BEN GECE ÇIKTIM YOLA
Ben gece çıktım yola. Ellerimde umutlarımdan kalan birkaç tutsak hatıra. Kördüğümler açtı gönlümde. Çıkmaz sokaklar arasına daldım, kayboldum...
Ben hep gece çıktım yola. Kaybolmak pahasına. Ellerim bağlı, kördüğüm çıkmazlarına dalarken içimdeki umutlar kayboldu. Sisler ormanında derin kabusları yaşadım. Suskunlukların arasında pasaklı, kendini bilmez o zavallı çocukla beraber yok oldum...
Sırılsıklam yağmurların arasına daldım. Bıçaklandım defalarca göğsümden. O küçük çocuğu saklamak isterken defalarca öldüm. Ellerim kelepçelerde gözlerim karanlık şafaklarda...
Sırtımda hançerlerin yükünü taşıdım. Gözpınarlarım kurudu defalarca. Gündüzü aramak benim kaderim. Çizilmiş yazgıları hiçe saymak, kaderi oynamak benim oynum. Ben gece çıktım yola. Bile bile yok olmaya koşarken, adım adım boğulurken, puslu gözlerle ararken bir çizik de ben attım kendi umutlarıma. Bir faça da kaybolan hıçkırıklarıma attım...
Ben gece çıktım yola. Oturdum, ağladım banklarda. Kabuklarını kanattım yaralarımın. Aradım kaybolmak için. Kaybolan kendimi aradım, yok oldum, bıçaklandım, öldüm...
Ben gece çıktım yola. Kaybolacağımı bile bile defalarca girdiğim bu savaş alanında bir taraf olmam gerekirdi. Oldum. Gece savaşım seninle. Bile bile ölümü seçenlerden değil uğrunda ölüme değer bir yalana sahip olanlardanım. Yaşayanlardanım, umudedenlerden, özleyen, kahrolan, göz yaşı akıtan, mücadele eden, pes etmeyenlerdenim....
Ben gece çıktım yola. Sırtımda hançerlerimin yükü, göğsümde bıçaklanmış bir umutla. Ben gece çıktım yola. Ellerim bağlıda olsa, içim acısa da...
Ben gece çıktım yola. Kaybolmayı göze alarak başladım. Yokolmayı umarak..
Murat Murathanoğlu