Pan'ın Labirenti' ni birkez daha izleyeceğim. teşekkürler Arzucuğum.
Rica ederim canımcımben bu filme gidecektim vizyona girdiğinde başka filmi tercih etmiştim.dün izleyemedim maalesef..başka programı tercih ettim.bulup izleyeceğim..
Nefes filminin çok güzel olduğunu duydum..mutlaka izleyeceğim..
bende çözemedim,burda vizyona girmemişken dvd si varmış..
Meltemciğim,senden bir liste daha rica etsem(boş bir zamanında)
senin önerdiğin tüm filmleri temin ettim..kontrol ediyorum şimdi hepsi var mı diye..
fırsat bu fırsat diyorum ve kendime film arşivi yapıyorum da..![]()
Kesinliklebunu önerdiğin filmleri izledikçe daha iyi anlıyorum.çok teşekkür ederim canım
![]()
En güzel şeylerden biri unutmak . Unuttum gitti lafı vardır. Unutulan şey gider hakikaten. Solar, üzerine su serpilmemiş sebzeler gibi porsur. Çocuk gibi kalırsın. Bugünü bilirsin. Bazı şeyleri hatırlayamıyorum, en azından duygusunu. Temize çekmişim defterleri. Temizim. Herkes unutsa, hep yeniden başlansa. Çünkü her şey değişiyor zaten. Unutmamak demode oluyor bir şekilde . . .
beğenmemek ne mümkün
merakla bekliyorum canım..
Bugün Cnbc-e de 22:00 de
HOTEL RWANDA
Başrolünü Don Cheadle’ın oynadığı, üç dalda Oscar’a aday gösterilen Hotel Rwanda izlemesi zor, unutması daha da zor bir film.
Afrika’nın kalbinde küçücük bir ülke Ruanda. Uganda, Burundi, Kongo ve Tanzanya ile çevrili. Nüfusu 10 milyon. Tarihi acılarla bezeli. Çok değil, bundan 15 yıl önce, dünyanın bir kısmı yeni binyılın eşiğinde farazi kıyamet senaryolarıyla eğleşirken, Ruanda nüfusunun % 10’unu, tam bir milyon insanını 100 gün gibi kısa bir sürede soykırım vahşetine kurban verdi. Belçikalı sömürgecilerin marifetiyle Hutular ve Tutsiler diye iki uydurma etnik gruba bölünen ülke, üstelik Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün burnunun dibinde ve tüm dünya medyasının gözünün önünde yüzyılın en büyük cinnetini geçirdi ve kimsenin kılı bir kıpırdamadı. İşte Hotel Rwanda bu vahşetin, bu duyarsızlığın, bu lanetli tarihin öyküsünü anlatıyor. Ülkenin en lüks otelinde müdür yardımcısı olarak çalışan ve soykırım başladığında sadece kendi ailesini değil, tanıdığı, tanımadığı, 1200’den fazla yurttaşını korumak için tüm servetini ve bağlantılarını seferber eden Paul Rusesabagina bugün ülkesinde gerçek bir kahraman olarak anılıyor. En azından bazıları tarafından. Terry George’un filminin merkezine yerleştirdiği Rusesabagina’nın hikayesi kimi açılardan Spielberg imzalı Schindler’s List’i anımsatıyor.
En güzel şeylerden biri unutmak . Unuttum gitti lafı vardır. Unutulan şey gider hakikaten. Solar, üzerine su serpilmemiş sebzeler gibi porsur. Çocuk gibi kalırsın. Bugünü bilirsin. Bazı şeyleri hatırlayamıyorum, en azından duygusunu. Temize çekmişim defterleri. Temizim. Herkes unutsa, hep yeniden başlansa. Çünkü her şey değişiyor zaten. Unutmamak demode oluyor bir şekilde . . .
Burcu nun önerdiği shooting dogs ile aynı paralelde bir filmmiş..
rica ederim canım bende gece tekrarda yakalayacağım.izlerim..
cnbc-e filmleri kaliteli oluyor tekrara düşselerde..
doğmamış filmini ben hoş değil diye duydum ama
öteki filmi bende duymadım.
teşekkürler @su@
En güzel şeylerden biri unutmak . Unuttum gitti lafı vardır. Unutulan şey gider hakikaten. Solar, üzerine su serpilmemiş sebzeler gibi porsur. Çocuk gibi kalırsın. Bugünü bilirsin. Bazı şeyleri hatırlayamıyorum, en azından duygusunu. Temize çekmişim defterleri. Temizim. Herkes unutsa, hep yeniden başlansa. Çünkü her şey değişiyor zaten. Unutmamak demode oluyor bir şekilde . . .