Alkali İyonize Su Nedir?Ph Yüksek Su Markaları Nelerdir?
Bir süredir içtiğimiz sular hakkında farklı düşüncelerin paylaşıldığını okumakta ya da duymaktayız. Hepimiz için yaralı olacağını düşündüğüm bugün bu yazıyı buldum.
Alkali, iyonize, ph yüksek su denip duruyor. Peki, ya içindeki klor miktarı? Klor aside mi giriyor?
Alıntı yazıyı okumadan biraz bilgilerimiz tazeliyelim.
Hidrojen iyonlarının miktarını belirlemek için pH
ölçüsü geliştirilmiştir. Bunun için pH kağıdı ve pH metre kullanılır.
25oC de pH 0 ile 14 arasındaki değerleri alır.
pH kağıdı maddenin asit değerine göre renk değiştirir.
Bir maddenin pH si 0-7 arasında ise o madde
asittir.
pH değeri küçüldükçe asidik kuvveti artar.Bir
maddenin pH si 7 ise nötrdür, pHsi 7-14
arasında ise o madde bazdır.
Günlük hayatta kullandığımız bazı maddelerin
yapısında bulunur.
Konusu 'Sağlık İçin Bilgiler' forumundadır ve BEYZA21 tarafından 6 Mart 2013 başlatılmıştır.
Bu konu;alkali iyonize su nedir,ph yüsek su markaları nelerdir hakkında bilgiler vermektedir.
Bir çoğumuz musluk suyunu tüketmek yerine damacana su almaktayız.Peki içtiğiniz suyun ph oranı nın sağlığınız açısından faydalarını biliyormusunuz?Son günlerde gerek televizyon ekranlarında gerekse internette alkali su tüketmemiz yönünden haberler yer almakta.Neden alkali iyonize su? Ph ,şı yüksek su markaları hangisi? Sizler için bir araştırma yaptım,ve ph 'şı yüksek su markalarınıoranlarıyla yayımlamaya karar verdim.Alkali iyonize su hakkındaki tüm merak edilenleri konumuzda bulabilirsiniz
Niçin Alkali İyonize Su?
Hepimiz vücudumuz hayatta kalabilmek için hafif alkali yapısını koruması gerektiğini biliriz. Kanımızın pH seviyesi 7.4 ve hücresel sıvı seviyesi ise yaklaşık pH 7.2 dir. Bu gerçeğe göre, hücrelerimiz sürekli olarak asidik atık üretmekte ve vücut sıvılarımız da hayatta kalabilmemiz için vücudun pH seviyesini korumaya çalışmaktadırlar.
Vücudumuz asidik atıklardan kurtulmak için oldukça ağır bir çalışma yapar. Asidik atıklar ter ve idrar ile çıkartılır. Her ikisi de düşük pH seviyesine sahiptirler. Asidik cilt yüzeyi kendisi ile temas eden birçok mikrop ve virüsü öldürür. Yanısıra soluk verdiğimizde, karbon dioksit salınır, asidik atıkların sebep olduğu karbonik asitten kurtuluruz. Vücudumuz asidik atıklardan kurtulmak için bunca çaba harcarken diğer yandan bizler sürekli olarak vücudumuza atabileceğinden daha fazla atık yüklemeye devam ederiz. Buradaki sır, bazı katılaşmış asitleri sıvı aside dönüştürmektir. (Sıvı vücut tarafından kolayca atılabilir.) Eğer bir madde suda çözünmüyorsa, pH seviyesini de etkilemez. Örneğin; kolesterol, yağ asidi, böbrek taşları v.b katı asit türleridir.
Asit kanı koyulaştırır/pıhtılaştırır! İşte bu problem asidik atık birikiminden kaynaklanmaktadır. Bu asidik atık yapılanması kan damarlarımızı tıkar ve kan dolaşımını durdurur. İyi bir kan akışı olmaksızın organlarımız fonksiyonlarını olması gerektiği gibi yerine getiremezler ve iyi beslenemedikleri için yetersiz kalmaya başlarlar. Kanser hücreleri asidiktirler, bu kanserin alkali bir ortamda gelişemeyeceği anlamına gelmektedir. Besinlerin oksidasyonu nedeniyle oluşan fosforik asit veya sülfirik asit vücudun üstesinden gelebilmesi açısından çok güçlü asitlerdir. Vücut bu durumu kemiklerden kalsiyum alarak dengeler. Fakat bu durumda kemiklerimizdeki kalsiyumu alırsak kendimizi ayakta tutabilmek için ne kullanacağız? İşte bu durum Osteoporoz’a neyin neden olduğunu açıklamaktadır.
Küçük moleküler yapısı nedeniyle vücut tarafından diğer sulara göre çok daha hızlı ve daha iyi emilebilen alkali iyonize su içtiğinizde daha fazla antioksidan, alkalilik, ve kalsiyum alırsınız.
Alkaliliğin Önemi
Vücudumuz hücresel seviyede yaşar ve ölür. İnsan vücudundaki tüm hücreler hafif alkali yapıdadır, sağlıklı ve hayatta kalabilmek için de bu korunmalıdırlar. Bununla birlikte, hücresel aktiviteler asit yaratır ve bu asit hücreye enerji ve işlevsellik verir. Her bir alkali hücre solunum görevini yerine getirirken metabolik atık salgılarlar ve hücresel metabolizmanın ürettiği bu atıklar doğal olarak asidiktirler. Buna karşın bu atıklar enerji ve işlevsellik için kullanılır fakat bunların vücutta artışına ve birikmesine izin verilmemelidir. Antreman veya egzersiz sonucu oluşan ve çoğu kez acı veren laktik asit bunun bir örneğidir. Vücut, hücre etrafındaki bu asitleri bir zehir gibi davranmaya başlamadan önce etkisizleştirmek ve vücuttan atmak için büyük bir süre harcar. Aksi durumda bu asitler eninde sonunda hücrelerin çevresel koşullarını değiştireceklerdir. Birçok insan ve klinik doktor vücudun bağışıklık sisteminin ilk savunma hattı olduğuna inanıyorlar fakat gerçekte böyle değildir. Bu çok önemlidir fakat daha çok sofistike (karmaşık) bir arıtma faaliyetine benzer. Bunun yerine sağlıklılık ve zindelik için hastalık ve rahatsızlıklara karşı ilk ve ana savunma hattını oluşturan vücudun pH dengesine dikkat etmeliyiz.
İnsan vücudu çok zeki ve yeteneklidir. Gittikçe artan biçimde asidik olmaya başladığımızda asidikliğin yaşamsal organlarımıza hasar vermesini engellemek üzere vücudumuz savunma mekanizmalarını düzenlemeye başlar. Asidin yağ hücreleri içinde depolandığı/tutulduğu bilinmektedir. Eğer tüm bunlara rağmen asit herhangi bir organla temas edecek olursa, dokuyu içinden çürütebileceği bir delik açma şansı da bulur. Bu durum hücrenin mutasyona uğramasına neden olabilir. Bu asidik ortamda oksijen seviyesi düşer ve kalsiyum tüketilmeye başlar. Bu nedenle savunma mekanizması olarak, vücudunuz gerçekte sizi aşırı asidiklikten korumak üzere şişmanlatır/yağlandırır. Asitlerin toparlanıp paketlendiği tüm bu yağ hücreleri ve selülit birikimleri yaşamsal organlardan güvenli uzaklıkta tutulmaya çalışılır. Bu açıdan, şişmanlık yaşamsal organlarınızı zarar görmekten koruyabilir.
Alkaliliğin Yararları
Günümüz yaşam tarzı vücut metobolizmamız içinde birçok düzensizliğe ve kötü çalışmaya neden olmaktadır. Sarfedilen tüm çabalara rağmen toksik kimyasallar ile yiyecek kaynakları, içme suları, hava ve çevremiz gitgide kirletmekte ve zehirlemektedir. İnsan vücudu bundan öncesinde, metabolize etme ve dışarı atmada, kendi doğal detokslama (zehirli atıkları atma) kapasitesi üstünde kalan ve büyük sıkıntı yaratan böylesi yabancı maddelerle hiç tanışmamış, karşılaşmamıştı.
Birçok insan artık kendisini hiç iyi hissetmiyor. Birçokları da kendilerini soğuk algınlıkları veya çevredeki herhangi bir mikroptan çok daha kolay etkilenir halde buluyorlar. Bundan daha ciddi olan ise lupus, romatoid artrit, multipl skleroz, kronik yorgunluk sendromu ve fibromiyalji sendromu gibi otoimmün rahatsızlıklardaki artışlardır. Birçok kaynağı olan düşük seviyeli toksititeyi belirlemek oldukça güçtür. Tüm bu toksinlerin birleşik aksiyonlarının oluşturduğu toksik karışımın etkisi vücut ve hafızayı ciddi şekilde zayıflatabilir. Mantar, bakteri ve mayanın yaygınlaşması fermantasyon dediğimiz işlevin veya kan ve dokudaki aşırı asidiklikliğin bir sonucudur.
Maya ve mantar havada, kirli suda ve yediğimiz birçok yiyeceğin içinde yaşayan basit birer canlı hücre türleridir. Bunlar sonrasında virüslerin ilk aşamaları veya bakterilerin orta evreleri olabilecek şekilde oldukça yüksek bir gelişim gösterirler. Fırsatçıdırlar ve hayatta kalmakta yeteneklidirler. Yıllar içinde 500.000 in üstünde farklı tür biçiminde gelişmişlerdir. Hiç durmaksızın koloni haline gelebilecekleri ve üreyebilecekleri yeni yerleşim yerleri ararlar. Basit bir canlı hücre formunda olduklarında yanlızca bir mikroskop altında görülebilirler fakat kolonize olduklarında, yiyecekler üzerinde oluşan küf ve mantarımsı yapı gibi, gözle de görülür hale gelirler.
Maya, mantar, bakteri, küf ve virüsler besin ve kolonileşme ihtiyaçlarına bağlı olarak vücutta belirli ve çok özel bölgelere yerleşmeye eğilimlidirler. Bunların tümünün metobolizmalarından çıkanlar/salgılananlar şiddetli fermantasyonlara sebep olur ve ekstra hücresel sıvı şeklinde veya kana karışarak tüm vücuda yayılır. Kan ve dokulardaki aşırı asidikliğin doruğa çıkması vücudun hücrelerini sistematik olarak zehirler ve hasar verir. Aşırı asidiklik dediğimiz bu sağlık durumu ters düz olmuş bir yeme alışkanlığının – çok bol miktarda; hayvansal protein, özellikle kırmızı et, sütlü ürünler (süt, peynir, dondurma), şekerin herhangi bir şekli (sakaroz, früktoz, glikoz) gibi –sonucudur ve bu nedenle ortada yalnızca bir hastalık ve rahatsızlık vardır.
DAMACANA SU KULLANIYORSANIZ VE DAMACANA SULARIN pH SEVİYESİ İLE KULLANDIĞINIZ DAMACANA SUYUN ALKALİ "BAZİK"SU MU ASİDİK SU MU OLDUĞUNU ÖĞRENMEK İSTİYORSANIZ BU YAZIYI MUTLAKA OKUMALISINIZ . PİYASADAKİ DAMACANALARIN ÜZERİNDEKİ pH ORANLARINDAN DERLEDİĞİM pH SEVİYELERİNE BAKARAK HANGİ SUYU KULLANACAĞINIZA KARAR VEREBİLİRSİNİZ . LİSTEDEKİ PH SEVİYELERİ
HER MARKANIN pH SEVİYESİ ORANLARI KENDİ DAMACANASI ÜZERİNDEN ALINMIŞDIR . BAZI FİRMALARIN DAMACANALARINDA pH SEVİYESİ YAZMADIĞI İÇİN BU SU MARKALARININ İNTERNET SİTELERİNDEN VEYA DAHA ÖNCEDEN ELİMDE BULUNAN ANALİZ RAPORLARI BROŞÜRLER GİBİ KAYNAKLARDAN YARARLANDIM . SULARIN PH SEVİYESİ ORANLARI HAKKINDA DAHA YENİ BİLGİSİ OLAN VEYA LİSTEDE MARKASI BULUNMAYAN VEYA YANLIŞ OLDUĞUNU DÜŞÜNENLER DOĞRU BİLGİ KAYNAĞI İLE YORUM OLARAK BİLDİRİRLERSE EKLEME VEYA DEĞİŞTİRME YAPABİLİRİM .
BUNUN DIŞINDAKİ ELEŞTİRİ SUÇLAMA VS YAPACAKLAR BİLSİNLER Kİ BİLGİLERİN HEPSİNİN KAYNAĞI BENDE MEVCUT DİLEYENE KAYNAK BELİRTEBİLİRİM . SU BAYİ YADA KAYNAK YETKİLİLERİ LİSTEDE YER ALMAK İSTERLERSE BANA MAİL ATSINLAR [email protected] veya YORUM OLARAK BİLGİLERİ YORUM KISMINA EKLEYEBİLİRLER .
AYTAÇ doğal mineralli su ph seviyesi ............. 8.0
SAKA Doğal Mineralli SU pH seviyesi ........................... 8,22
SAKA su pet ve damacana pH seviyesi ........................ 8,22
NİKSAR SU pH seviyesi ......................................... 8,3 (**)
HAYAT su pH seviyesi .............................. 7,8 ......... 8,1 (*)
KIZILAY su pH seviyesi ........................... 6,38 ........ 6,63 (*)
TAŞEREN Su pH seviyesi .............................................. 7,19
KARAKULAK (VAKIF) SU pH seviyesi ............................ 6,64
İMREN SU pH seviyesi .................................................. 6,9
BUZDAĞI doğal mineralli su ph seviyesi . 6,85 .. 7,32 ..... 7,60 (*)
SIRMA SU pH seviyesi ................................................ 6,85
GÜRPINAR SU pH seviyesi ............ 8,86 .......... 6,67
CAN SU (BAYTAŞ) pH seviyesi ............... 7,76 ............ 8,3 (*)
OVACIK SU (IŞILGAN SU) pH seviyesi ........................... 5,02
ALAÇAM SU pH seviyesi ........................................ 8,12 (**)
ULUPINAR (KARAMANDERE) SU pH seviyesi ................. 6,51
ERİKLİ SU pH seviyesi ................................................. 7,5
AKPINAR SU pH seviyesi ................................................ 6,9
SIRMAKEŞ SU pH seviyesi ....................... 7,15 .......... 7,28 (*)
AQUA SU (koçbey) pH seviyesi ..................................... 7,7
LABRANDA su (ege bölgesi) pH seviyesi ........................ 8,0
NESTLE Su pH seviyesi .................................................. 8,1
KUVARS su pH seviyesi ......................................... 6,73 (**)
ABANT su pH seviyesi ............................................... 7,47
DAĞDELEN SU pH seviyesi ........................................... 7,56
ÇAMOLUK su pH seviyesi ...................................... 6,9 (**)
İMREN SU (çatalca) pH seviyesi ..................................... 6,9
TAŞDELEN (vakıf) su pH seviyesi .................................. 6,6
BEYZA (taşdelen) su pH seviyesi .................................. 6,0
HAMİDİYE su pH seviyesi .......................................... 6,61
SERAP su (gölcük) pH seviyesi ..................................... 6,72
FUSKA su (koçbey) pH seviyesi .................................... 7,8
KORU su pH seviyesi .................................................. 6,88
FINDIK Su pH seviyesi ................................................ 6,7
KARACAKAYA su pH seviyesi ..................................... 7,15
HAZNEDAR su pH seviyesi ............................................ 7,45
ŞEKER su pH seviyesi (emin değilim zor okudu) ........ 6,5
TAŞPINAR su pH seviyesi ............................................. 6,1
KALİNDA su pH seviyesi ............................................... 7,3
KARDELEN Doğal Mineralli Su pH seviyesi ............... 8,3 (***)
DURU su Sapanca pH seviyesi .............................. 7,45
NİDA su Ph derecesi ............................................ 7.9
SERAP Su pH derecesi ....................................... 6.72
EFEM Su pH derecesi ........................................ 7.50
KORU Su pH derecesi ...................................... 6,88
ABANT Su pH derecesi .................................... 7,47
İVRİZ su konya pH derecesi ........................... 8,21
TAŞKESTİ su pH seviyesi ............................. 8,00
ANZER su pH seviyesi ................................. 7.7
PINAR SU pH seviyesi .... (pet şişede)........ 8.2
LİDO Su pH seviyesi .................................... 7.7
BİNBAŞIPINARI su pH seviyesi ............... 6,62
AKÇAPINAR Su pH seviyesi ....................... 7.1
KARACAKAYA Su pH seviyesi ................. 7.15
MUNZUR Su pH seviyesi ........................... 8.45 (**)
PINAR Su yaşam pınarım pH seviyesi damacana üzerinde ve internet sitesinde yazmıyor .
KAYLA su pH seviyesi damacana üzerinde ve internet sitesinde yazmıyor .
Damacana suların üzerinden ve internet sitelerinden bulabildiğim pH oranları yukarıdaki gibidir yeni gelen bilgileride burada sizinle paylaşmaya devam edeceğim .
(*) Farklı kaynaklarda veya farklı damacanalar üzerinde farklı Ph seviyeleri olan sular . bulabildiklerimin hepsini yazdım .
(**) İşlenmiş içme suyu olanlar ve ya bir dönem işlenmiş içme suyu olarak satılıp yeni mevzuattan dolayı etiketine kaynak suyu ibaresi koyabilen firmaların markaları .
ALINTIDIR.