Güneş ışığı insan sağlığı için son derece gerekli, ancak özellikle yaz döneminde güneşlenmek isteyen kişilerin bazı konulara özellikle dikkat etmesi gerekiyor.

Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rana Anadolu, deri kanserlerinin yüzde 90 oranında ultraviyole/morötesi (UV) ışınları hasarına bağlı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Anadolu, özellikle kemik erimesi sorunu yaşayan kişilerin güneşten mutlaka faydalanması gerektiğini belirterek, "Gün içerisinde herkes için 10-15 dakika doğrudan ya da sabah ve akşam saatlerinde alınan UV ışınları, tüm ihtiyacı fazlası ile karşılamaktadır." dedi. Uzun süreli UV ışınlarına maruz kalan kişilerde, erken yaşlanma, ciltte deformasyon, leke ve cilt kanseri riskinin arttığını belirten Anadolu, "Deri kanserleri yüzde 90 oranında UV ışın hasarına bağlıdır." dedi. Anadolu, güneş ışınlarının zararlı etkilerini en aza indirmek için koruyucu ürünler kullanılması ve bunların mutlaka kuralına uygun şekilde tüketilmesi gerektiğini ifade ederek, "Etkinliğin sağlanabilmesi için erişkinler, güneş gören tüm kısma en az bir kahve fincanı dolusu koruyucu krem veya losyon kullanmalı. Daha az kullanıldığında koruma gerçekleşmeyebilir." uyarısında bulundu.

Prof. Dr. Anadolu, şunları kaydetti: "Dudaklar, kulak kepçeleri, göz kapakları, ense, saçların dökük olduğu kafa derisi alanları yüksek riskli bölgelerdir. Bu alanlar deri kanseri ve UV hasarı açısından yüksek risk taşımalarına rağmen çoklukla unutulur ve korunmazlar. Göz ve çevresi için UV koruyucu geniş güneş gözlüklerinin kullanılması hayati önem taşımaktadır. Buralara koruyucu uygulaması mutlaka yapılmalı ve sık sık tekrarlanmalı."

Güneşten korunma faktörünün (sun protection factor-SPF) ürünün ambalajının üstünde rakam olarak belirtilmiş olması gerektiğini ifade eden Anadolu, "SPF 30 olan bir koruyucu yeterli miktarda sürüldüğünde, deriye ulaşan ultraviyole B ışınlarının (UVB) yüzde 97,6'sını sadece 2 saat süreyle engelleyebilir. SPF 50 için bu oran yüzde 98 ve SPF 100 için bu oran 99 civarındadır. Özet olarak faktör 30 ve üzerindeki koruma faktörlerinin UVB tutuculuğu birbirine çok yakın değerdedir." diye konuştu. Anadolu, 30 faktör ve üzerindeki bir ürünle 2 saat korunma sağlanmasının cilt sağlığı için kesinlikle yeterli olmadığına dikkati çekerek, "Deriye sürülen koruyucu maddeler de UV ışını tarafından bozulma ve parçalanmaya tabi tutulur. Bu nedenle bir süre sonra etkinliklerini kaybettikleri için güneşe maruz kalma süresine göre her iki saatte bir tekrar koruyucu uygulanmalı." dedi.

Koruyucu sürülse bile, 'saatlerce' güneşlenme durumunun da doğru olmadığını vurgulayan Anadolu, "Bir taraftan koruma kastıyla krem sürüp arkasından da direkt güneş altına saatlerce yatmak, yangına benzin dökmek ile eş bir davranıştır." dedi.

ANKARA AA ZAMAN