Biliyor musun ay yüzlüm , o gece hiç uyumadım .
Mevsimlerden bahardı ,tabiatım yeşillenmişti.
Çünkü çünkü sen gelecektin, nasıl uyuyabilirdim ki.
Yüreğim öylesine serindiki içim içime sığmadı, kirpiklerim kapanmadı bir türlü,





heyecanla yeni doğan güneşi selamlamayı bekledim.
Ayların ardından ilk defa buluşacaktık seninle.
Buğulu gözlerini tüm çıplaklığıyla ilk kez görecektim, dudaklarında yine tebessüm
olacakmıydı resimlerindeki gibi.
Yine titreyen sesin savuracakmıydı yüreğimi diyardan diyarlara.
Uyuyamadım işte bir türlü. Sabahın ilk ışıklarıydı , o sabah ne kadar uzun sürmüştü ,
bulabildiğim en güzel kıyafetleri giyerek senin için yola koyuldum......

Gelişin öylesine büyük bir huzurduki , geceler boyu hayalini kurduğum
düşlerimden bile daha güzeldi.
Uzaktan gözlerini gördüm önce , beni üzeri yosun tutmuş yanlızlar rıhtımından kurtaran gözlerin , nasıl aydınlıktı öyle.
Senin o telaşlı halin,şaşkınlığın heyecanın ve o dudaklarındaki içimi
rahatlatan gülüşün ne güzeldi...



Çok iyi anımsıyorum mevsimlerden son bahardı , yağmur yürekli kentim sen geleceksin
diye güneş açmıştı. titreyen dalları yeşermişti ağaçlarımın,
kelebekler bile sevincime ortak olmuştu.
Oysa senden önce hüzün yağardı düşlerime. hayran bakışlar tanıştı önce , ardından
utangaç davranışlar.
Önce seni seyre durdum uzun uzun , utanıyordum ama belli etmemeye çalışarak.
Nereye gideceğimizi konuşamadan yürümeye başlamıştık tutku sahilinde.
Mutluluk rüzgarları sürüklüyordu bizi, belli ki sende mutluydun.
Hem duygularımız, hem gözlerimiz hemde dudaklarımız konuşuyordu.



Bazen oturduk , bazen yürüdük , zaman hızla ilerliyordu.
Zamanın durmasını arzuluyorduk çünkü çok mutluyduk.
Ama sabah başlayan güneş batmak üzereydi , akşam oluyordu ve sen gitmeliydin.
Ayrılığın hüznü yansımıştı gözlerimize o gün bir hayal gibiydi, mırıldanarak bana yine
geleceğini söylemiştin,yanağımla dudak kıvrımım arasına bir öpücük kondurarak.
Giderken sen tutku sahilimden, dalgalanan saçlarımın arasından buğulu bakan gözlerim beni bir rüyadan uyandırdı.
Sen kayboluncaya dek ardından baktım,gözlerimi alamadım bir türlü seni benden
uzaklaştıran arnavut kaldırımı sokaklardan.
Gelişin bir rüyaydı, gidişinse bir isyan.....
Bir Rüyaydı Gelişin Gidişin İsyan