Çörekotu, "ölümden başka her derde deva" olarak bilinen bir bitki. Hele hangi hastalığa karşı nasıl kullanılacağı bilinirse daha kolay netice alınabili-yor. Radyoloji uzmanı Dr. Mehmet Kılınç, bronşiyal astım kaynaklı alerjik rahatsızlığını taze öğütülmüş çörekotu tüketerek atlatmış. Astım hastası olan ağabeyi de bu yöntemle rahatlarken, 4 ve 8 yaşındaki çocukları da günlük daha az miktarda çörekotu kullanıyor.
Hastalıklarına şifa arayanlar, alternatif olarak bitkilere yöneliyor. Bu bitkilerin en önde gelenlerinden biri de 'kara şifa' olarak bilinen çörekotu. Çörekotunun bağışıklık sistemini güçlendirdiği, alerji, solunum sistemi, romatizma, cilt, sinir sistemi ve böbrek hastalıklarına iyi geldiği biliniyor. Alternatif tedavi yöntemlerine başvuranlardan biri de 28 yaşından sonra bronşiyal astım hastalığına yakalanan ve kendisi de bir doktor olan Mehmet Kılınç. Konya Numune Hastanesi'nde radyoloji uzmanı olarak çalışan Kılınç, hastalığıyla birlikte tüm ilaçları kullandığını, hayatının hastalık merkezli hale geldiğini ve süreç içinde tüm ceplerinin mendillerle dolduğunu söyledi. Kılınç, alerji döneminde yaşadığı sıkıntıyı, "Sürekli burun akıntısı vardı ve sürekli hastaydım." şeklinde anlatıyor. Kılınç, ilaçların sadece şikâyetleri azalttığını, tedavi etmediğini, ilaçların etkisi geçince rahatsızlığın yeniden ortaya çıktığını belirtiyor.
Bu dönemde arayış içine giren ve bitkisel ilaçları da deneyen Kılınç, en son çörekotuna başvurmuş. Ama onda da nasıl kullanacağı konusunda tereddüt yaşamış. İlk önce çiğneyerek denemiş. Sonra kavurarak ve öğüterek kullanmış. Çörekotu yağını da düzenli almış. Bir tavsiye üzerine çörekotunu kendi öğütmüş ve bunu da o öğün hemen tüketmiş. Günlük bir çay kaşığı çörekotunu öğüterek kullanmasından bu yana rahatladığını ve eski yaşadığı sıkıntılarının olmadığını söyleyen Dr. Mehmet Kılınç, "Artık eskisi gibi hasta olsam da yatağa düşmüyorum. Şimdi daha az hasta oluyorum. Bağışıklık sistemimin güçlendiğini hissediyorum." diyor.
11 yıldır bronşiyal astımının iyi olduğunu, günlük bir çay kaşığı çörekotunu ihmal etmediğini ifade eden Kılınç, tecrübelerini yakınlarına da aktarmış. Astım hastası olan ağabeyi de bu sayede rahatlarken, 4 ve 8 yaşındaki çocuklarına da daha az dozda çörekotunu kullandırtmış. Yaşadıklarını, "Çocuklarım da çok sık hasta oluyordu, şimdi daha az hasta oluyorlar." şeklinde anlatıyor. Çevresinden edindiği izlenim ise hep olumlu. Bugüne kadar en az 100 kişiye çörekotu öğütmesi için el değirmeni hediye ettiğini söyleyen Kılınç, özellikle internette dolaşan bilgi kirliliğinin insanların güvenlerini sarstığını ve bundan dolayı bitkilere inancın zayıfladığını belirtiyor.
Nasıl kullanılmalı?
Bir çay kaşığı kadar çörekotu un ya da kepek iriliğinde öğütülür. Öğütme işlemi için el değirmeni ya da tunç havan kullanılabilir.
Öğütüldükten sonra bekletmeden hap gibi ağız içine alınır ve üzerine bir miktar su ile çiğnemeden yutulur.
Öğütülmeden alınırsa büyük oranda hazmedilmeden atılır. Ağızda çiğnenirse yeterince öğütülemez ve bulantı yapabilir.
Öğütüldükten sonra bekletilirse açığa çıkan aromatik yağ asitleri uçup kaybolur.
Aç alınırsa sindirim sistemi rahatsızlığı olanlarda mide tahrişi ve bulantı yapabilir. Yemekten sonra alınması önerilir.
Kullanım sırasında bildirilen tek yan etki, özellikle sindirim sistemi rahatsızlığı olanlarda ekşime ve yanma şikâyetleridir. Bu şikâyetler için antiasit ilaçlar alınabilir.
ZAMAN