayı çıkardı. Yumurtaları çırpmaya başladı. Tam o sırada... Şiddetli bir sancı girdi karnına... "Ah... Karnım..." diye bağırdı Kiki... Karnı çok ağrıyordu. Telefonun yanına gitti. Doktor file telefon etti. Fil gelip
Kiki'yi muayene etti. "Hemen hastaneye gitmeliyiz. Daha fazla beklememeliyiz" dedi. Ama Kiki hastaneye gitmek istemiyordu. "Kuzenim gelecek. Hastaneye gitmesek". Fil de ona "Hastanede tedavi edilmelisin. Burada iyileşemezsin" dedi. Kapıya bir not yazdılar. Sonra fil Kiki'yi sırtına alıp hastaneye götürdü. Kiki çok üzgündü. Fil, Kiki'ye "Bugün yıkanmamış ne yedin?" diye sordu... Böğürtlen yemişti. Oysa karga Gaki ona yememesini söylemişti. Keşke sözünü dinleseydi. Şimdi evinde kuzeniyle olurdu. Kiki birkaç gün hastanede yattı. Kuzeni de hastanede onu ziyaret etti. Ona "Geçmiş olsun" dedi. Kiki bir daha meyve ve sebzeleri yıkamadan yemedi. Yıkanmamış meyve ve sebzeler bizi hasta ederdi.
(ARKADAŞLAR BU HİKAYE 16 SAYFALIK BİR HİKAYE FAKAT BEN BUNUN RESİMLERİNİ 7 SAYFAYA DÜŞÜRDÜM VE ALTTAKİ RESMİ DE KAPAK OLARAK KULLANDIM)