Dikine müstakil bir apartmanın en üst katında dört köşe bir oda.
Perdesiz pencereler.
Pencerelerin dışında yıldızlı geceler.
Genç adam alnını dayamış cama:
iyi bak yıldızlara onları belki bir daha göremezsin.
Belki bir daha yıldızların ışığında
kollarını ufuklar gibi açıp geremezsin..
Senin kafanın içi yıldızlı karanlıklar kadar
güzel,korkunç,kudretli ve iyidir.
Yıldızlar ve senin kafan kainatın en mükemmel şeyidir.
Sen ki ya bir köşe başında kan sızarak başından
gebereceksin, ya da bir darağacında can vereceksin.
Iyi bak yıldızlara onları göremezsin belki bir daha...
Belki beni anladın,belki anlamdın Kesiyorum sözümü..
Iste kapı açıldı
geldi beklenen kadın..
BEKLETTIM MI
COK..
Ama zararı yok..
Kadın yakaladı genç adamı elinden.
Genç adam yakaladı kadını belinden.
Bir yumrukta kırdı camı
Oturdular pencerenin içine.
Sarktı ayakları gecenin içine......
Işıklı bir deniz dibi gibi
başlarında,sağda,solda gece yanıyor.
Ayakları karanlık boşluklara sallanıyor..
Sallanıyor ayakları,sallanıyor ayakları...
.............DUDAKLARI..................
Sevmek mükemmel iş delikanlım.
Sev bakalim...
Mademki kafanda ışıklı bir gece var.
benden izin sana ,
sev sevebildiğin kadar.............