mojave çölündeki köhne bir lokanta da insanlık kendini vahşi bir öfkeyle yok ederken ücra bir köşede kısılıp kalmış olan küçük bir grup insan gizemli ve güçlü bir yabancının yardımıyla insanlığın son neferi olmaya hazırlanışını anlatıyor.
Kuş uçmaz kervan geçmez bir yerin ortasındaki yol üstü lokantasının sahibi bob ve percy yerküreyi saran kaostan habersiz her zamanki gibi işleriyle ilgilenmektedirler.
dış dünyadaki kaos yüzünden televizyon yayınıyla birlikte telefonlar da kesilince tüm irtibatlarını kaybettiklerini fark ederler.o sırada restorana yaşlı bayan (başlanğınçta ne kadar nur yüzlü bir teyze yorumunu yapmıştım kadın için ama meğer öyle deilmiş ) girer restoranın karnı burnunda olan garson kızına (cyharlie) iğrenç şeyler söyliyerek birden bir güç sergiler ve yaptığı ani saldırıyla howard’ı ciddi biçimde yaralar.
howarda yardım getirmek için dışarı çıkarlar ama geri restoranta dönmek zorunda kalırlar ve o zaman dehşet verici gerçeği yavaş yavaş algılamaya başlarlar umutsuzluk içindeyken restorana çalıntı silahlardan oluşan cephanesiyle birlikte başka bi yabancı gelir ve onlara katılır. yabancı, cyharlieye doğmamış bebeğinin insanlığın tek umudu olduğunu ve onu korumak için ne gerekiyorsa yapmaya istekli olduğunu söyler.
kıyamet günü’nün eşsiz ve ürkütücü resmi şekillenmeye başlar...