sitede teknik bir sorun oluşmuş galiba
sitede teknik bir sorun oluşmuş galiba
Ve ben alıp başımı gidince akşamları
İçinde yorgun düştüğüm bahçemden dışarı,
Biliyorum; her yol götürür beni o yöne
Yaşanmamış hayatların tersanesine...
Ahmed Arif'in şiirini, kişiliğini, onunla dostluğumuzu nasıl anlatayım ki, hiçbir şey yüzeysel ya da sıradan olmasın, ama süslemeli ya da abartmalı da olmasın.İnsanca olsun her şey; İnsanca yalın, insanca sıcak, insanca yoğun, insanca kederli, insanca sevecen, insanca öfkeli insanca tutkulu ve özlemli...
Ah Ahmed Arif!
Ve ben alıp başımı gidince akşamları
İçinde yorgun düştüğüm bahçemden dışarı,
Biliyorum; her yol götürür beni o yöne
Yaşanmamış hayatların tersanesine...
Nemsin be?
Sevgili, dost, yar, arkadaş... Hepsi.
En çok da, en ilk de Leylasın bana.
Bir umudum, dünya gözüm, dikili ağacımsım.
* Tuttum, taa içime oturttum seni...
Ben aslında her şeyi sonradan öğrendim..
Herkes herkesi sonradan öğrenirmiş;
bunu da sonradan öğrendim.
Öyle ihtimaller denedim ki sana;
bir keresinde bütün paramı o eski kırmızı körüklü otobüslerde günlerce sensiz İstanbul'u gezmeye vermiştim.
Dünyadaki bütün teyzelere yer vermek için,
dünyadaki bütün teyzelerden "Allah sevdiğine kavuştursun yavrum" duası alabilmek için.
Sevdalım;
Sen gözlerine sürme çektiğin vakitlerde,
ben boğazı düğümlü bir şiir yaşıyordum..
Hikmet Anıl Öztekin /
Herkesin kendi hayatını mahvetme lüksü vardır ne kadar az mahvederse o kadar mutlu olur. Bırak hayatda ne kadar mutlu olacağıma ben karar veriyim. Sen değil!
Allah'ım sınavlarda bildiklerimi yaptır,bilmediklerimi attır,attıklarımı tuttur. (Amin)
İnce düşünme! Üşütürsün...
Gönlü geniş insanları seviyorum.
Vefakar insanları,
kusur kapatanları,
açık aramayanları,
kendi gibi davrananları,
başkası olmayanları seviyorum.
Ve ben alıp başımı gidince akşamları
İçinde yorgun düştüğüm bahçemden dışarı,
Biliyorum; her yol götürür beni o yöne
Yaşanmamış hayatların tersanesine...
Sen benim deli çağımsın
şiire ilk merakım,
şarkılarda ilk ağlayışımsın..
Ve ben alıp başımı gidince akşamları
İçinde yorgun düştüğüm bahçemden dışarı,
Biliyorum; her yol götürür beni o yöne
Yaşanmamış hayatların tersanesine...