C vitamini açsından da zenginler
Turunçgillerin C vitamininden zengin oldukları bilinen bir gerçektir ama bunun yanında içlerinde bağışıklık sistemimizi güçlendiren başka biyoaktif maddeler de bulunur.
İçerdikleri karotenoidler çok yönlü bir koruyuculuk sağlar. Aromatik yağlarındaki limonen maddesinin kansere karşı koruyucu olduğuna ilişkin bulgular vardır. Parlak kabuklarının altındaki beyaz etli bölümde bulunan flavonoidler bağışıklığı güçlendiren etkilere sahiptir. Kan portakalının renk pigmenti olan antosiyanin de buna dahil edilebilir. Bunlar tüm vücut hücrelerini zararlı saldırılara karşı koruyan antioksidanlardır. Domuz gribi başta olmak üzere virüslerin kol gezdiği şu günlerde bunun önemini hatırlatmakta fayda var. Günde iki portakal yerseniz C vitamini ihtiyacınızı önemli ölçüde karşılayacağınız gibi yukarıda söz ettiğimiz antioksidanların koruyucu etkilerinden yararlanmış olursunuz.
MANDALİNA
Mandalina hoş kokusu, tadı ve suyu ile çeşitli türlerine kadar kuşkusuz Akdeniz meyveleri arasında ayrıcalıklı bir yere sahiptir. Mandalina portakal ile benzer özellikler taşır ve portakalın faydalarını mandalina için de düşünebiliriz.
LİMON
Limon ekşi tadıyla salataların ve sosların vazgeçilmezi olduğu gibi harika bir serinletici içecek olan limonatanın ana maddesidir. Diğer turunçgiller gibi yenilen bir meyve olmasa da C vitamini, folik asit, B6 vitamini ve flavonoidler yönünden onlardan aşağı kalmaz ve sofralardan eksik olmamalıdır. Kabuğundaki limonen önemli bir biyokimyasaldır. Antikanser aktivitesi bazı çalışmalara göre umut vermektedir ve safra taşlarını çözmeye yardımcı olduğunu gösteren çalışmalar vardır.
GREYFURT
İlk defa 1750’de Barbados Adası’nda gezginlerin dikkatini çeken greyfurt bugün bütün dünyada hoş ve ferahlatıcı tadı ve suyu ile sevilen bir meyvedir. Kalorisi düşüktür ama iyi bir flavonoid, potasyum, suda çözünen lif, C vitamini ve folik asit kaynağıdır. Limonoidler, likopen gibi fitokimyasallardan zengindir. İçerdiği pektin kolesterol düşürücüdür. Greyfurttaki bir flavonoid olan naringin kandaki eski hücrelerin temizlenmesini sağlar. Pembe etindeki likopen kalp hastalığı, kanser ve makular dejenerasyon diye adlandırılan göz hastalığı ile savaşta faydalıdır. D-limonen karaciğerdeki detoks enzimlerini teşvik ederek toksik bileşiklerin vücuttan atılmasını sağlar.
Greyfurt için dikkat edilmesi gereken çok önemli bir nokta vardır, greyfurtun içerisindeki flavonoidler bazı ilaçlarla beraber alındığında ciddi yan etkilere sebep olabilirler ve bu etki bazı durumlarda 24 saat kadar sürer, o bakımdan ilaçlarla greyfurtu farklı saatlere denk getirmek bir çözüm olmaz. Eğer herhangi bir ilaç alıyorsanız, doktorunuza danışıp onun onayını almadan kesinlikle greyfurt yemeyin, suyunu içmeyin.
PORTAKAL
Yaklaşık olarak kasım ayından mayısa kadar parlak renkleri ve çeşitleriyle alışveriş raflarını süsleyen portakal yemelik ve sıkmalık türleriyle bol bol yemeniz veya suyunu içmeniz gereken bir meyve. Portakal iyi bir B vitamini (B1, B2, B6, folik asit, pantotenik asit), karoten, pektin ve potasyum kaynağıdır aynı zamanda. Yüksek C vitamini içeriği ve flavonoid kombinasyonu sayesinde portakal göz, böbreküstü bezleri, üreme organları, bağ dokusu, diş etleri için vazgeçilmez bir meyvedir. İçerdiği flavonoidlerin en önemlisi olan hesperidin’in kan basıncını normalleştirici ve kolesterol düşürücü etkiye sahip olduğunu düşündüren çalışmalar vardır. İltihap önleyici özellikleri de güçlüdür, bu etkiyi yapan maddeler portakalın etinden ziyade kabuğun altındaki beyaz tabakada bulunur. Gelelim sabah kahvaltılarının vazgeçilmezi olan portakal suyuna. Sıkmadan bir müddet önce buzdolabından çıkararak oda sıcaklığında bekletirseniz portakaldan daha çok su çıkacaktır. Sıkmadan önce düz bir yüzeyin üzerinde elinizle ileri geri yuvarlamanız da çıkan su miktarını artırmaya yardımcı olur. Sıkıldığı andan itibaren ne kadar çabuk içerseniz o kadar fazla C vitamini alırsınız. Taze sıkılmış meyve suları bekletilme süresi ile doğru orantıda vitamin kayıpları olur.
Milliyet