Seneler geçsin, sen beni bil, ben seni bileyim istiyorum.
Benim olduğun kadar dostlarının, dostlarının olduğu kadar benim ol istiyorum.
Nice sıkıntı ve zorluk yaşayıp, anlatalım.
Yaşayalım ki, öğrenelim hayatı ve destek çıkmayı.
Birbirimizin omuzlarında ağlamalıyız.
Sen hep dertlenip, içip, eve gelmelisin.
Paylaşmalı ve beraber sıkılmalıyız.
Öyleki, yalnız sıkılmak, sıkmalı bizi.
Yaşayalım ki, paramız olunca sevinelim.
Güzel günlerimizi, evimizde, bir şişe şarap ve pijamalarımızla kutlamalıyız.
Ya da bazen dostlarla, ucuz biralar içerek.
Böylece yaşamalıyız işte.
Sonra çocuğumuz olmalı.
Düşünsene, senin ve benim olan bir canlı.
Geceleri ağladıkça sırayla susturmalıyız.
Sen arada mızıkçılık yapmalısın. Ve ben söylenerek, sıranı almalıyım.
Yorgun olduğun için yemek yapmamalısın. Söylenerek yumurta kırmalısın.
Hava soğukken birbirimize sıkıca sarılıp, yatmalıyız.
Zaman su gibi akıp giderken, her şeyiyle yaşanmış bir hayatımız olmalı.
Her şeye rağmen hiç bıkmamalıyız birbirimizden.
Mutlu da olsa, kötü de olsa, yaşadığımız günler bizim günlerimiz olmalı.
Saçlara düşünce aklar, ya da gidince aklar,
Çocukları güvence altına alıp, gitmeli bu şehirden.
Kavgasız, her sabah cinayetle uyanılmayan, sessiz bir yere gitmeliyiz.
Geceleri balkonda denizi seyredip, sandalyelerimizde sallanmalıyız.
Eve gelip, benden kahve istemelisin.
Çocuklar gelmeli ziyaretimize,
Geçmişteki hareketli günlerimizi anımsamalıyız.
Ben 'Bey' demeliyim sana, sen de 'Hanım'
Öyle sevmelisin ki beni, bu yazdıklarım korkutmamalı seni.
Tebessümler açtırmalı yüzünde.
Birgün bu hayatı bırakıp giderken,
Sadece mutluluk olmalı yüzümüzde,
Birbirimizi sevmenin gururu olmalı 'her şeyde...'
CAN YÜCEL