Sevmek Kıyamamaktır...
Kim en çok severse bizi, o bize en kıyamayandır, çünkü sevmek, kıyamamaktır. En çok kim kıyamaz bize?
Eşimiz mi, çocuğumuz mu, sevgilimiz mi, en büyük aşkımız mı, kardeşimiz mi, eşimiz dostumuz, arkadaşımız mı?
HAYIR!
Koskoca bir hayır işte! Bize en çok annelerimiz kıyamaz! Çünkü en çok onlar sever bizi.
Sanat aşkla doludur, en büyük eserler aşkla yazılmıştır, yapılmıştır, bu doğru. Ama aşk öldürür de çoğu zaman, hasta da eder, ser-sefil de eder, ama “anne” sevgisi yaşatır.
O dünyanın en lezzetli, en uygun sıcaklıktaki, en sevgi dolu besinini “ana sütünü” verdiği gibi verir sevgisini, kendiliğinden, yumuşacık, hiç karşılık beklemeden.
Anne yavrusuna hiç kıyamadığı gibi, hiç kırılmaz da ona, yine kıyamadığından, o üzülmesin diye kırılmaz. Bir de, yüreği o kadar yumuşak, o kadar yumuşaktır ki, ondan kırılmaz.
Annenin hiçbir beklentisi yoktur yavrusundan, hiçbir talebi de yoktur. Kolay kolay belli etmez , derdini, kederini, hastalığını, isteklerini.
Sanki bir tek “sevgi,saygı,ilgi” bekler gibi gelse de, ondan bile vazgeçer bazen, çocuğuna yük ve sorun olmamak için.
Size herkes kıyabilir, sizi herkes kırabilir, en sevdiğiniz, aşkından deliye dönüp, uğruna ömrünü verdiğiniz, anadan babadan tatlı dediğiniz yar, elinizdekini avucunuzdakini yollarına serdiğiniz evlatlarınız..
Ama anne.. Anne hiç kıyamaz yavrusuna, çünkü en çok o sever.. Bir gün ikinci plana düşeceğini, hatta unutulacağını bile bile, hiç esirgemeden, hiç kısıtlamadan, hiçbir şart koşmadan ırmaklar gibi akıtır sevgisini.
Çünkü o annedir!
Bu özellik yalnız annelere verilmiştir. O her şeye bunun için katlanır, o her şeyi yüze vurmayışı, o pek çok şeyi görmezden gelişi, o şahane suskunluğu bu yüzdendir.
ALINTI
Herkes için en büyük temennim ;ANNE SEVGİSİ GİBİ KIYAMAYAN SEVGİLERE..