hımmmm
saniye kaçırma mevzusu bende de vardır.
durdurup da izlemek bana göre de değil ama uyku tatlı geliyor işte
evet bölük pörçük boğma kimseyi bakiyim
huylarımız benziyormuş su
son dediğinde de doğru evet.ama izlemen lazım sonu
için.
jumper filmini ben izlemiştim.buraya da yazmıştım galiba.
bence de güzel filmdi.ikincisi gelecek diye duymuştum.
kıyamet meleklerini duydum fakat izlemedim.
konusu hımmmm
eyvah eyvah'a gitmiştim.epey yorumda yapmıştık.
bende tavsiye ediyorum.
En güzel şeylerden biri unutmak . Unuttum gitti lafı vardır. Unutulan şey gider hakikaten. Solar, üzerine su serpilmemiş sebzeler gibi porsur. Çocuk gibi kalırsın. Bugünü bilirsin. Bazı şeyleri hatırlayamıyorum, en azından duygusunu. Temize çekmişim defterleri. Temizim. Herkes unutsa, hep yeniden başlansa. Çünkü her şey değişiyor zaten. Unutmamak demode oluyor bir şekilde . . .
eyvah eyvahı çok duydum ama gitmek nasip olmadı
flim demet akbağın oynadığı rolü demet akalınla benzerliği konusunda polemik yaratmıştı sanırım
izlemek bende istiyorum çok güzel yorumlar aldım bu flim hakkında teşekkürler gülşah hocam
söylediklerinize dikkat edin , düşüncelerinize dönüşür...
düşüncelerinize dikkat edin , duygulanıza dönüşür...
duygularınıza dikkat edin , davranışlarınıza dönüşür...
davranışlarınıza dikkat edin , alışkanlıklarınıza dönüşür...
alışkanlıklarınıza dikkat edin , değerlerinize dönüşür...
değerlerinize dikkat edin , karakterinize dönüşür...
karakterinize dikkat edin , kaderinize dönüşür...
Emekli otomobil işçisi Walt Kowalski günlerini evde yaptığı tamirat, bira ve berberine yaptığı aylık ziyaretlerle geçirmektedir. Ölen karısının son arzusu kilisede günahlarını itiraf etmesi yönünde olsa da M-1 piyade tüfeğini temiz ve hazır bulunduran, hayata küsmüş bir Kore Savaşı gazisi olan Walt için itiraf edecek hiçbir şey yoktur ve köpeği Daisy’den başka kimseye içini dökecek kadar güvenmemektedir.
Bir zamanlar komşusu olarak adlandırdığı kişilerin hepsi taşınmış ya da vefat etmişler, yerlerini nefret ettiği, Güneydoğu Asya kökenli Hmong göçmenlerine bırakmışlardır. Gördüğü hemen her şeye kızmaktadır: sarkık yağmur olukları; fazla büyümüş çimler; etrafını saran yabancı yüzler; mahallenin kendilerine ait olduğunu sanan amaçsız Hmong, Latin ve Afrika-Amerika gençlerinden oluşan çeteler; büyüyüp birer yabancı olan çocukları
evet meltem aynen..güzel filmdi,bende tavsiye ediyorum.
En güzel şeylerden biri unutmak . Unuttum gitti lafı vardır. Unutulan şey gider hakikaten. Solar, üzerine su serpilmemiş sebzeler gibi porsur. Çocuk gibi kalırsın. Bugünü bilirsin. Bazı şeyleri hatırlayamıyorum, en azından duygusunu. Temize çekmişim defterleri. Temizim. Herkes unutsa, hep yeniden başlansa. Çünkü her şey değişiyor zaten. Unutmamak demode oluyor bir şekilde . . .
Eğer bulabilirseniz akıl oyunları ve ölü ozanlar derneği süper komedi de jim carrey den vazgeçmem yalancı yalancı ve yes man güseldi bide dedektiflik yaptığı 2 tane vardı adını hatırlamıyorum budala dedektif olabilir. Bide Venedik taciri ile Yıldız tozu var. Venedik taciri shakespeare in öneririm romeo ve juliet de var ama pek sarmadı bizim zamanımıza uyarlanmış. Okurken aldığım zevki alamadım
Gözyaşı ile yıkanan yüzden daha temiz bir yüz olamaz.
VATANSEVER - Orijinal Adı : The Patriot
Çok beğenerek izledim , gerçekten harika bir filmdi.
Konusu ;
Fransız ve İngiliz savaşlarının eski bir kahramanı olan Benjamin Martin (Mel Gibson) huzurlu bir yaşam için savaşı sonsuza dek bırakır. Evlenir ve yedi çocuğu olur. Fakat bu seferde İngiltere ile bir anlaşmazlık çıkar.
Yakın bir süre önce dul kalan Martin savaşmaya hiç de niyetli değildir. Benjamin'in büyük oğlu Gabriel (Heath Ledger) ise oldukça farklı düşünmektedir ve savaşa katılır.
Benjamin son derece kararsızdır. Ancak acımasız Albay Tavington (Jason Isaac)'ın komutasındaki İngiliz ordusu Martin'in kapısına kadar dayanır ve ailesinin hayatını tehdit etmeye başlar. Savaş artık onun için kaçınılmaz olmuştur. Böylece Martin'in önderliğindeki milisler, amansız ve çok kuvvetli olan İngiliz ordusuna karşı savaşa başlarlar.