Deri ve zührevi hastalıklar uzmanı Dr. Kemal Özyurt, hava sıcaklıklarının artması ve Ramazan dolayısıyla su tüketiminin azalması nedeniyle ciltte oluşan kurulukların başlı başına bir hastalık olduğunu belirtti.
Uzmanlar, Ramazan ayının gelmesiyle birlikte beslenmeye dikkat edildiği kadar cilde de dikkat edilmesi gerektiğini söylüyor. Cildin gün içerisinde negatif etkenlerden alacağı zararlara karsı korunmaya ihtiyacı olduğunu söyleyen cilt denge uzmanı Zeliha Köksal, özellikle UV ısınlarına karşı korumanın tam olması gerektiğini belirtti. Köksal, "Sıcak havanın ve gün içerisinde sıvı tüketiminin olmaması sebebiyle ciltte kuruluk, kuruluğun getirdiği lipid doku yapısının bozulmasıyla nem kaybı, nem kaybının getirdiği ince kırışıklıklar oluşur.
Bu kırışıklıklar derinleşmesi de erken kırışma sebebi diyebiliriz ve sarkmalar da baş gösterebilir. Özellikle göz çevresi, dudak çevresi ve dekolte bu durumdan en hızlı etkilenen bölgelerdir. Çünkü bu bölgelerde yok denecek kadar az yağ bezeleri vardır ve anatomik olarak da ince bir dokuya sahiptir" dedi.
Ramazan ayında da cilde dikkat edilmesi gerektiğini belirten Köksal, "Cildimizin her yasta ve Ramazan ayında da canlı, sağlıklı ve etkileyici kalabilmesinin anahtarı, cildimizin içinde çalışan dört fabrikaya bağlıdır. Eğer ki bu dört vasfın ihtiyacını karşılayabiliyorsak ve dengeli çalışıyorlarsa hiç bir şekilde cilt problemleri ile karşılaşmayız.
Bunları güçlendirmek için yapılması gerekenlerden bazılarını sıralarsak, tüm vücudu kurutan ve kaşıntıya yol açabilen bazı besin türleri yani aşırı et, domates salçası, aşırı limon tüketimi, marul, aşırı sirke, meyve sularını azaltabiliriz. Cildinizin çökmemesi için iftardan sonra sahura kadar her saat başı bir bardak su içebilirsiniz. Cildinizin PH sini bozmayacak temizleyici ürün kullanımına dikkat etmelisiniz. Zeytinyağlı elden yapma sabunları tercih edebilirsiniz" diye konuştu.
Cilt temizleme işleminde cildi tahriş edecek ve kurumayı artıracak deterjan içeren temizleyiciler kullanılmaması gerektiği uyarısında bulunan Zeliha Köksal, "Bunlar cildin doğal koruyucu yapısını bozarak, cildinizde kuruma ve hassasiyete neden olabilir. En doğrusu, cilt denge uzmanının önereceği cilt tipimize uygun, cildinizin sağlığını ve DNA'sının yedek parçalarını koruyacak sistem bakım metodudur. Ben de su bazlı cilt bakim ürünleri ve su bazlı güneş kremlerini öneririm" dedi.
Deri ve zührevi hastalıklar uzmanı Dr. Kemal Özyurt ise cilt kuruluğunun başlı başına bir hastalık olduğunu söyledi. Alınacak önlemler hakkında bilgi veren Özyurt, "Cilt kuruluğu başlı başına bir hastalık olabilir. Bazı alerjik bünyeli kişilerde veya genetik olarak cilt kuruluğu görülebilir. Böyle kişilerin banyolarda aşırı sabunlanma, liflenme, keselenme gibi alışkanlıklarından vazgeçmesi gerekiyor. Çünkü vücut liflendiğinde ve sabunlandığında daha çok kurur. Onun için nemlendirici ürünler kullanmaları gerekir.
Banyodan sonra kurulanır kurulanmaz hemen nemlendirici kullanılmalı, banyo dışında da hafta da en az 3 kez nemlendirici kullanmaları gerekir. Cilt kuruluğu başka bir hastalığa da sebep olabilir. Bu hastaların doktor muayenesinde bulunması gereklidir. Cilt kuruluğu olan hastalar deniz kenarlarında ortam nemli olduğu için kendilerini ve vücutlarını daha rahat hissedecektir.
Cilt kuruluğu en çok kol ve bacaklarda kendini gösterir. Her yaşa ve her bölgeye göre nemlendiriciler farklıdır. Marketlerde satılan basit nemlendiricileri yeterli olarak görüyorlar. Ama onlar sadece cildi kuru olmayanların cildinin nemli kalmasını sağlar. Onun için marketlerden alınan basit kremler cilt için yeterli olmaz. Ciddi yoğun nemlendirici özelliği olan kremler kullanmaları gerekir" şeklinde konuştu.
memurlar.net