suskun
susardın ve kar yağardı
gözlerinde başlardı gece
yarım kalmış kitaplarda sürerdi
alnımızda bilenen kör bir bıçaktı günler
zaman kırılmış aynalardı
susardın, durmadan susardın ve kar yağardı
ocak ağaran saçlarımdı üşürdüm
şubat hayırsız bir evlattı kaçaktı
ve uzaktı yaz bir anaydı
mart`ın izlerini taşırdım bedenimde
aynı masalın ikizleriydi günler
nisan saçlarımda ıslanırdı hep
susardın, durmadan susardın ve yağmurlar başlardı
çok bekletti bizi
hiç vaktinde gelmedi mayıs
haziran aram`dı ya da öyle biriydi
yaraları sarar gibiydi
temmuz bir düştü belki
ağustos yıldızlarla basardı gecemizi
bir gül suçüstü yakalanırdı
eylül bir çocuğun çığlıklarıydı
susardın, durmadan susardın ve rüzgarlar başlardı
yolunu yitirmiş bir yaprak gibiydi ekim
sürgünlere uğurlardık kendimizi
kalan mı bizdik, giden mi bilinmezdi
kasım rüzgarda bir peşrevdi
ve biraz itri
aralık kendi sesiyle irkilirdi
soluksuz bir düş gibi geçse de
hiçbir mevsim gözlerin kadar
acımasız kullanmadı neşteri
susardın, durmadan susardın ve kar yağardı..."
'A.Hicri İzgören