Bende izlediğim filmlerden önermek isterim.
Perfume:The story of a murderer(Koku:Bir katilin hikayesi)
Filmin konusu ilginç gerçektende..izlenmeye değer ama o son o son hiç olmuş mu
sonunu hiç beğenmedim bu filmin iyi bağlayamamışlar..
evet dediğin gibi onu anlatıyor su
katılıyorum sıkılmadan izleyebiliyorsun.biz gene de tavsiye edelim.ee bu film gerçek olmuş ya haberi çıkmıştı bi de insan yağı mı kullanmışlardı.
Neyse filmin konusu şöyledir...
1766. Grasse, Güney Fransa.
Kalabalık şehir meydanında bir parfüm yapımcısı olan Jean-Baptiste Grenouille’ün (BEN WHİSHAW) hüküm giymesini izlemek için toplanmıştır. Halk zincirlerinden tutulup sürüklenen adamı kalenin balkonunda gördüğünde gürültüyle öldürülmesi için tezahürata başlar.
22 yıl önce. Paris.
Grenouille’in annesi (BİRGİT MİNİCHMAYR) yılın en sıcak gününde şehrin balık pazarının bulunduğu mahallede doğum yapmaktadır. Bu istenmeyen çocucğu çevresinden saklamaya çalışmaktadır. Fakat yeni doğan bebek çıkardığı inanılmaz gürültü sayesinde çevreden yetişenler tarafından annesinin gazabından kurtulur. Çocuk yaşayacaktır fakat annesi çocuğunu öldürmeye çalıştığı için asılarak idam edilecektir.
Grenouille hayatının ilk yıllarını Madame Gaillard’ın (SİAN THOMAS) yetimhanesinde geçirir.. Diğer çocuklar onda bir gariplik olduğunun farkındadılar. Altı yaşına geldiğinde küçük çocuk hala konuşamamaktadır fakat kokular hakkındaki inanılmaz yeteneği ortaya çıkmaya başlamıştır.
13 yaşına geldiğinde Madame Gaillard 10 franka Grenouille’I Grimal’a (SAM DOUGLAS) satar. Grimal bir deri işleme atölyesi işletmektedir. Yaşam şartları cehennemden beter, pis kokulu nitratlar,kokuşmuş postlar içinde geçmektedir fakat bu ortamda hayatta kalmayı başarıp genç bir adam olmuştur.
Paris’e ilk gittiğinde havada hiç tanımadığı yabancı kokuları keşfeder genç adam… Ve bu kokular onu hiç sahip olmadığı olamayacağı hayallerine sürükler… istemeden de olsa bir genç kadının ölümüne sebep olur…
---
The Soloist
Konusu ;
Juilliard’daki ikinci yılında şizofreniye yakalanan müzik dahisi Nathaniel Ayers, hastalığının ilerlemesi üzerine evsiz barksız kalarak Los Angeles sokaklarına düşer. Hayatını keman ile çello çalarak sürdürmeye çalışan Ayers'ın, zamanla hayatı değişmeye başlar.
Robert Downey Jr.'ın canlandırdığı Steve Lopez karakterinin gerçek hayattaki kitabından uyarlanan film, aynı zamanda rolü için bolca çello dersi alan metod oyuncusu oscarlı Jamie Fox'un da varlığıyla merak uyandırıyor.
yorumuma gelirsek yani biraz fazla beklenti içine girdim galiba bu film için..önce august rush u sonra piyanist i izleyince sonrasında bu film ister istemez sanıyorum
bir piyanist'in yanına bile yaklaşamaz da ortalama bir film robert downey var diye de izlemiştim ara ara sıkıldığımda oldu.neyse kötü bir film değil ama gerçek yaşamdan uyarlanmış bir film..izleyin görün..
bu filmdeki müzisyen çello çalıyordu o sahneler hoştu ama![]()