Yalnızlık ve Sevgi
Belki bir gün aradığınız sevgiyi, bir gül bahçesindeki gülleri seyrederken bulabilirsiniz. Belki bir gün aradığınız sevgiyi bir ilkbahar sabahında bir nehir kenarında bir ağacın gölgesinde üzüntülü bir şekilde akan nehri izlerken bulabilirsiniz. Belki de siz sevgiyi bulmadan sevgi sizi bulabilir. İnsan sevgiyle nasıl karşılaşıyor? İnsanı sevmeye iten nedir? Sevmek insanın içinden gelen bir duygu mudur? Her insanın içinde sevgiden bir parça var mıdır? Sevgi mi bizi bulur yoksa biz mi sevgiyi buluyoruz? Sevgiye dair bu tip soruları kendime sorup sorup duruyordum. Ta ki yalnızlığın pençesine düşmüş birinin sevgiyi bulduğunu görünceye kadar sordum bu soruları kendime. Evet, yalnızlığın dipsiz kuyusuna düşmüş birini görmüştüm. Genç, giyimi kuşamı düzgün, güzel yüzlü biriydi. Çok üzgün, yalnız, her şeyden bıkmış görünüyordu. Yalnızlığının sebebini öğrenmek istiyordum. Bu nedenle her gün her fırsatta onu izliyordum. Gittiği yerler belliydi. Ya bir nehir kenarında bir ağaç gölgesinin altında ya da bir gül bahçesinin yanında dururdu. Bakışlarında bir üzüntü bir içe kapanıklık bir mutsuzluk bir umutsuzluk vardı. Hep başı öne eğik bir şekilde yürüyordu. Kimseyle konuşmuyor hiçbir şeyle ilgilenmiyordu. Kendi iç dünyasında dolanıp duruyordu. Sanki bir şeyler arıyordu. Bir bahar sabahıydı, yola koyulmuştum. Yine onun peşindeydim. Bugün yine onu görmek istiyordum. Ve nihayet onu bulmuştum. Fakat bu sefer onu her zamankinden çok farklı bulmuştum. Bu sefer yalnız değildi. Elinde bir çiçek yüzünde bir neşe ve yanında biri vardı. Birbirlerine sıkı sıkı sarılmışlardı. Her ikisinde de aynı mutluluğu aynı neşeyi aynı sevinci görmek mümkündü. El ele tutuşmuş birbirlerine bakıyorlar, güzel sözler söylüyorlar ve yarınların hayalini kuruyorlardı. Bir bahar sabahıydı ve yine yola koyulmuştum. Bu kez niyetim farklıydı. Kim olduklarını öğrenmek istiyordum. Ve nihayet kim olduklarını öğrenmiştim. Birinin adı ?Yalnızlık? diğerinin adı ?Sevgi?ydi. Evet, Yalnızlık ve Sevgi. İnsanın sevgiyle nasıl karşılaştığını, sevginin mi insanı bulduğunu yoksa insanın mı sevgiyi bulduğunu artık çok iyi anlamıştım. Artık Sevgi ve ?Yalnızlığın, bir nehrin ayrılan ve daha sonra tekrar birleşen iki kolu gibi olduğunu anlamıştım.
ALINTI