tamam anlaştık o zaman, Lorenzo' nun Yağı film kritiklerine başlayalım bakalım
tamam anlaştık o zaman, Lorenzo' nun Yağı film kritiklerine başlayalım bakalım
arzucum sen ne yaptın öyle nasıl bir film kritiği olmuş o öyle okuyayım dedim ama dayanamadım affet lütfen
Lorenzo'nun Yağı (lorenzo's Oil )
önce film hakkında kısa bir hatırlatma yapalım : Lorenzo henüz 5 yaşlarında evin tek çocuğudur.Ve malesef annenin tekrar hamile kalma şansı yoktur.Lorenzo dünyada ender görülen çaresi olmayan bir hastalığa yakalnır.Çaresiz kalan anne ve babası onu yaşatmak için inanılmaz bir mücadeleye girer.ve başarır
YORUMUM : İnanıyorum ki filmi izleyen herkes mücadele,vazgeçmeme,isteme ve yapma konusunda kendine muhakkak pay çıkarmıştır.filmde beni en derinden etkileyen sahne Babasının kütüphanede hastalığı araştırdıktan sonra ölümcüll olduguna ve teşhis sonrası en fazla 24 ay yaşadıklarına dair yazılar okuduktan sonra merdivenlerden yuvarlanarak ağlamasıydı.Çaresizliğin ne kadar kötü birşey olduğunu tüm hücrelerimde hissettim o an.Ailenin içine girdiği mücadele inanılmazdı.Belki bir çogumuz hatta kendi ailelerimiz bile böyle bir mücadeleye girişmezler ve kaderlerine razı olurlardı.Belki yaptıkları imkansız değildi ama bir çoğumuzun cesaret etmeyi bırakın aklından bile geçiremeyeceği şeyi zoru başardılar.bir çok insana umut oldular.Vakıf kurucusu ailenin ''ona ne kadar acı çektirdiğinizi düşündünüz mü hiç ?'' dediğinde bir an evet ne kadar zordur ; ''Ötenazi yoluna mı gitmeliler ? '' diye yüreğimi karartmadım değil.Ama ilacı bulduklarında yüreğim kuşlar kadar hürdü...O zenci Müslüman arkadaş ortaya çıktığında evet bunu bir Müslüman yapabilir demiştim :P Öyle bir dost istedim hayatımda...(temel olarak bunlara değinmek istedim)
Sonuç Olarak : Filmden sonra artık hiç birşey için geç olmadığını ve istersek yapabileceğimizi daha iyi biliyorum.Üstelik film gerçek hayattan uyarlama olması ; kurgusal şeylerle hayatını idame ettiremezsin,onlar film diyenlere güzel bir cevap olacağını düşünüyorum
_mülteci_, aramıza katılmana sevindik canım. inşallah filmi izleyen başka arkadaşlarımızda bize katılıp fikirlerini paylaşırlar.
Lorenzo' nun Yağı, gerçekten muhteşem bir film. izlediğim filmler arasında beni çok etkileyen diyebilirim.
Tıp konusunda hiç bir eğitimleri olmayan Lorenzo'nun anne ve babası, çocuklarına ADL hastalığı teşhisi konması ve iki - üç yıl ömür biçildiğini öğrenmeleri sonucunda, bu hastalığa karşı bir mücadeleye girişirler. ama nasıl bir mücadele... baba Augusto kütüphanelerde sabahlayarak yaptığı araştırmalar sonunda hastalığın kaynağını keşfetti, bu konuyla ilgili tüm uzmanları tek tek toplayarak panel düzenledi. en iyi profesörlerin bile bulamadığı sonuca ulaştı. ve bir yıl dolmadan tedavisini yani Lorenzo'nun Yağını bulup oğullarını ölümden kurtardılar. filmin kısa özeti bu. ama film bu anlatımla bitecek kadar değil, o acıyla sizde bitiyorsunuz o anda, ve mutlulukla sizin de gözlerinize yaşlar doluyor seviçten, tam anlamıyla yaşıyorsunuz filmi, içinize işliyor. arkadaşımızın bahsettiği babanın merdivenden ağlarak yuvarlandığı o sahneyi unutmak imkansız...
biliyorsunuz the myelin project isimli bir araştırma fonu kuruyorlar bilimsel araştırmalara kaynak sağlamak için. onunla ilgili bir yazıyı yayınlamak istiyorum.
anne ve baba Odone 'ler hastalığa karşı çabalarını sürdürdüler ve gliştirdiler, hatta organize oldular, The Myelin Project adıyla bir araştırma fonu kurdular. Bugün bu fon 2002 yılı Haziran'ına kadar 29 çalışmaya 4 milyon dolar kaynak sağlamış durumda.
Bu çalışmalardan birinin sonuçları 26 Ekim 2002'de açıklandı. çalışmayı yürüten, Lorenzo' nun gerçek yaşamdaki doktoru, bu alanda en önde gelen araştırmacılardan olan nörolog Dr. Rugo Moser'di. Bu çok merkezli, uluslararası nitelikteki uzun süreli (1989-1999 arasında yürütülen 10 yıllık) çalışmada yaşları 6'dan küçük 104 adrenolökodistrofili çocuk yer alımıştı. Çocuklarda henüz hastalık belirtileri başlamadan Lorenzo' nun yağı bir bölüm çocuğa sıkı bir rejimle, diğer bir bölüm çocuğa ise düzensiz olarak uygulanmıştı. Sonuçta, yağı düzenli olarak kullanan 68 çocuğun % 76'sı sağlıklı, ÇUZOYA düzeyi de normal bulunmuştu; buna karşılık, yağı düzensiz kullanan 36 çocuk içinde sağlıklı olanların oranı üçte bir kadardı.
Bu veriler Lorenzo' nun yağının eğer hastalık belirtileri başlamadan verilere, kuşkuya yer bırakmayacak biçimde yararlı olduğunu gösteriyor. Ancak, bu bilgiler henüz hakemli bir bilimsel dergide makale olarak yayımlanmış değil. Filmin gerçek yaşamdaki devamına gelince.
Baba Augusto Odone Miyelin Projesi adlı fonu yönetiyor. Anne Michaela Odone Haziran 2000'de kansere yenik düştü.
Lorenzo ise basında yer alan bilgilere göre, doktorların tahmininden 20 yıl sonra, 30 yaşında doğum gününün ertesinde yaşamını yitirdi. alıntı yazıyı ekliyorum;
Lorenzo'nun babası Augusto Odone, doktorların hastalığa yakalanmasının ardından iki yıl ömür biçtiği oğlunun önceki gün Florida'daki evlerinde 30. yaş gününü kutlamasından bir gün sonra hayatını kaybettiğini söyledi.
Cam filmi ile meraklı gözlerden kurtulun
Augusto Odone, Lorenzo'nun akciğerine yiyecek kaçması üzerine aspirasyon pnömonisi geçirdiğini, ardından şiddetli kanama başladığını, cankurtaran evlerine ulaşamadan da öldüğünü ifade etti.
Oğlunun küllerini 2000 yılında ölen karısının külleriyle karıştırmayı planladığını belirten Augusto Odone, evini sattıktan sonra memleketi İtalya'ya dönmeyi ve oğlunun anısına bir kitap yazmayı planladığını söyledi.
oyunculuklara değinirsem, başrollerdeki iki oyuncuda resmen oyunculuklarının zirvesine çıkmışlar bu filmde. Susan Sarandon ve Nick Nolte...
bu Lorenzo Odone' un ölümü ve hayat hikayesine dair ntvmsnbc'den alıntı bir yazı...
Lorenzo dünyayı gözleriyle izledi, dünya da onu..
6 yaşındayken doktorların “2 yıl yaşar” dediği ALD hastası Lorenzo Odone, anne ve babasının olağanüstü gayretleriyle 22 yıl yaşadı. Hayatı “Lorenzo’nun Yağı” filmine konu olan ve sadece gözlerini kırpabilen Lorenzo annesini yitirdikten 8 yıl sonra öldü.
Tesadüf mü, bilinçdışının bir oyunu mu? Lorenzo Odone, doğum gününden bir gün sonra hayatını kaybetti.
NEW YORK - “Lorenzo’nun Yağı” filmine konu olan ALD hastası Lorenzo Odone 30 yaşında hayatını kaybetti. Dünya onu ve hastalığını bu filmde tanımıştı.
6 yaşında beyne zarar vererek yavaş yavaş ölüme götüren “ALD” hastalığına yakalandığında doktorlar Lorenzo Odone için “2 yıl yaşar” dedi. Küçükken, babasının İtalyan, annesinin Amerikan olması sebebiyle İngilizce, İtalyanca ve Fransızca konuşabilen Lorenzo’nun hastalığı işitme sorunları yaşamasıyla ortaya çıktı. Lorenzo çevresindeki sesleri ancak bir fısıltı gibi duyuyordu. Anaokulunda da konsantrasyon sorunları yaşıyordu. Doktora gittiklerinde Lorenzo’nun ALD hastası olduğu ortaya çıktı.
Çok nadir görülen bu genetik hastalık, anneden oğula geçiyor ve çocuk dört-sekiz yaşları arasındayken ortaya çıkıyor. Etkisi ise kısa zaman içinde duyma, görme, hareket etme ve yutma kabiliyetini kaybetmek oluyordu. Hastalık genellikle ölümle son buluyordu.
YAĞI KEŞFEDEN AİLE
Lorenzo’nun anne ve babası, bu hastalığa bir çare bulmak için çalışmaya başladı. Baba Augusto Odone, Dünya Bankası’ndaki işinden ayrıldı ve Milli Sağlık Enstitüsü’nün kütüphanesinde tüm gün tıp alanında makeleler okumaya başladı. Önce beyindeki zararın kandaki tehlikeli yağ asitlerinden kaynaklandığını keşfetti. Ardından çift buldukları yağ birleşiminin bu yağ asitlerini yok ettiğini öğrendi.
Lorenzo’nun yağında kullanılan maddelerden birinin Amerika’da kullanılması yasaktı. Yine de aile bu ilacı üretmesi için birçok firmanın kapısını çaldı. Sonunda Croda Universal firmasından olumlu yanıt aldılar. Bulunan yağ işe yaradı ama hastalığı tedavi etmediği sadece ilerlemesini durdurduğu ortaya çıktı. Yani Lorenzo’nun duyma, yürüme ve yutma yetenekleri bir daha geri gelmedi.
Fakat karı-koca hem bilim adamlarının bu ilacı geliştirebileceğine, hem de Lorenzo’nun mücadele kapasitesine güvendiler. Odone ailesi Lorenzo’nun yağı olarak bilinen karışımla çocuklarının öngörülenden 22 yıl daha fazla yaşamasını sağladı.
FİLM NASIL ÇEKİLDİ?
Bu hikayeyi konu alan “Lorenzo’nun Yağı” filmi 1992 yılında çekildi. Çekimler boyunca Nick Nolte, Lorenzo’nun babasını adım adım takip etti ve onun İtalyan aksanını taklit etmek için çaba sarf etti. Susan Sarandon ile Lorenzo’nun annesi ise sıkı dost oldu. Fakat bütün bu süre içerisinde doktorlar maalesef ilaç konusunda daha fazla bir ilerleme kaydedemedi.
Lorenzo’nun ailesi oğullarının bakımını tamamen evde, hiçbir destek olmaksızın gerçekleştirmeleriyle de ilgi kaynağı oldular. Karı-koca senelerce evden, hatta oğullarının yatağından hiç ayrılmadılar. Ne tiyatro, ne de sinemaya gittiler.
Lorenzo dış dünyayla sadece göz kırparak iletişim kurabiliyordu ancak 2000 yılında annesi akciğer kanserinden öldüğünde, Lorenzo’nun feryatlarının evde yankılandığı söyleniyor.
BAŞKA BİR ÇOCUK İYİLEŞTİRİLDİ
Doktorlar 2005 yılında Lorenzo’nun yağının gelişmiş haliyle ilk kez ALD hastası bir çocuğu tamamen iyileştirmeyi başardı.
Lorenzo’nun ölümüne ise “ALD” değil akciğer iltihaplanması sebep oldu. Lorenzo Odone, 30. doğum gününden bir gün sonra yaşamını yitirdi.
8 yıl önce de eşini kaybeden baba Odone için tek teselli oğlunun acı çekmemesi oldu.
Augusto Odone oğlunun külllerini New York’a, annesininkilerin yanına yerleştirecek. Ardından Virginia’daki evini satıp doğduğu ülke’ye İitalya’ya dönecek; oğluyla ilgili bir kitap yazacak..
(kitabı sabırsızlıkla bekliyorum...)
Lorenzo'nun ölümünden 4 yıl önce,2004te babasıyla çekilmiş bir fotoğraf buldum;
bu da Lorenzo'nun son hali... bu araştırmaları yaparken bile çok duygulandım...
ARanızda bulunmaktan büyük sevinç yaşıyorum ve banada yer verdiğiniz teşekkür ederim.
çocuk oyuncu rolünün hakkını nasıl vermişti değil mi hocam o yaşta bir çocuk için fazla profesyonelce bir oyunculuk performansıydı bence
Annesinin ölümü Lorenzo için çok daha büyük bir kayıp olmuş olsa gerek.Bende çok duygulandım :'(Alıntı
evet canım, ben anne baba rolündeki oyuncuların oyunculuklarını överken Lorenzo Odone rolünü üstlenen Jamel Richmond'dan bahsetmemişim. asıl övülmesi gereken odur oysa. diğer oyuncular zaten birer star. Richmond, kesinlikle rolünün hakkını vermiş, çok gerçekçi oynamış karakteri..
aramızda olmandan bizde mutluyuz, üç kişi kritik yapmak değil, birçok sinema severi aramızda görmek,birlikte fikir alışverişi yapmak istiyoruz biz.
Bu filmi gene ilk film önerileri konusunda görmüştüm..Arzu'nun yorumlarını okuduğumda çok şaşırmıştım.Filmin duygusal olduğundan bahsediliyordu oysa adını örtüştüremiyordum duygusallıkla.İşte önyargılarımız...Sonra filmi araştırmaya başladım.Konusunu ve kısa kısa yorumları izledikçe aslında Arzu'nun ne demek istediğini daha iyi anlamıştım
Filmin konusunun gerçek hayattan alınmış olması da izlemek için güzel bir nedendi..
Filmin içeriği hakkında Meltem ve _mülteci_ yeterince güzel şeyler yazmışlar zaten,ben tekrar bahsetmek istemiyorum oralardan..
Beni çok çok etkileyen bir filmdi gerçektenBaşrol oyuncuları da küçük çocuk da o kadar başarılılardı ki rollerinde..
Meltemcim eklediğin resimler çok etkileyici..Lorenzo'nun 30 yaşına kadar yaşadığını biliyordum ; fakat bu resimleri ilk kez görüyorum.Bu konunun bir güzel yanı da bu işte..
Bu film hakkındaki diğer yorumları bir sonraki filmi sabırsızlıkla bekliyorum:dft012:
dur bakalım Rabiacığım, asıl yorum Arzu'dan gelecek, sayfa sayfa yazar şimdi uzun süre yazmıyorsa bil ki destanımsı birşey hazırlıyordur film hakkındaki yorumları bende sabırsızlıkla bekliyorum.
Evet doğru arkadaşlar,Arzu yazmadan bir film konusu kapanmaz zaten
Burcucum olur mu canım,sen de yaz ne hissediyorsan..Hepimiz için farklı anlamları oluyor çünkü filmlerin..Bir sonraki filmde de ilk yorumu sen yaparsın tamam