Horozlar Niçin Sabah Erkenden Öterler?
Sabah erkenleri daha güneş tam doğmadan evvel horozlar ötmeye başlarlar.Gerçi eskisi gibi horoz sesleride duyulmaz oldu artık ancak köylerde daha çok duyulan bu horoz seslerine insan bazen hasret bile kalıyor.Horozların sabahları neden öttüğünü merak ettiyseniz işte size cevabı
Horozun sabah erkenden, gün doğarken ötmesinin, insanları uyandırma arzusu ile bir ilgisi yoktur. Onlar kendileri için öterler.
Aslında horozlar gün boyu öterler ama gün ağarırken ötmeleri daha kuvvetli, daha canlıdır. Ortalık da iyice sessiz olunca çok uzaklardan bile duyulabilir. Horozların ötüş tempoları öğleden sonra saat 3”e doğru düşer. Horozların ötmeye başlamaları tam şafak vakti veya çok az öncedir.
Gerek doğan Güneş”in ışığının etkisini gerekse yine aynı zamanda ötmeye başlayan diğer kuşların seslerinin etkilerini ölçmek amacıyla horozlar ışık ve ses geçirmez bir bölmeye konulmuşlar ama yine aynı saatte ötmeye başladıkları görülmüştür. Buradan da sabah sabah ötmenin horozun biyolojik saatinde ayarlanmış olduğu anlaşılıyor.
Sabah Güneş doğarken ötmek sadece horozlara mahsus değildir. Kulağa en çok horozun sesinin gelmesi, onun sesinin diğerlerinden daha güçlü olmasındandır.
Kuşların büyük çoğunluğu da aynı saatlerde dallarda koro halinde ve kuvvetlice öterler. Gün boyu kuşlardan duyabileceğiniz en büyük ses hacmi bu saatlere rastlar.
Bu sabah ötüşünün nedeni kuşun kendi hakimiyeti altındaki alanı belirtmesidir. Horoz da her ne kadar uçamasa da bir kuş türü olduğundan onun da sabah ötüş nedeni aynidir. “Her horoz kendi çöplüğünde öter” ifadesi bu bakımdan çok doğrudur. Öterek o gün boyu kendi alanı içinde olan kümesin ve tavukların yanına kimsenin özellikle diğer horozların yaklaşmamasını ikaz eder.
Gerek horozun gerekse diğer kuşların gün içinde ötmelerinin nedeni ise farklıdır. Bu ötüşler, yiyeceği, tehlikeyi haber veren, diğerlerinin gözden kaybolmamaları için “ben buradayım” mesajını veren, zaman zaman da aşkını ifade eden iletişim ötüşleridir.
Hohlamak Neden Isıtır?
Sıcak bir içeceği, çayı, kahveyi, çorbayı üfleyerek soğutmaya çalışırız. Kışın soğuk havalarda ise ellerimizi ısıtmak için hohlarız. Aslında iki harekette de ciğerlerimizdeki havayı dışarı veriyoruz. O zaman nasıl oluyor da bir dudak hareketi ile istediğimizde sıcak, istediğimizde soğuk hava verebiliyoruz?
Her ikisinde de ciğerlerimizden gelen havayı dışarı verdiğimiz doğrudur. Bu havanın sıcaklığı vücut ısımız civarındadır. Çok sıcak günler hariç vücudumuz, dışarıdaki ortama göre daha sıcaktır.
Hohladığımızda bu hava ağzımızın aldığı şekilden dolayı genleşmeye uğramadan ve ısısı pek değişmeden dışarı verilir. Açıkta, hava ile temasta olan ellerimiz bu havaya göre daha soğuk olduklarından, hohladığımız havayı oldukça sıcak hissederler.
Dudaklarımızı birleştirip hava üflediğimizde, dar bir kanaldan geçerek geniş bir boşluğa çıkan hava genleşir, enerjisinin bir kısmını harcar, sıcaklığında biraz düşüş olur. Ne var ki çorbaya üflediğimizde onun soğumasının nedeni üflediğimiz havanın düşük ısısı değildir.
Sıcak bir cisimle etrafındaki hava arasındaki sıcaklık farkı ne kadar büyükse cisim o kadar hızlı soğur. Ağzımızla sıcak çorbanın üstüne üflediğimizde onun üstündeki ısınmış havanın yer değiştirmesini, yerini çevre sıcaklığındaki daha soğuk havaya bırakmasını, bu soğuk hava ile ısı alışverişi yapan çorbanın da daha çabuk soğumasını sağlarız.
Güneş Neden Sarıdır ?
Güneşe uzaydan yada aydan bakıldığı zaman görülen rengi beyaz bir renktir. Beyaz ışı gökkuşağındaki bütün renkleri içinde barındırmaktadır. Bu renklerin içerisinde dalga boyu en kısa olan mor atmosferi geçmezken, daha sonraki mavi renk atmosfere takılır ve gökyüzüne rengini vermektedir. Diğer renklerde atmosferi geçip dünyaya ulaşmaktadır.
Güneş işe dünya arasındaki atmosfer katmanının en ince olmuş olduğu zaman güneşin tam tepede olduğu andır. Güeşteki mavi rengin atmosfere en az takıldığı zamanda güneş neredeyse tamamen beyaz görünür. Saat ilerledikçe ilk önce sarı sonra turuncu ve en son kırmızı renkte görülmesinin nedeni güneş ışığının bize ulaştırdığı ilk önce mavi daha sonra yeşil rengin daha kalın atmosfer tabakasına takılmasıdır. Mor mavi ve yeşil tonları beyaz renkli güneş kırmızıya yakın renkte görülür.