Ahmet Ümit'in aynı adlı romanından uyarlanan, Ersan Arsever'in senaryosunu yazıp yönettiği 'Bir Ses Böler Geceyi' ocakta gösterime girecek. Alevî kültürünün çeşitli unsurlarını yansıtan filmin Türk sineması açısından önemli olduğunu söyleyen Ümit, "Burada yeni olan, düşüncenin bir gerilim hikâyesi üzerinden anlatılması." diyor.Bir trafik kazası, ortalık toz duman ve arabadan savrulan bir adam... Ürküten bir sessizlik. Yardım bulmak için en yakındaki köye doğru gidiyor; kimse yok. Uzaktan bir duman görüyor ve o yöne doğru ilerliyor. Ortada bir cenaze ve etrafında onlarca insan. İşte tam burada gördükleriyle bir anda kendi geçmişine doğru bir yolculuğa çıkıyor. Ahmet Ümit'in aynı adlı romanından uyarlanan, Ersan Arsever'in senaryosunu yazıp yönettiği 'Bir Ses Böler Geceyi' böyle bir sekansın ardından başlıyor.

Yönetmen ve yapımcı olarak uzun yıllar İsviçre televizyonlarında çalışan Arsever, ilk uzun metraj çalışmasını Ahmet Ümit'in 1994 yılında yayımlanan aynı adlı romanından uyarlıyor. Bir kazayla başlayıp mistik, gizemli ve gerilim yüklü bir yolculuğu anlatan filmin İstanbul çekimleri Yedikule, Kasımpaşa, Samatya ve Beykoz gibi farklı semtlerde devam ediyor. Başta Ahmet Ümit olmak üzere, yönetmen Ersan Arsever, oyuncular Cem Davran, Merve Dizdar ve Ali Sürmeli'den oluşan ekiple çekimlerin son üç gününde Beykoz'daki eski kundura fabrikasında bir araya geliyoruz. Film bir uyarlama olunca haliyle ilk akla gelen; 'Aslına uygun olur mu?' ya da 'Değişikliğe uğrar mı?' oluyor. Aslına bakarsanız Ahmet Ümit bu konuda bir hayli tecrübeli bir yazar. Karanlıkta Koşanlar, Şeytan Ayrıntıda Gizlidir, Çalınan Ceset gibi televizyon maceralarının ardından yine çok konuşulan romanı 'Sis ve Gece'yi Turgut Yasalar perdeye taşımıştı. O yüzden de nerede nasıl müdahale edeceğini çok iyi biliyor. Zaten baştan beri konuşarak süreci buralara taşımışlar.

ROMAN, ALEVİ KÜLTÜRÜNÜ ANLATIYOR

'Bir Ses Böler Geceyi' Alevi kültürünün çeşitli unsurlarını yansıtan bir eser. Romanda birbirine paralel akan iki farklı hayat var. Her ne kadar bir Alevi ile bir solcunun hikâyesi anlatılsa da film, inancın, idealin hayatımızdaki yerini sorguluyor. Tümüyle ideale bağlı bir hayatın olup olmayacağının yanında, ideali olmayan bir hayata da göndermeler yapıyor. Romanın film olma süreci de ayrı bir hikâye. Altı yıllık bir çalışmanın ardından gelinmiş montaj aşamasına. Ahmet Ümit'in 'Bir Ses Böler Geceyi' romanını okuyan Ersan Arsever, hemen sonra telefona sarılmış: "Romanı okuduğumda egoist yanım kabardı. Yapmak istediğim her şey kitapta vardı. Her satır, sizin geçmişinizle size bir şey diyor. Solculuk olsun, Alevilik olsun. Yazarla hedefimiz aynı. Bütün bunlar bana bir şey söyledi ve hemen irtibata geçtim." Arsever'den gelen telefona temkinli cevap veren Ümit, ilk etapta "Nasıl yapacaksın? Niçin yapmak istiyorsun?" sorularını yöneltir. Karşısındakinin samimi olduğunu anlayınca da 'olur' der.

'TÜRK SİNEMASINDA BİR İLK'

Ahmet Ümit, her ne kadar 'olur' dese de aklı hâlâ 'Bir Ses Böler Geceyi'de... Çünkü romanlarından birini kendisi filme çekmek istiyor, en uygununun da bu roman olduğunu düşünüyormuş. Yine de, hayallerini tümüyle rafa kaldırmış değil Ümit. "Artık bir başka romanımı çekerim" diyor. Ancak 'Bir Ses Böler Geceyi'nin Türk sineması açısından da bir ilk olduğunun altını çiziyor: "Politik film, 12 Eylül filmleri çok yapıldı. Burada yeni olan, düşüncenin bir gerilim hikâyesi üzerinden anlatılması. Mistik bir gerilim filmi. Başlangıcı da sonu da adeta bir gerilim filmi tadında. Neredeyse korkuya yaklaşan bir öğesi var. Bu açıdan da sürpriz bir finalimiz olacak. Türk sinemasında ilk olabilecek önemli yanı bu." Gün Koper, Rıza Akın, Müfide İnselel, Recep Yener, Turgay Tanülkü ve İpek Tenolcay gibi isimlerin de rol aldığı film, ocak ya da şubat gibi gösterime girecek.

Türkiye'de çok şey değişti

Ersan Arsever (yönetmen): Alevi olduklarını söyleyemedikleri için ailesi beş nesil önce Çorum Sungurlu'yu terk eden Ersan Arsever, uzun yıllar yaşadığı İsviçre'nin Cenevre şehrinde Alevi Derneği başkanlığı yapıyor. Ayrıca Almanya Cem Federasyonu Danışma Kurulu üyesi. Türkiye'de çok şeyin değiştiğini söyleyen Arsever, "Kendi hayatımda da çok şey değişti. Türkiye'de ne Sünniler Sünniliği ne de Aleviler Aleviliği tam olarak biliyorlar. Bu bakımdan beni heyecanlandırdı bu film. Alevi arkadaşlarım var, Aleviliği unuttular. Solcuların çoğu şimdi müteahhit olmuşlar... Bu roman bende şok etkisi yaptı. Yazarla aynı noktaya gitmeye çalışıyoruz." diyor.

zaman

yeni bir film gelecek o zaman... merakla bekliyoruz..
teşekkürlerr