Tevbe edebileceğin günahların varsa, ne mutlu sana!
Kendisinden dönebileceğin, vazgeçebileceğin,
yaptığına pişman olacağın günahların…
ama senin günahların… sana mahsus günahların…
yapamayacağını zannettiklerin ama yaptıkların…
Tevbe etmek demek, ayağa kalkmak demek;
her düşüşünde yeniden ayağa kalkmak…
Düşüşlerin yolda oluşunun alameti… düşe kalka yürüyüşünün… insan oluşunun…
Düşmekten korkmamalısın o halde.
Korkacaksan ayağa kalkamamaktan kork!
Düşersen, ayağa kalkmaktan kaçınma! Düş, ama her defasından ayağa kalk!
Günahların da senin, tevbelerin de.
Düşüşlerinle kemale ereceksin, ve günahlarından dönüşlerinle..
Noksanlarınla, eksiklerinle, yetersizliklerinle alemin kemaline katkıda bulunacaksın.
Noksan olmayaydın alem noksan olurdu;
senden, senin eksiklerinden, noksanlarından,
yetersizliklerinden mahrum kalırdı.
Düşmedikçe kalkamazdın.
Günah işlemedikçe tevbe edemezsin.
Sözün özü bağışlamadıkça, bağışlanamazsın..
Dücane Cündioğlu/ Ölümün Dört Rengi