Eşdeğer ilacın ülke ekonomisi ve ulusal ilaç politikaları açısından önemine işaret edilerek, ''Eşdeğer ilaç doğru ilaçtır. Önemli olan ilacın adı değil etken maddesidir." dedi.
Tüm Eczacı İşverenler Sendikası Genel Başkanı Nurten Saydan, orjinali ile içerik ve etki olarak bire bir aynı olduğu için güven duyulan biyoeşdeğer ilaçların tüm dünyada kullanıldığını söyledi.
Konunun ülkede iyi anlatılamadığını ve Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) uygulamayı zaafa uğratacak yanlış kararları olduğunu savunan Saydan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Biz eczane eczacıları, SGK kuruluncaya kadar, elimizden geldiğince ve piyasada bulunduğu ölçüde reçetedeki ticari isimli ilaçları vermeye çalışırdık. Ama SGK sistemi ve onun bilimsel olmayan eşdeğer ilaç sepeti uygulamaya girdikten sonra, hastaların alım güçlerini de göz önünde bulundurarak ve bir türlü düzgün çalıştırılmayan provizyon sistemi ile boğuşarak ilaç vermeye çalışıyoruz.
SGK'nın eşdeğer listelerinde yer alan ve senelerdir üretilmeyen ilaçlardan tutun, MR, SR ve enterik kaplı ilaçlar gibi teknolojik gelişmeleri kabul etmeyen, hatta geçtiğimiz günlerde hipertansiyon ilaçlarının diüretik kombinasyonu olanlarla olmayanları bile aynı eşdeğer grubuna almaya çalışan SGK anlayışı, eşdeğer ilaç uygulamasında yaşadığımız önemli bir sorundur.
İlaç fiyat farkını ödemek istemeyen, 'SGK nın ödediği ilaçtan ver' diyen hastaya, bu uygulamalardan dolayı verecek ilaç bulmakta bile zorlanıyoruz.''
Bu uygulamalara rağmen, ''Eczane eczacıları daha fazla para kazanmak için hekimlerin yazdığı reçetelerdeki ilaçları değiştiriyor'' şeklinde yanlış bir görüş hakim olduğuna işaret eden Saydan, şu görüşleri dile getirdi:
''Bizler eşdeğer ilaç verdiğimiz zaman daha fazla kar elde etmiyoruz. İlaç fiyatları ve eczacı kar oranlarını Sağlık Bakanlığınca belirlendiği için, eczacı kar oranı bütün ilaçlar için aynıdır. Örneğin 10 TL'lik orijinal ilacı veren eczacının karı 2 TL iken, 8 TL'lik eşdeğer ilaçtaki karı 1.6 TL'dir. Dolayısıyla bu durumdaki eczacı daha düşük ciro yapmakta ve daha az kazanmaktadır. Daha fazla kar etmek için eşdeğer ilaç vermekle suçlanan eczacılara yapılan bu haksız ve bilinçsiz itham, kamuoyunda bizlere duyulan güveni ne yazık ki sarsıyor.''
Saydan, ülkelerin biyoeşdeğer ilaç uygulamasını ekonomileri ve ulusal ilaç politikaları için desteklediğine işaret ederek, ''Ne yazık ki bir ulusal ilaç politikası olmayan Türkiye, yerli üreticilerin de piyasadan çekilmesi nedeniyle ilaç sanayinde eskiye oranla daha fazla dışa bağımlı duruma geldi'' ifadesini kullandı.
Son derece stratejik bir ürün olması nedeniyle ulusal ilaç politikası oluşturulması, yerli üretimin desteklenerek teşvik edilmesi gerektiğini ifade eden Saydan, sağlık sektörünün paydaşlarından olan hekim ve eczacılara bu konuda büyük görev düştüğünü bildirdi.
TEİS Genel Başkanı Saydan, sektörün tüm kesimlerinin eşdeğer ilaç uygulaması ile ilgili görüşlerini dile getirirken daha hassas davranması gerektiği belirterek, ''Eşdeğer ilaç doğru ilaçtır. İlaç gücünü ticari isminden değil içindeki etken maddesinden alır'' diye konuştu.