'Anne-baba, San Francisco'dayım... Artık eve dönüyorum, ama sizden bir şey rica ediyorum; yanımda bir arkadaşımı da getirmek istiyorum...'
'Memnuniyetle oğlum, onunla biz de tanışmak isteriz.'
'Fakat bilmeniz gereken bir şey var... O, savaşta ağır yaralandı... Bir mayına bastı ve bir koluyla bir ayağını kaybetti... Onun şimdi gidecek hiçbir yeri yok... Bu yüzden gelip bizimle kalmasını istiyorum...'
'Bunu duyduğumuza üzüldük oğlum. Belki elbirliğiyle onun başka bir yer bulmasına yardımcı olabiliriz...'
'Hayır anne, baba... Lütfen... Onun bizimle yaşamasını istiyorum...'
'Oğlum' dedi babası... 'Sen, bizden ne istediğini bilmiyorsun... Onun gibi bir özürlü bize korkunç bir yük olur. Bizim kendimize ait bir hayatımız var ve bunun gibi birşeyin hayatımıza engel olmasına izin veremeyiz... Bence hemen bu arkadaşını unutup eve dönmelisin. kendi başının çaresine bakacaktır...'
Oğul o anda telefonu kapattı. Ve ailesi ondan, birkaç gün sonra, San Francisco polisinden bir telefon gelinceye kadar haber alamadı...
Oğullarının yüksek bir binadan düşüp öldüğünü öğrenir öğrenmez, hemen San Francisco'ya uçtular ve bu olayın kaza değil intihar olduğuna inanan polisler tarafından, cesedi tespit etmeleri için şehir morguna götürüldüler...
Üzüntülü ana baba morgta kendilerine gösterilen evlatlarını tanıdılar ama bu sırada bilmedikleri birşeyi daha öğrenip dehşete düştüler;
Kendi oğullarının sadece bir kolu ve bir bacağı vardı!..
alıntı...