Kıvanç Tatlıtuğ’un tozu dumana kattığı Bulgaristan’da, Türk dizileri hakkında belgesel hazırlanmış.
Belgeselde antropolog Doç. Plamen Boçkov, “Shakespeare bugün yaşıyor olsaydı dizi senaryosu yazardı” demiş.
Ayıptır söylemesi, “Shakespeare bugün yaşasaydı dizi yazardı” sözünü bu fakir de vaktiyle etmiş ve bolca tepki görmüştü. Anavatanımda olmasa da, dünyanın bir yerlerinde benim gibi düşünenler olduğunu sonunda öğrendiğim için bahtiyarım.
***
Şaka bir yana, İngiliz yazar Nick Hornby’-nin “Shakespeare para için yazdı” diye bir kitabı var.
Zaten büyük üstadın bazı oyunlarını mali baskılar altında, zamana karşı yarışarak yazdığı eski bir söylentidir. Bu yüzden dizi yazarken canlandırmak zor değil Shakespeare’i...
Hem sadece o değil, zaman zaman kumar borcunu ödemekte zorlanan, hatta bu yüzden “Kumarbaz” adında bir roman yayımlamak zorunda kalan Dostoyevski de yazardı bence dizi senaryosu.
Hayatının çoğunu çoluk çocuğunun karnını nasıl doyuracağını düşünerek geçirmiş büyük usta Orhan Kemal de yazardı.
Yazarların para pul işlerini öğrenmek sevimli gözükmez bazılarına. Özellikle tuzu kuru ya da henüz ekmek kavgasına bulaşmamış olanlar yazarların para için çırpınmasına burun kıvırır.
Özellikle ülkemizde, yazarın mümkünse açlıktan ölmesi gerektiğine dair, sessiz bir mütabakat vardır. Yazarların da ödemeleri gereken faturaları, büyütmek zorunda oldukları çocukları olduğu nedense hiç düşünülmez. Hatta bir mafya babasının serveti bile, yazarların kazandığı paradan daha az batar bize.
***
Bir ara, konuşmacı olarak davet edildiğim festivallerden, Fransızların “onorer” dediği, sembolik bir ücret istemeyi adet edinmiştim.
Telefonda beni orada görmeyi ne kadar çok istediklerini anlatan festival görevlisinin sesi birden değişiyordu bunu duyunca. Konuşma birden soğuklaşıyor, ses tonundaki davetkârlık buharlaşıyordu.
Aynı görevlinin telefonu kapattıktan sonra yanındaki arkadaşıyla şöyle bir konuşma yaptığına adım gibi eminim:
-Olacak şey değil, adam resmen para istedi gelmek için!
-Vay terbiyesiz! Zaten bunlar batırdı edebiyatı!
-Neyse boş ver, sen ne yaptın?
-İnanmayacaksın ama Demet Akalın’ı yirmi beş bine bağladım!
-Vay, helal olsun, süper!
***
Bu yüzden hiç kuşkunuz olmasın dostlar. Shakespeare bugün yaşasaydı yazardı dizi... Hele Türkiye’de yaşasaydı, bayıla bayıla yazardı.
Tuna Kiremitçi