OĞLUM GELİN OLUYOR *
Geçen Ağustos 2008 de mali müşavir olan en küçük oğluma düğün yaptım.Ve düğünle ilgili bir hatıramı paylaşacağım
Bir akşam hanımım oğlum ben çayları demledik, keyifli keyifli içmeye başladık.Bu arada söz düğün hazırlıklarından açıldı. Sözü oğlum aldı, başladı konuşmaya.
Baba evi size yakın tutalım, gelip gitmek kolay olsun şöyle canınız istedikçe gelebilesiniz bende işe giderken gelirken sıkça uğrayabileyim. Buz dolabı şu marka olsun, çamaşır makinesi böyle olsun, halının rengi türkuaz olacak, televizyon LCD olacak koltuklar şu marka olsun, halılar perdeler derken düğün masrafı şu kadarı bulur dedi. Ben önce biraz daldım ve daha sonra da gözlerimden sessizce yaş aktı geldi, hem de hatırlıca.
Oğlum benim gözümden akan yaşları görünce şen ve biraz da mutluluk dolu kahkaha atarak annesine döndü.
Babam düğüne harcayacak paraları için ağlamaya başladı anne dedi.Arkasından ekledi. Baba para için üzülmene gerek yok istemezsen ben kendim düğün borcumu kendim öderim ağlamak da niye ki. Üzüldüğüne bak. Amaan sende baba dedi
Bu sefer konuşma sırsı bana geldi. Söz aldım.
Sevgili oğlum ben düğün parası için ağlamadım ki.Zira bir baba için en büyük mutluluk ve sevinç çocuğunu evlendirmek onun mutluluğunu mürüvvetini görmektir.Zaten bir çok baba anne bu günlerin hayalı ile yaşar ve bu mutluluğun para karşılığı da yoktur. Para niçin kazanılır böyle güzel günlerde böyle güzelliklere harcamak içindir. Ben niye üzüldüm niye ağladım bilir misin.
Eskiden kızlar gelin olur giderdi evden Şimdi oğlanlarda gelin olup gidiyor ona ağlıyorum .Kız evi kızlarının evden gitmesi nedeniyle mutluluktan kaynaklanan bir burukluk bir hüzün olurdu .Bilirlerdi ki artık kızları aileden ayrıldı ve gitti ve o andan itibaren ana babası ile birlikte bir arada yaşama dönemi de bitti. Kız için, kendi evinde eşi ile birlikte yeni bir hayat mücadelesi dönemi başlayacak yeni umutlar ve gelecekten beklentilerle kendi yoluna düşecek, baba ocağı ile birlikte ana, baba kardeşler geride kalacak.
Şimdi sende bir anlamda gelin oluyorsun, anneni babanı arkanda bırakarak ayrı bir eve gideceksin ayrı bir düzenin olacak kendin için kararlar alacaksın kendin ve eşin için yaşaman daha öne çıkacak. İleride Allahın izniyle çocukların olacak kısaca artık sen işin eşin ve çocukların için koşturacaksın Allahın emri de bu hayatın kuralı da bu. Ayrıca bu her insanın yaşamayı arzu ettiği mutluluktur Allah bu güzellikleri sana da yaşatsın ve mutlu da etsin
Ama benim açımdan ise :
Oğlum artık yuvadan uçuyor, sabah kalkınca seni yanımda bulamayacağım,seninle oğlum bu gün ne yapacaksın günlük programın ne diyemeyeceğim yada akşam eve gelince günün nasıl geçti anlat bakalım diyemeyeceğin soramayacağım oturup güzel güzel ,uzun uzun sohbet edemeyeceğiz, sevincimizi üzüntümüzü mutluluklarımızı anında paylaşamayacağız yaşayamayacağız artık.
Kulağım hep çalacak telefonun yada kapının zil sesinde olacak, gözüm yolda kalacak artık. Bu gün oğlum gelir mi ki diye gözlerim yolda hep seni bekleyeceğim .Senin ayrı bir evinin olması demek ayrı bir düzenin ayrı bir özel hayatın olacak demektir. Baba da olsam telefonu açacağım oğlum müsait misiniz biz geleceğiz yada bize buyurun dönemi başlayacak artık
İşte bunları düşündüm ve onun için de gözümden sessizce yaş geldi.
Ha sizin için evlenmek, baba için evlendirmek düğün yapmak bunlar vakti gelince de sizin hakkınız, bizim içinde görev olup yaşanması gereken mutluluklardır. Dün ben senin yaşadığını anneme babama karşı yaşadım, sen bu gün bana karşı yaşıyorsun yarında senin çocuğun bunları sana karşı yaşayacak bu herkes için geçerli olan kuraldır ve bu kural tarih boyunca da uygulana gelmiştir
Yani kısaca bundan sonra başlayacak yalnızlık günlerimizi düşündüm ve onun için gözlerimden yaş indi geldi Yoksa para nedir ki .Elbette böyle zamanda bu işler için para harcamak bir baba için en büyük mutluluklardandır dedim
Bir süre sessizlik oldu sonra oğlum baba biz sizi yalnız bırakmayız inşallah sıkça geliriz dedi ve Sözünde de durdu. Hatta biraz daha ileri gitti, her hafta cumartesi kahvaltısını bir hafta siz bize gelirsiniz bir hafta biz size geliriz dedi. Ve dediğini de uyguladık.
* Mehmet KİTAPÇI - Sosyal Hizmet Uzmanı