ÇEVRE Bakanı'nın adı ne?
Eminim çoğunuz bilmiyorsunuzdur.
Zaten ben de bilmiyorum. Eğer adını buraya yazacaksam bir yere bakmam lazım.
Hüsamettin miydi, Feyzullah mı?...
Yok öyle bir "bakan" çünkü.
Zaten Çevre Bakanı olacak kişileri "yok gibi" olanlar arasından seçerler... Ki öyle bir "bakanlık" ya da "bakan" sanki yokmuş gibi olsun diye...
*
Oysa "Çevre Bakanı" tüm bakanlardan daha önemlidir. Ekonomi bakanlarından, Dışişleri’nden, Adalet bakanlarından...
Çünkü ekonomi bozulduğunda nasıl olsa bir gün düzeltirsiniz... Dış ilişkiler bir gün unutulur... Adalet bir gün elbet işlemeye başlar...
Ama bir orman yok olduğunda, bir göl kuruduğunda, bir ova çöle döndüğünde asla geri getirilemez...
Bakın; yağmurlar kesildi, nehirler yine boyalı akıyor... Kıyı ormanları bitti... Yeşil alanların tümüne beton binalar konduruyorlar... Kumsallar naylon torbalarla dolu... Deniz hálá fosseptik olarak kullanılıyor... Madenciler ormanları sökmeye devam ediyorlar...
Çevreyi en hızlı tüketen ülkedir Türkiye...
*
Öbür Çevre Bakanı’nı, gazetelerde resmi çıkıyordu, kimi zaman da konuşuyordu diye kızdılar ve gönderdiler.
Bunu tanıyan yok...
Sesi çıkmayan birisi...
Bir yüksek yere çıkıp "Ben Çevre Bakanı’yım..." diye bağırsa, o mudur, değil midir?..
Kimi zaman çevre muhabiri arkadaşlara sorarım:
"Çevre Bakanı’nı hiç gören-tanıyan oldu mu?.."
Bu "Hiç gazoz içen sincap gördünüz mü?" gibi bir sorudur, yanıtlarlar:
"Valla birisi geçti sanki... O muydu, değil miydi?.."
".......!"
Kimi zaman bir yere bakmasın diye bakan yaparlar adamı.
Baksa; rezaleti, suiistimali, vurgunu, hırsızlığı, yağmayı, talanı, kiri, pisliği, çirkinliği, tükenişi görecek...
O da bakmaz...
Ama bizler ona yine de "Bakan" deriz...
Zaten bunun adını da bilmiyoruz; Sayın.....
Ama ne?..
Bir yüksek yere çıkıp "Ben Çevre Bakanı’yım..." dese... O mudur, değil midir?..
BEKİR COŞKUN