ATLAMALAR
Atletizmin atlama disiplinlerinde verim büyük ölçüde; teknik yeterlilik yaklaşma koşusu hızı ve her şeyden önce çabuk kuvvet tarafından belirlenir. Bu nedenle atlamalar "çabuk kuvvet" disiplinleri diye de anılırlar.
Yarışma kuralları gereğince dört atlamada tek bacak ile sıçranarak yapılmalıdır. Disiplinlerin en belirgin farklılıkları yaklaşma koşusunun şekli ve sıçrama açısının büyüklüğünde ortaya çıkar. Bu ayrılıklara bağlı olarak uzun ve üç adım atlama (sıçrama açısı 17-24°) horizontal atlamalar, yüksek (sıçrama açısı 60-63°) ve sırıkla yüksek atlamada (sıçrama açısı 18-22°) vertikal atlamalar diye adlandırılabilirler.
Erkek Bayan
Uzun atlama 1896 1928
Yüksek atlama 1896 1928
Üç adım atlama 1896 1992
Sırıkla yüksek atlama 1896 -
VERİM GELİŞİMİNİN KARAKTERİSTİĞİ
Atlama disiplinlerindeki verim gelişimi lAAF'nin ilk rekor onayı ile 1995 yılı sonu değerleri, 1990'da ulaşılması düşünülen verim değerleri ve 2002 yılı değerleri aşağıdaki tabloda sunulmuştur.
Disiplin Onaylanmış İlk Dünya Rekoru 1990'da Ulaşılması Beklenen Dereceler Ekim 2002
Dünya Rekoru
Uzun Atl. (E) 6.68(1866) 8.90 - 9.00 8.95m.
Uzun Atl. (B) 5.48 (1926) 7.20 - 7.30 7.52m.
Yüksek (E) 1.97(1892) 2.38-2.43 2.45m.
Yüksek (B) 1.55(1926) 2.05-2.10 2.09m.
Sırıkla Atl. 3.05 (1866) 6.00 - 6.20 6.14m.
Üç Adım Atl. 13.71 (1896) 18.30-18.40 18.29m.
Tablo 2:Atlama Disiplinlerinde Performans (verim) Gelişimi, (Toblo 1980 öncesi hazırlanmıştır, 1995 değerleri tarafımızdan eklenmiştir. 1990 için ön görülen derecelere bazı dallarda ulaşılamamıştır. Ancak bazı dallarda ise geçilmiştir.)
Atlama disiplinlerinde verim gelişiminin önemli nedenleri şunlardır:
•Materyal-Teknik koşulların iyileşmesi / atlama tekniklerinin gelişimidir. Bu konuda en açık en iyi örnek sırıkla yüksek atlamadaki 1960-1990 yılları arasındaki gelişimdir. Bu alışılmışın dışında gelişimin nedeni atlayış aletinin bükülmesi ve tutma yüksekliğinin de 30-40 cm artmasıdır. Bu iki özelliğe bağlı olarak uçma eğrisi yükselir ve sırığa aktarılan enerji artar, sonuçta atlayıcı daha yüksekten atlayabilir. Özetle teknik-materyal gelişime bağlı olarak gelişen teknikler sonucu hızlı gelişim sağlanmıştır.
•Yeni atlama tekniklerinin geliştirilmesi
Burada en uygun örnek yüksek atlama olacaktır. Açıktır ki bu disiplinde görülen teknik çeşitlilik süreci kendiliğinden olmayıp, düşünce ve pratik uygulamanın ürünüdür Böylelikle yaklaşma koşusunun şekli, hızı ve ritmi değişmiş, savurma elementlerinin sıçramaya etkisi artmış, yararsız teknik uygulamalar ayıklanmıştır. Sonuçta bu çabaya bağlı olarak atlama verimi giderek ağırlık merkezinin maksimal hareket yüksekliğine yaklaşmıştır (vertikal atlamalarda).
•Spor biliminin etkisi
Spor bilimi 1945'ten beri atlama disiplinlerinde verimi etkilemektedir bu konuda ilk akla gelen spor bilimciler, Djatschkow, Osolin ve Werchosanskij’dir. Bunlar atletizmde atlama antrenmanları, atlama hareketlerinin kuralları üzerine önemli temel fikirler geliştirmişlerdir. Osolin daha 1947'de ilk kitabında sırıkla yüksek atlamada, sırık bükülmesi problemi üzerinde durmuş yine onun yüksek atlamada vücut bölümlerinin atlama hareketi eğrisi içinde en uygun pozisyonu ile ilgili düşünceleri daha sonra yeni atlama tekniklerinin gelişimini etkilemiştir.
Şekil 1: Farklı yüksek atlama tekniklerinde vücut ağırlık merkezinin hareket yolu (Osolin 1952).
Djatschkow'un bilhassa yüksek atlamada (binme tekniği) sıçrama tekniklerinin mükemmelleştirilmesi için incelemeleri temel biyomekanik bilgilere kaynak olmuştur. Brumel'in bilimsel metotlar ile geliştirilen tekniği bu konuda en önemli örnektir. Werschosanskij ise çabuk kuvvet antrenmanı teorisi üzerine çalışmaları ile dikkat çekmiştir.
ATLAMA DİSİPLİNLERİNDE VERİMİN YAPISI
Atletizmde atlama disiplinlerinde verimin yapısı özgül olarak şu açılardan incelenir.
- Kondisyon faktörü,
- Koordinasyon/Teknik faktörü,
- Konstitüsyon (fiziksel yapı) faktörü,
Verim f aktörü olarak kondisyon
Temel kondisyonel üç özellik te atlama verimini etkiler. Ancak sürat ve sıçrama kuvveti daha ön planda gelir.
Sürat yeteneği:Bütün atlama disiplinlerinde verim yaklaşma koşusuna yakından bağlıdır. Uzun, üç adım ve sırıkla yüksek atlamada maksimal sürat gerekli iken
yüksek atlamada daha ziyade optimal koşu hızı önem kazanır. Yani atlama verimi koşu hızı ile sınırlıdır. Yaklaşma koşusunun hızının önemi özellikle uzun atlamada bariz olarak görülebilir. Gundlach'a göre yaklaşma koşusu hızında l.0 m/sn'lik bir gelişim 1.21 m'lik bir verim artışı sağlar.
Yaklaşma koşusu hızının en önemli bolumu sıçramadan az önceki bir kaç adımdaki hızdır. Bu nedenle koşu hızının gerçek değerlendirmesi için son 5 m (elektronik olarak) ölçülür. Yaklaşma koşusunun hızı, hızlanma yeteneği ve sürat tarafından etkilenir. Hızlanma yeteneği ayrıca opiımal koşu uzunluğu için de önemlidir.
Atlama Mesafesi 3 0 m Deparlanse 100 m
4.00 m 4.41 sn 15.6sn
5,00 m 3.98 sn 14.1 sn
6.00 m 3.48 sn 12.8 sn
7.00 m 3.17 sn 11.6 sn
8.00 m 2.92 sn 10.5 sn
9.00 m 2.73 sn 9.6 sn
Aksiyon sürati direkt olarak itme kuvveti ile adım uzunluğunu ve yaklaşma çabukluğunu etkiler, bilhassa çabuk kuvvetli bir sıçrama uygulaması için belirleyici olmaktadır. Ayrıca koşu isabetliliği ile tahtaya optimal basmayı sağlar ve yüksek atlamada da çıtadan kurtulmak için gereklidir.
Kuvvet yeteneği: Sürat yeteneği yanında maksimal kuvvet ve bilhassa çabuk kuvvet atlama verimine esaslı etkide bulunur, tüm atlama verimleri ile çabuk kuvvet yeteneği arasında somut ve doğru bir orantı bilimsel olarak saptanmıştır, (örneğin: 5 adım sekme test verimi ve uzun atlama verimi arasında, zamana karşı ağırlık omuzda çömelme (5 adet) ile uzun atlama verimi arasında paralel ilişki tespit edilmiştir). Atlama disiplinlerinde çabuk kuvvet yeteneği, daha ileri bir kavram olan eksplosiv sıçramaya dönüşerek artan bir verim yeteneği oluşturur (Werschosanskij). Çabuk kuvvet yeteneği, atlayıcılarda sıçrama kuvveti diye de anılır. Reaktif kuvvet yeteneği ile yakından ilişkilidir. Werschosanskij'e göre reaktif kuvvet: Kas-sinir sisteminin aktif bir bükülmeden (uzama-ön gerilme=amortizasyon) aktif bir kasılmaya (sıçrama) geçmesinin ifadesidir. Yaklaşma koşusu nedeniyle atlamalarda sıçrama reaktif bir karakter gösterir. Bu reaktif hareket ile koşu sonunda oluşan yer çekimi ivmesi üstlenilir. Sadece koşarak sıçrama durumunda oluşan bu özellik sonunda sıçrama bacağının kaldıraç etkisi ile diz ekleminin aynı anda bükülmesine rağmen vücut ağırlık merkezi vertikalde yükselmeye başlamıştır.