Hala seni anlatacak satırlara bir giriş cümlesi bulamadım. . .
Sadece seni yazarken kalemim bu kadar kısır mürekkebim bu kadar soluk. . .
Sakın aklından bile geçirme şimdiye kadar yazdıkların neydi ya da kimeydi diye!
Tabii ki yazdıklarım ve daha yazacaklarımın hepsi sana. . .
Gerçi bende olan ne varsa hepsi senin ya. . .
Sabahlar sana
geceler sana
sözler sana
yazılanlar sana. . .
Sen böylesi bir servete sahipken dünyamda. . .
Ben. . .
Viran edilmiş bir dağ kasabasında tahtadan bir barakada
Sersefil bir durumda kalemimle seni anlatacak bir giriş cümlesi karalıyorum yıllardır kâğıtlara. . .
Yazı başlığım hala belli değil sevgili ama son söz ne yazacağımı biliyorum. . .
Bu yazılanlar servet içinde yaşayıp ta
sefillere bir ışık vermeyenlere ya da bu servete nerden sahip olduğunu bilmeyenlere . . .
bir insanın içinin bilinmeyenleri hep keşfedilmeye aittirkendine değilne kadar hazır olursa olsun-asla bilmez hazır olduğunu-birisinin o topraklara ayak basması gerekirbütün o kendini arayışlar bu ilk fetihlerden sonra gelir...tıpkıyeni bulunmuş bir adanın adının konmasının yetmeyip haritasının da çizilmesi gerektiğidaha sonrasında topraklarındaki onca cevherinürününsuyun ve sırrın durmaksızın araştırılması gibi....
benim hayatın atlaslarında yeraltı haritamın sınırlarının değişmeside seninle başladı.yaşama sunduğun madenlerimi bereketlizengin ve övgüye değer bulan bütün o diğer insanların bana farkettiremedikleri içimdeki o diğerlerkeşfedilmemişlerbu fetih sonrasıbenimle birlikte kıpırdanmaya başladıhayır seninle değilbenimle birlikteonca yıl hayatı çok rahat götürmeme yeten bütün varlarımlakendimde hiçbir yenilik aramadankendi ambarlarımdan hayatımı yiyip tüketmeye koşullanmış olan bennadasa bırakılmış topraklar gibi bereketlenen ve hayatın kabaran göğsü oluveren benkendi kaşifimesana açtım kollarımı..işte bu yüzden bir rastlantı değildin sen!benim kaşifliğimde aynı anda başladı ve onca ayrıntının içinde senden ışıldayan yıldızları topladımgöktaşlarını buldumseni en uzaklara koyup en yakınlarıma alırken yaşadığım onca gelgitlerde yepyeni bir gezegen oldumdünyadan koptum...ışık hızları senses hızları ben!sen bana durdunben sana dönüp durdum!ben sana durdumsen bana dönüp durdunişte bu yüzdenhiç yaşanmamışhiç bilinmeyen ve birlikte keşfettiğimiz hazların mutluluğunu yaşadık bizkendi benlerimizle!
Şişirip yelkenleri açılma vaktin gelmiştir denize. Bilirsin ki ne fırtınalar ne deli dalgalar beklemektedir seni. Korkarsın terk edemezsin limanı bir köşesine sığınırsın. Kabullenmesen de artık aşk bitmiştir İşte son bu...
İçin hep hüzün doludur bir türlü kabullenemezsin bittiğini. Gözlerinin içine bakıp seni seviyorum demesini beklersin. O sözler hiç çıkmayacak o dudaklardan bilirsin. Yinede umudun yeşildir İşte hayal bu...
Gururlusundur istenmediğin yerde durmazsın. An olur ki ne olur bitmesin dersin. Bu sözlerin dudaklarından nasıl çıktığına kendin bile inanamazsın. Oysa o yüzüne bakıp sadece gülümser İşte acı bu...
Ondaki sıcaklığı kimsede bulamayacağını düşünürsün. Kimse onun gibi gülemez onun gibi dokunamaz dersin. Ve kimseyi onun kadar sevemeyeceğini bilirsin. Kahredip başını eğersin önüne. İşte hüzün bu...
Nefes alamaz hale gelirsin daralır için. Bir kaç saatlik derin bir uykuya hasretsindir. Bilirsin ki gözlerini kapasan da terk etmeyecektir hayali. Atarsın gecenin kollarına kendini İşte huzur bu...
Ondan gelecek tek bir haberi umutsuzca beklersin Bir de beklemek ölüm gibi gelir insana böyle zamanlarda. Aslında ölüm fikride garip değildir artık sana. Geri dönerse diye ölemezsin bile İşte sabır bu...
Hayat devam ediyordur ama her şey yarımdır hep bir yanın eksik. Yüreğin eskisi gibi atmayacaktır başka aşklarsa seni kandırmayacaktır. O başkalarıyla mutlu bir hayatı yaşıyor olsa da yine de sevginden vazgeçemezsin. İste aşk bu...
Boswer hep aynı masaL. “Hayat ve Ben” işte hepsi bu kadar…
alinti