Osmanlı padişahlarından İkinci Mahmut’un kızıdır. Padişah çocuğu olmasına rağmen, zühdü saltanat hayatına tercih ve takvayı kendisine yoldaş edindi. O, çok dindar ve ibadete düşkün, cömert ve ikramı seven bir İslam hanımı idi.
Onun Fındıklıdaki sarayı meşayihin, alimlerin, hafızdan, Salihlerin, yetimlerin ve fakirlerin uğrağı ve iltifata mazhar olduğu bir yerdi. Adile Sultan, meşayihten Mehmet Can Efendi’nin halifelerinden Bala Tekkesi şeyhi Ali Efendi’ye intisap etmiş ve ondan feyz almıştır.
adile_sultanO, dini bir kemal hali ile ilmi dirayeti şahsında toplamış mümtaz bir İslam hanımı idi. Onun edebiyat ve şiir sahasında da müstesna bir kabiliyeti vardı. Bu husustaki fikri semerelerini toplayan ve basılmış bir divanı vardır. Nazımlarında naat, münacat, ehli beyte, ashabı kirama ve meşayiha yazdığı methiyeler ile yakınlarının vefatı üzerine kaleme aldığı mersiyeler geniş bir yer işgal etmektedir. Adile Sultan’ın münacat tarzında kaleme aldığı bir nazmını aşağıya alıyoruz:
İlahi, bana tevfikın itaatte medar olsun,
Beni benden halas eyle, gönül aşkınla zar olsun.
Seni zikriyleyim her dem, dil agâh ola bu zevka,
Vücudun zulmünü mahvet, derunum şuledar olsun.
Bula bu sine-i canım sürürü sakin ol ey dil,
İlahi, istemem gönlümde senden gayrı yar olsun.