Düşük kalorili ağır diyetler yapıyor, sevdiğiniz yiyeceklerden uzak duruyor, fiziksel aktivite yapıyor, ancak bir süre sonra verdiğiniz kiloları yeniden alıyorsanız, diyet ve aktivite ile birlikte doğru davranış değişikliklerini öğrenmeli ve yaşama geçirmelisiniz.
Uzmanlar, doğru beslenme alışkanlığı ve davranış değişikleri ile birlikte yapılan kombine tedavi sayesinde kilo kaybında kalıcı çözüm elde edilebildiğini belirtiyor.
Yemeklerde çorba dışında kaşık yerine çatal kullanılması, yemek öncesinde su içilmesi, alış verişe tok karnına çıkılması, sofraya ekmek konulmaması, küçük boy meyve alınması, asansör kullanılmaması, yemek yerken televizyon seyredilmemesi gibi günlük yaşamda kolaylıkla uygulanabilecek davranış değişiklikleri öneriler arasında yer alıyor.
Dokuz On Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi Beslenme ve Diyet Sorumlusu Deniz Meta, AA muhabirine yaptığı açıklamada, aşırı kilonun ciddi sağlık sorunlarına yol açtığından, uzman hekim kontrolünde vücut için ideal kilonun elde edilmesi ve mevcut kilonun korunması gerektiğini söyledi.
Kilolu birey için düşük kalorili diyetler ve fiziksel aktivitenin kilo kaybına neden olduğunu, fakat kaybedilen kiloları korumak için yeterli olmadığını vurgulayan Meta, "Çünkü, kilo problemi tekrar ortaya çıkma potansiyeline sahip ve uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç duyulan kronik bir durumdur" dedi.
Meta, diyet ve egzersiz ile birlikte "davranış değişikliği" tedavisiyle haftada 0.5-1 kg ağırlık kaybı sağlanabildiğini ve bu ağırlık kaybının yaklaşık 1 yıl korunabildiğini belirterek, kişilerin yaklaşık yüzde 25'inin tedavi sonrasında da kilo verdiğini ifade etti. Araştırmalarda, bu şekilde yapılan tedavi ile psikolojik fonksiyonların iyileştirildiği ve depresyona bağlı yıpranma oranının azaltıldığının bildirildiğini anlatan Meta, "Tedavi süresi 16 hafta, kilo koruma süresi 1 yıl olmalıdır" diye konuştu.
Bu süreçte, tedavilerin sıklığının önemli olduğunu vurgulayan Meta, ilk 1 ayda 3 görüşme daha sonra ayda 2 görüşme olacak şekilde ayarlama yapılması, toplamının 20-40 görüşme olması gerektiğini söyledi. Meta, tedavi sırasında kişinin kendi kendini gözlemlemesinin çok önemli olduğunu vurgulayarak, bu süreçte kontrol edilecek davranışların tanımlanmasının amaçlandığını ve bu şekilde kilo artışına neden olan davranışların farkına varılmasının sağlandığını belirtti.
Yeme isteğini kaldıracak
Meta'nın verdiği bilgiye göre, yeme isteğini ortadan kaldıracak davranışlar şöyle:
"-Yemek biter bitmez masadan kalkılmalı. Çünkü masada kalınan sürede masada bulunan yemekler, tok olunmasına rağmen atıştırılabilir.
-Yemek sırasında çorba dışındaki birçok yemek tüketilirken kaşık yerine çatal kullanılmalı ve mümkünse küçük boy tercih edilmeli.
-Yemek yerken, televizyon seyretmek ve bir şeyler okumak gibi başka aktivitelerle uğraşılmamalı. Aksi taktirde yenilen yemek farkında olmadan tüketilebilir. Bu davranış da yenilmesi gerekenden de daha fazla yemek tüketilmesine ol açabilir.
-Kalan yemek, uygun şekilde paketleyerek başka zaman tüketilmek üzere dondurulmalı. Bu şekilde yemeği dökmemek için yenilmesi gerekenin dışında yiyecek tüketilmez.
-Mutfakta yiyecekler, görülmeyecek şekilde dolaplarda muhafaza edilmeli. Yiyecekler çok göz önünde olduğunda aç olunmasa bile yeme isteği uyandırabilir.
-Lokantada yemek yenildiğinde masada bulunan ekmek sepetinin garsondan kaldırılması rica edilmeli. Bu şekilde karbonhidrat tüketimi azaltılacaktır.
-Çevrenizde insanlar, yememeniz gerekli yiyecekleri ikram etmemeleri ve hediye olarak getirmemeleri konusunda bilgilendirmeli. Örneğin, tatlı yerine meyve getirmeleri istenmeli.
-Yiyecek alış verişine yemek yedikten sonra tok karnına çıkılmalı. Açlık insanda her şeyi yeme isteği uyandıracağı için yanlış besin seçimine neden olabilir.
-Alışveriş sırasında alınacak besinler, önceden evde bir liste haline getirilerek hazırlanmalı.
-Özel günler ve bugünlerde neler tüketileceği önceden planlanmalı.
-Evde enerji yoğunluğu besinler bulundurulmamalı.
-Yemek yemeyi geciktirme ve yenenlerin miktarını azaltma davranışı -Yemek, yavaş yenilmeli ve çiğneme hareketi yavaş yapılmalı. Ağızda lokmalar iyice küçülmeli.
-Her lokmadan sonra çatal tabağa bırakılarak yemek yeme süresi uzatılmalı. Bu davranış, iştahın baskılanmasına yardımcı olur.
-Yemek yemek birkaç dakika bırakılarak yanınızdaki bir kişiyle konuşulmalı. Çünkü, bu davranış, iştahın baskılanması için zaman kazanmasına yardımcı olacaktır.
-Yemek tabağınızı küçük bir tabak kullanarak tabağınıza aldığınız yemeğin porsiyonunun küçülmesine neden olacaktır.
-Aile bireyleriyle yemek yenildiğinde ilk onların tabağına servis yapılmalı. Bu şekilde sondaki kişiye daha az yemek bırakılmalı.
-Tabakta yemeğin yağlı kısmı bırakılmalı.
-Yeme isteği duyulduğunda su içilmeli. Su tüketimi, enerji alımını engellediğinden yemek sırasında ve sonrasında bol su içilmeli.
-Alış veriş sırasında meyve alırken küçük boy tercih edilmeli ve tüketilen meyve bir adetle sınırlandırmalı. Süt ve ürünleri alınırken yarım yağlı olanı tercih edilmeli.
-Markette abur cubur yiyeceklerin bulunduğu reyonda gezilmemeli.
-Alış verişe çıkarken az para alınmalı ve kredi kartı kullanılmaktan kaçınılmalı.
-Yenilmemesi gerektiği halde çok arzu edilen bir yemek yenilmeli, ancak porsiyonu oldukça az olmalı.
-Ağır yemek yenileceği özel bir günde, o yemeğin öncesi ve sonrasında sadece sebze salatası yenilmeli.
-Öğünler 2,5-3 saat olacak şekilde planlanmalı, ve bu program aksatılmamalı.
Davranış değişikliği
Yaşam biçimine yönelik davranış değişiklikleri ise şöyle:
"Üç kilometreden daha kısa mesafelerde taşıta binilmemeli ve bu mesafe yürüyerek katedilmeli.
-Alış veriş için eve çok yakın olan değil, uzak mesafedeki tercih edilmeli. Taşıma işlemini yapılacağından alınması gereken miktarın daha fazlası alınmamış olacaktır.
-Her gün en az bir saat yürüyüş yapılmalı.
-Çok katlı binada oturulması halinde 4 kattan daha az daire için asansör kullanılmamalı, onun yerine yürüyerek inip çıkılmalı. Alış veriş merkezlerinde yürüyen merdiven kullanılmamalı.