Antioksidan Dosyası (1.Bölüm)
Antioksidan kullanımı son derece yaygın ancak bilinçsiz kullanmak, sağlık yerine zarar getiriyor. Antioksidan hakkında bilmeniz gereken her şey MSN Kadın’da!
1.Bölüm
Öncelikle antioksidan ne demektir, bu konuyu tam olarak bilmemiz gerekir. Antioksidanlar, vücutta oksitlenmeyi engeller. Oksitlenme, metabolizma reaksiyonlarının, herhangi bir sebeple düzgün işlememesiyle ortaya çıkar. Buna bir çeşit doku bozulması denilebilir.
Serbest radikaller, bu oksitlenme sayesinde ortaya çıkar. Alınan besinlerin düzgün yakılmaması, serbest radikallerin ortaya çıkmasına yol açar. Bir hücre içinde fazlaca serbest radikal üremesi sonucu, o hücre ölür.
Günlük hayta genellikle düşük seviyede serbest radikal ürer. Az seviyede üreyen serbest radikaller hücre zarının, hücre çekirdeğinin ve yağların yapısını bozarak, hatalı çalışmasına sebep olur. Bunun sonucunda ise, kanser, kolesterol, kireçlenme, eklem sertleşmesi, Alzheimer, ciltte erken yaşlanma ve bunun gibi pek çok hastalığa davetiye çıkarır.
Temelde, oksidasyon vücuttaki zehirli madde oluşumlarından sadece bir tanesidir. Ancak ortaya çıkan, serbest radikallerin fazlalaşması sorun oluşturur. Buna “oksidatif stres” denir. Bu artış aşırı yükselirse, hücre ölümü ve organ hasarı ortaya çıkar.
Bu duruma bir örnek vermek gerekirse, soğuktan donmuş bir kol veya bacak, birden sıcakla karşılaşırsa, benzer bir durum oluşur. Bu yüzden donma vakalarında ısıtma işlemi uygulanmaz.
Günümüzde en sık karşılaşılan durum ise, düşük seviyede serbest radikal artışıdır. Şişmanlık, şeker hastalığı, tansiyon yüksekliği, yaşlanma, sigara, hava kirliliği, spor yapmamak, kronik duygusal stres, hava kirliliği gibi durumlar; dokuların oksijeni gerektiği gibi kullanmasını engelleyerek, düşük dozda serbest radikallerin artmasına sebep olur.
Günlük hayatta maalesef bu sorunlardan tam olarak kaçmamız mümkün olmaz. Bu durumda vücutta oluşan serbest radikallerin oluşumunu engellemek veya oluşan serbest radikalleri ortadan kaldırmak zorunluluğu ortaya çıkar.
Gıdalar, en iyi antioksidanlardır. Bunların arasında ilk sırada sayılabilecekler:
Domates, havuç, turp, şalgam, yapraklı tüm sebzeler, orman meyveleri, kırmızı üzüm, nar, soğan, sarımsak, pırasa, yeşil çay, genel olarak tüm kırmızı meyve ve sebzeler, omega 3 kaynakları yer almaktadır.
.ALINTIDIR.