Her gün babam geldiğinde kocaman öpüp şeker istemeye,
Annemin huylandığını bile bile boynundan öpmeye çalışmaya,
Abimi gördüğümde suratının ortasına uçan tekme atmaya çalışmaya,
Sabahları erkenden kalkıp günün ilk ışıklarıyla kitap okumaya,
Gece balkonda yıldızları seyrederken gözümün bir noktada sabitlenmesine,
Takıldığım bir şarkıyı tekrar tekrar özümseyene kadar dinlemeye,
Alışverişe çıktığımda kitapçılardan çıkmamaya,
İkinci el kitap satan yerlerdeki kitapları incelemeye onların içindeki küçük notları yaşanmışlıkları görmeye,
Yabancı sitelerde dolaşmaya dillerini çözmeye çalışmaya,
Merak ettiğim bir şeyi araştırmaya araştırırken yeni şeyler öğrenmeye,
Gözlerimi tavana dikip dünyanın en büyük kitaplığına sahip olduğumu düşünmenin verdiği huzura mutluluğa,
Fotoğraf çekmeye sonra o saçma sapan fotoğraflara gülmeye,
Ada'mı her gördüğümde aşkımmm diye kollarımı açıp onun minicik suratındaki gülümsemeyi görmeye,
Bir gün dünyayı gezecek olmayı hayat etmeye,
Rüyalara o rüyalardaki şeyleri hatırlamaya,
En ufak bir şeyin bile beni mutlu etmesine,
Dünyayı dolaşan insanları kıskanmaya,
Mis gibi deniz kokusuyla yürüşe çıkmaya,
Nat Geo Advanture, National Geographic, Discovery Channel gibi kanallara ve bu kanallardaki programlara,
Ultimate Survivor, Cake Boss, Miami Ink, Damak Tadını Bilenlerin Dünya Rehberi, Bisiklet Üzerinde Sibirya, Zorlu Yolculuklar, Maceraya Yolculuk, Nasıl Yapılır vs
Her şeye tarih atmaya,
Geçmiş kutuma,
Belgesel izlemeye,
Cem Adrian'a,
Kitaplara,
Bitter çikolataya,
Yüzmeye,
Bisiklet sürmeye
.....
....
...
..
.
B A Y I L I Y O R U M M M M
uzaarrr giderr