-Gidiyorsun işte! Bir kenti terkediyorsun. Belki de sonsuza kadar, sonsuzluk neyse, ne halta yararsa, sonsuza kadar terkediyorsun belki de. Kaybolan farlara, stop lambalarına şöyle seslenmek geliyor içimden:
KOTU YOLA DUSMUS GECELERDEN GELIYORUM
KUSURA BAKMA GOZLERIM BIRAZ KIRLI.
-IQ’ lar eşit olmadıkça insanlar eşit değildir
-Dünyanın en uzun gecesi 21 aralık değil beni terkettiğin gecedir. Beni üzdüğün yorduğun yıprattığın gecedir.Bir kabahat mi gerçekten kendi dışında birine hayranlık beslemek? ! Gerçekten kırıyorsun beni. Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm.
-Nehirlere karışan zehirli atıklar gibi ağır ağır akarak kanıma karışmakta yokluğun...
-Ne kuşları seyreden kedi kadar heyecanlıyım artık ne de o kuşlar kadar salak ve kendine hakim. Kamera stop! yalnızlığıma kapalı gişeyim.
-Şimdi eski bir pikapta unutulmuş eski bir plak oldum çizik çiziğim!(Gülşah hocamın söylediği)