Akşamın acı su karanlığı içinden,
Soğuk kadife teması yalnızlığın,
Şuh bir kahkaha balkonun birinden
Gizli işareti midir bir başlangıcın?
Sevmek için geç, ölmek için erken..
Başbaşa çay, elele yürümek derken
Boğaz vapurları mı iskele sancak?
Telefonda kaybolmak sesini beklerken
İnsan insanı yeniler, doğrudur, ancak,
Sevmek için geç, ölmek için erken..
İçimdeki gökkuşağı besbelli neden,
Bulutların içinden kuşlar yağıyor,
Bir şiire başlarsın birini bitirmeden,
Hiç kimse gözlerine inanamıyor,
Sevmek için geç, ölmek için erken..
Sevmek, sevildiğini bile fark etmeden,
Yaklaştıkça ölüm soğuk bir yağmur gibi,
Sevmek zehir zemberek ve yürekten,
Gecikerek de olsa vuruşur gibi,
Sevmek için geç, ölmek için erken...
Attila İlhan ( 1925 - 2005 )